Uzmanlar dolarizasyon algısına dikkat çekti

Dolar/TL’de yaşanan artışı yorumlayan Prof. Dr. Demirbaş, en büyük sorunun yaratılmak istenen dolarizasyon algısı olduğunu belirten bir açıklama yaptı.

Uzmanlar dolarizasyon algısına dikkat çekti
Yayınlama: 07.06.2023
8
A+
A-
Özel Haber

Döviz kurunu belirleyen ülkeler arasındaki enflasyon oranları arasındaki farklar önemli.

Enflasyon oranı daha yüksek olan ülkenin parası konvertibilite olan diğer ülkenin parası karşısında değer kaybediyor.

Bu değer kaybı normalde enflasyon oranları arasındaki farktan daha düşük oranda gerçekleşiyor.

Enflasyonu etkileyen etmenler

Bu sürecin Türkiye’de farklı gerçekleştiğini ifade eden, ekonomist Prof. Dr. Mahmut Demirbaş, yaşanan tabloyu şöyle açıklıyor:

Gerek 2022 yılındaki yüzde 64,27 oranındaki, gerekse 2023 ilk 4 aylık yüzde 39,59 oranındaki enflasyonun içinde; son 18 aylık süreç de yaşanan devalüasyonun, pandemi sonrasında gerçekleşen uluslararası emtia fiyatlarındaki artışın, uluslararası piyasadaki emtia fiyatlarının yaratmış olduğu enflasyona ek olarak ülkelerin faiz oranlarını artırması, dünyanın bütünündeki ekonomik çevredeki sert esen rüzgarların, bu rüzgarlarla Türkiye’nin yakın bir seçim ortamında yakalanması, radikal kararlar alınamaması ve sonucunda gerçekleşen fiyat davranış kalıplarındaki değişiminin önemli payı var.

Dolarizasyonun nedenleri

Demirbaş’a göre, 2022 yılında başlayan ABD Merkez Bankası (Fed) kaynaklı ve Avrupa Merkez Bankası (ECB) kaynaklı sıkılaştırma politikaları Türkiye’de süreli kur artacak algısının oluşmasına ve yüksek oranda dolarizasyona neden oldu. Yine aynı görüşe göre, ticari amaç dışında tasarruf saikiyle de talep edilen yabancı para aşırı değerlenmeye devam ediyor ve enflasyonun ana unsurlarından biri haline geliyor.

Enflasyonla dolarizasyon arasında sıkı bağlar var.

Güçlü büyüme dolarizasyon algısının önüne geçemedi

Gayrisafi Yurt İçi Hasıla (GSYH) 2023 yılı birinci çeyreğinde yüde 4 arttı. Büyümenin pozitif olması ve beklentilerin üzerinde gerçekleşmesi pozitif bir durum olmasına rağmen bireysel vatandaş üzerindeki dolarizasyon algısının hala önüne geçilemiyor.

Petrol ve doğalgaz fiyatları

Ayrıca 2023 yılında ilk 4 ayında uluslararası emtia fiyatlarından özellikle enerji alanındaki petrol ve doğalgaz fiyatlarında 2022 yılı fiyat ortalamalarına ciddi azalışlar mevcut.

2022 yılında 9,987 vadeli işlem kontrat değerini gören doğalgaz, bugün itibarıyla 2,177 vadeli işlem kontrat değerinden işlem görmekte olup bir yıllık değişimi eksi yüzde 74,46.

Ham petrolde eksi yüzde 39,54, Brent petrolde eksi yüzde 36,18 oranında değerlerinde azalış yaşandı.

Petrol fiyatları özellikle 14 Haziran 2023 tarihinden sonra daha azalma eğilim içinde olabilir.

“Enerji ithalatı azaldı”

Demirbaş, bu veriler ışığında şu değerlendirmede bulundu:

Türkiye’nin Nisan 2023 itibariye bu enerji grubunda varlıkların ithalatı bir önceki döneme göre yaklaşık 3 milyar dolar azalmıştır. Miktar belki aynıdır. Fakat değerdeki düşüş ithalat değerlerini de düşürmektedir. Bu şekilde yaklaşık 14 milyar dolar Türkiye’nin 2023 yılında tasarrufu olacaktır, 2022 yılı verilerine göre. Bu tasarruf, enerji fiyatlarının, dış ticaret açığına baskısını önemli oranda azaltacaktır. Ayrıca sanayicinin ucuz enerji kaynağı kullanmasına imkan sağlayacak ve rekabet gücünü arttıracaktır.

“Uluslararası yatırımcının ülkeye pozitif bakması sağlanacak”

Özellikle 2021 yılında başlayan ve 2022 yılında maksimum noktaya gelen Türkiye’nin negatif reel faiz; yeni Hazine ve Maliye Bakanı’nın atanmasının etkisiyle, uluslararası emtia fiyatlarının etkisiyle, üreticilerin üretim maliyetlerindeki enerji maliyetlerinin düşmesi sebebiyle maliyet enflasyonu ortamının olmaması sebebiyle, Mevcut Cumhurbaşkanlığı’nın güven tazelemesi ve 5 yıl gibi önemli bir sürede kalıcı ekonomik politikaları uygulayabilecek olması sebebiyle, kararlılık ve çalışma vurgusunun ön plana alınması ile, minimum noktaya indirilebilir ve uluslararası yatırımcının ülkeye pozitif bakması tesis edilebilir.

“Ülke kredi risk puanı hızlı bir şekilde aşağıya inecek”

Bu pozitif yaklaşım büyüyen bir ülkede öncelikle menkul kıymet yatırımlarında yabancı yatırımcının artmasına ve sonrasında önemli oranda doğrudan yabancı sermayenin Türkiye’ye yatırım yapmasına imkan sağlayacaktır. Böyle bir ekonomik ortam ‘zaten hiç olmayan temerrüt olasılığı’ olmasına rağmen ülke kredi risk puanını hızlı bir şekilde aşağıya çekecektir. Türkiye için olması gereken 6 aylık kredi risk puanı 30 puandır. Bu hedefe doğru ekonomik adımlar gerçekleşecektir.

“Ekonomik terör”

Demirbaş, ekonomi alanında alınacak yolda sahada olan işçi, memur, çiftçi ve sanayiciye de çok iş düştüğünü belirterek, seçim sürecinde tespit ettiği bir gözlemini dile getirdi:

Bu süreçte tek sorun vatandaşta yer alan ‘Dolarizasyon’ algısıdır. Bu algı ile mücadele edilmelidir. Zira gerek 14 Mayıs 2023 gerekse 28 Mayıs 2023 tarihlerinde yapılan seçimler öncesinde insanlara dövizde yükseliş olacağı algısı yüklenmiş ve hatta basına yansıdığı gibi valizlerle insanlar İstanbul Kapalıçarşı’dan yabancı para almaya koşturmuşlardır. Bu davranış kalıbı gerçekte bir ‘Ekonomik Terör’dür. Aynı zamanda kayıtlı ekonomi üzerinde soru işareti önemli bir konudur.

Demirbaş, açıklamasını “Dolarizasyon algısının ortadan kaldırılması insanların fiyatlama alışkanlıklarını da belirli bir düzeyde tutmasına da imkan sağlayacaktır.” diyerek noktalandırdı.

Bir Yorum Yazın
Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.