Yağmur: Yaşam koçluğu mücadeleci bir yolculuğu gerektirir

Yağmur: Yaşam koçluğu mücadeleci bir yolculuğu gerektirir
Yayınlama: 13.07.2023
5
A+
A-

Bu hafta Başkanın Konuğu köşe yazımda TÜSİAV Kadın Platformu Başkan Yardımcısı Sayın Semra Yağmur’u konuk ettim. Son zamanlarda kişisel gelişim konusunda insanların ilgisinin artması ile yeni bir meslek grubu olarak karşımıza çıkan “Yaşam Koçluğu” nedir işin uzmanına soralım diye düşündüm. Bana göre modern çağın hızında kendinden uzaklaşmak ile birlikte hayatta yerini, yönünü kaybettiğini düşünen insanlara yol göstermek olduğunu düşündüğüm “Yaşam Koçluğunu” Semra Hanımdan dinleyelim.

Veli Sarıtoprak: Sizi tanıyabilir miyiz?

Semra Yağmur: 1974 Afyonkarahisar doğumluyum. İlk, orta ve lise öğrenimimi Afyon’da tamamladım. Ülkemizin efsane liselerinden biri olan, Afyon Lisesi mezunu olmakta benim için gurur verici. Üniversiteyi, Eskişehir Anadolu Üniversitesi İ.İ.B.F İktisat bölümünde okudum. Halen İstanbul Üniversitesi Çocuk Gelişimi bölümünde eğitimim sürüyor.

Meslek hayatıma bankacı olarak başladım. 10 yıla yakın bu mesleği yaptım. Evlendikten kısa bir süre sonra, eşimin diplomatik görevi nedeniyle Berlin’e taşındık. Tabi bankacılık mesleğim burada son buldu. Bu son benim için yeni bir başlangıç oldu ve yapmaktan çok keyif aldığım koçluk mesleğiyle tanıştım.

Yaklaşık 10 yıldır eğitim ve yaşam koçu, aile danışmanı ve çocuk gelişimi uzmanı olarak hizmet vermekteyim. Profi Danışmanlık firmasının kurucu ortağı ve sahibiyim. Evliyim ve bir oğlum var.

Veli Sarıtoprak: Eğitiminizi ekonomi üzerine yapmışsınız, arkasından bankacılık ve koçluk. Sizi Koçluk Mesleğine yönlendiren ne oldu?

Semra Yağmur: Çok güzel bir soru sordunuz, teşekkür ederim. Aslında insanın kendini geliştirme çabası her zaman ilgilendiğim bir alandı. Bankacılık mesleğini yaparken pekte mutlu olmadığımı hep başka bir iş yapmalıyım diye hayal ettiğimi hatırlıyorum. Batılı ülkelerde önemi çok daha öncesinde keşfedilmiş olan Koçluk Mesleğiyle Almanya’da tanıştım ve eğitim almaya karar vermem üzerine beklediğim değişim fırsatını yakaladım.

Biz insanlar neleri yapmak istemediğimizi iyi bilirken, “mecburen” yapmaya devam ederiz bununla birlikte asıl yapmak istediğimiz şeyin ne olduğunu bilsek bile üzerine pek düşünme ve dolayısıyla ulaşmak için herhangi bir girişimde de bulunmayız. Öğrenilmiş çaresizlik yaşantımızın hemen hemen tüm alanlarını şekillendirir.

Veli Sarıtoprak: İnsanlar, bir koç ile çalışmaya başladığında nasıl bir süreçten geçerler?

Semra Yağmur: Öncelikle bir koçla çalışmak isteyen insanlar farklı farklı sorunlarla karşı karşıyadır. Bunlar başarısızlık, mutsuzluk, özgüven eksikliği, iletişim problemleri, motivasyon eksikliği, sınav kaygısı, ..… gibi. Sorunlar farklı farklı olsa da asıl mesele “Bu durumla nasıl baş edebilirim? İşin içinden nasıl çıkabilirim?” meselesidir. Koç burada devreye girer ve kullandığı tekniklerle, kişinin sorununun kendi içinde saklı cevabını bulmasını sağlar. Koçluk mücadeleci bir yolculuğu gerektirir. Kişi kendiyle yüzleşir ve hiç bir bahane üretmeksizin hedefe doğru yol alır. Koçun işi geçmiş değil, şimdi ve gelecek üzerinedir.

Genellikle haftalık seanslar şeklinde görüşmeler yapılır. Kişi belli bir yapılanma seviyesine ulaşana kadar devam eder.

Veli Sarıtoprak: Peki TÜSİAV ile yollarınız nasıl kesişti?

Semra Yağmur: TÜSİAV, STK’ların kutup yıldızı, 28. yılını doldurmuş, başta sizin ve vakfımıza değer katan pek çok üyesinin ciddi emekleriyle bu günlere gelmiş ve sonsuza kadar yaşatmamız gereken değerimiz.

TÜSİAV’ın yanı sıra sizin yeriniz benim için ayrı Sayın Başkanım. Aynı memleketin insanı olmak vesilesiyle, çok saygı duyduğum ve rahmetle andığım Ömer Berki ağabeyim sayesinde, sizinle tanıştık. Babacan tavrınız bana her zaman güç verdi. Kadınlar ve çocuklar için bir şeyler yapmak istiyordum ve TÜSİAV tüm kapıları açan bir anahtar oldu. Sivil toplumculuğun ne demek olduğunu, bu konuda insanın kendini ne kadar ileri taşıyabileceğini ben burada öğrendim.

TÜSİAV’ın bana vermiş olduğu tüm görevlerde elimden gelenin en iyisini yapmak için şevkle ve gururla çalışıyorum ve çalışmaya devam edeceğim. TÜSİAV Kadın Platformu olarak yaptığımız her çalışmanın bir parçası olmaktan mutluluk duyuyorum.

Bu röportajla bana, kendimi ve işimi anlatma fırsatı verdiğiniz için de ayrıca teşekkür ediyorum.

Bir Yorum Yazın
Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.