Türkiye’nin İsveç kararı damga vurdu

Türkiye’nin İsveç kararı damga vurdu
Yayınlama: 11.07.2023
4
A+
A-

NATO’nun Vilnius Zirvesi Bildirisi yayımlandı. Türkiye’nin İsveç’in NATO üyeliğine verdiği onaya atıfta bulunarak, “İsveç’i ittifakın tam üyesi olarak karşılamayı dört gözle bekliyoruz. Bu kapsamda NATO Genel Sekreteri, Türkiye Cumhurbaşkanı ve İsveç Başbakanı arasında varılan anlaşmayı memnuniyetle karşılıyoruz.” denildi.

Vilnius Zirvesi Bildirisi’nde Rusya’yla ilişkiler, terörle mücadele ve Ukrayna’nın NATO üyeliği konularına yer verildi.

NATO’nun açık kapı politikasına atıfta bulunan bildiride, tüm ülkelerin kendi güvenlik düzenlemelerini seçme hakkına sahip olduğu vurgulandı. Bildiride, Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ve İsveç Başbakanı Ulf Kristersson arasındaki üçlü görüşmenin ardından, Türkiye’nin İsveç’in NATO üyeliğine onay vermesine değinildi.

aa-20230711-31653552-31653547-nato-liderleri-ve-esleri-aksam-yemeginde-bir-araya-geldi.jpg

İSVEÇ DÖRT GÖZLE BEKLENİYOR

Bildiride, “İsveç’i ittifakın tam üyesi olarak karşılamayı dört gözle bekliyoruz. Bu kapsamda NATO Genel Sekreteri, Türkiye Cumhurbaşkanı ve İsveç Başbakanı arasında varılan anlaşmayı memnuniyetle karşılıyoruz.” ifadeleri kullanıldı. Ayrıca, terörizmin koşul gözetmeksizin reddedildiği ve mümkün olan en güçlü şekilde kınandığı bildiride, terörizmin tüm şekil ve tezahürleriyle mücadele edilmesinin ortak savunma için elzem olduğuna vurgu yapıldı.

aa-20230711-31650034-31650029-nato-devlet-ve-hukumet-baskanlari-zirvesi-001.jpg

“UKRAYNA’NIN GELECEĞİ NATO’DADIR”

Ukrayna’ya 2008 Bükreş Zirvesi’nde verilen NATO üyeliği taahhüdünün tekrarlandığını aktaran bildiride, “Ukrayna’nın kendi güvenlik düzenlemelerini seçme hakkını tamamen destekliyoruz. Ukrayna’nın geleceği NATO’dadır.” ifadeleri yer aldı.

MONTRÖ BOĞAZLAR SÖZLEŞMESİ DESTEĞİNİN ALTI ÇİZİLDİ

NATO bildirisinde Karadeniz’de güvenlik, emniyet, istikrar ve seyrüsefer özgürlüğünü sürdürmeyi amaçlayan bölgesel çabalara Montrö Boğazlar Sözleşmesi yoluyla verilen desteğin altı çizildi. Bildiride, Karadeniz’de gelişmelerin takip edileceği, durumsal farkındalığın artırılacağı vurgulandı. NATO ile Rusya ilişkilerine yönelik değerlendirmelerin de yer aldığı bildiride, riski minimize etmek, gerginliği azaltmak ve şeffaflığı artırmak için Moskova’yla iletişim kanallarının açık tutulacağı bildirildi.

aa-20230711-31652316-31652311-cumhurbaskani-erdogan-abd-baskani-biden-ile-gorustu.jpg

ÇİN’İN İDDİALI POLİTİKALARI NATO’NUN ÇIKARLARINA ZORLUK OLUŞTURUYOR

Bildiride Çin’e yönelik değerlendirmeler de yapılarak, Çin’in iddialı ve cebri politikalarının NATO’nun çıkarlarına, güvenliğine ve değerlerine karşı zorluk oluşturduğu belirtildi. “Çin ile karşılıklı şeffaflığı da içerecek şekilde yapıcı çalışmaya açık olmayı sürdüreceğiz” ifadelerinin kullanıldığı bildiride, Çin’e üç paragrafta yer verildi. Rusya ile Çin arasındaki stratejik ortaklığın derinleşmesine dikkati çekilen bildiride, Çin’e Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin daimi üyesi olarak Rusya’nın savaşını kınama çağrısı yapıldı, Çin’in Rusya’ya silah desteği vermemesi istendi. Bildiride, Finlandiya’nın ittifakın en yeni üyesi olarak memnuniyetle karşılandığı, NATO’nun açık kapı politikasının teyit edildiği belirtilerek, “Her ulusun kendi güvenlik düzenlemelerini seçme hakkı vardır.” ifadesi yer aldı.

RUSYA’DAN HESAP SORULACAK

Rusya’nın Kırım dahil olmak üzere yasa dışı ilhaklarının tanınmayacağı ve Rusya’nın savaş suçları için hesap sorulacağı vurgulanan bildiride, Rusya’ya savaşı derhal sonlandırma ve kuvvetlerini Ukrayna’dan çekme çağrısı yapıldı. İttifakın Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy’nin barış formülünü desteklediği aktarılan bildiride, Ukrayna’ya askeri ve siyasi desteğin süreceği metnin birçok bölümünde tekrarlandı. Bildiride Ukrayna’ya 2008’deki Bükreş Zirvesi’nde yapılan NATO üyeliği taahhüdü yinelenerek, “Bugün Ukrayna’nın Avrupa-Atlantik entegrasyonuna giden yolunun Üyelik Eylem Planı ihtiyacının ötesine geçtiğini kabul ediyoruz.” değerlendirmesi yer aldı.

NATO-UKRAYNA KONSEYİ KURULACAK

İttifak ve müttefikler için Ukrayna’nın güvenliğinin önemine vurgu yapılan bildiride, şunlar kaydedildi: “Ukrayna’nın NATO ile daha fazla bütünleşmesini desteklemek için genişletilmiş bir destek paketi üzerinde anlaştık. Siyasi diyalog, angajman, işbirliği ve Ukrayna’nın Avrupa-Atlantik’teki NATO üyeliği hedeflerini ilerletmek için müttefikler ve Ukrayna’nın eşit üyeler olarak oturduğu yeni bir ortak organ olan NATO-Ukrayna Konseyi’ni kurmaya karar verdik.” Bildiride, mekanizmanın NATO ile Ukrayna arasında bir kriz danışma mekanizması olarak hizmet edeceğine de işaret edildi. Rusya’nın Belarus topraklarına nükleer silah ve nükleer kapasiteye sahip sistemler konuşlandırma niyetinin kınandığı bildiride, “Rusya’nın sorumsuz nükleer söylemlerini ve zorlayıcı nükleer sinyallerini kınıyoruz.” denildi.

“NATO, RUSYA’YA KARŞI BİR TEHDİT OLUŞTURMUYOR”

Açıklamada Avrupa-Atlantik hattında ve NATO-Rusya ilişkilerinde öngörülebilirlik istendiği belirtilerek, “NATO, Rusya’yla karşı karşıya gelme niyetinde değil ve Rusya’ya karşı bir tehdit oluşturmuyor. Saldırgan tutumları karşısında Rusya’yı bir partner olarak göremiyoruz.” ifadeleri kullanıldı.

NATO-Rusya ilişkilerinde değişimin ancak Rusya’nın saldırgan davranışlarına son vermesi ve uluslararası hukuk kurallarına tam olarak uymasıyla yaşanacağı bilgisi de bildiride yer aldı. Açıklamada Rusya’nın tehditlerine birlik içinde ve sorumluluk çerçevesinde cevap verileceği de bildirildi. Rusya’nın NATO üyeleri ve partnerlerine karşı başka güçler ya da hibrit yöntemler kullandığı eylemlerinin arttığı kaydedilen bildiride bu yöntemler arasında demokratik süreçlere müdahale, ekonomik baskı, dezenformasyon, siber saldırılar ve Rus istihbaratının illegal aktiviteleri sayıldı. Bildiride, “Rusya’nın hibrit eylemlerine karşı koymak için elimizdeki araçları geliştiriyoruz ve ittifak ile müttefiklerin hibrit saldırılara karşı caydırmaya ve savunmaya hazır olmasını sağlayacağız.” ifadeleri kullanıldı.

“TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜNE YÖNELİK BİR SALDIRI OLASILIĞINI GÖZ ARDI EDEMEYİZ”

Terörle mücadelenin kararlılık, azim ve dayanışma içinde süreceğine vurgu yapılan bildiride, bu kapsamda başka ülkelerle ilişkiler kurup diğer uluslararası aktörlerle yakınlaşmanın süreceğine dikkati çekildi. Galler’de 2014’te düzenlenen zirveden bu yana müttefiklerin savunma harcamalarını artırdığına işaret edilen bildiride, Soğuk Savaş’tan bu yana en büyük güvenlik endişelerinin yaşandığı vurgulandı. Milli gelirin yüzde 2’sini savunma harcamalarına ayırma taahhütlerine değinilen bildiride, “Teknolojik üstünlüğümüzü korumamız ve yenilikçi teknolojilerin entegrasyonu yoluyla güçlerimizi ve yeteneklerimizi modernize etmeye ve reform yapmaya devam etmemiz gerekiyor.” değerlendirmesi yapıldı. “Müttefiklerin egemenliğine ve toprak bütünlüğüne yönelik bir saldırı olasılığını göz ardı edemeyiz” görüşüne yer verilen bildiride, kökten değişen güvenlik ortamına karşılık, her yönden gelen tüm tehdide karşı NATO’nun toplu savunmasının güçlendirildiği kaydedildi.

“HEDEF NÜKLEER SİLHSIZ BİR DÜNYA”

Var olan planların üzerine bölgesel savunma planlarının da yapıldığına işaret edilen bildiride, “NATO, nükleer caydırıcı misyonun güvenilirliği, etkinliği, emniyetini ve güvenliğini sağlamak için gereken tüm adımları atacaktır.” ifadeleri kullanıldı. Bildiride, bu kapsamda nükleer kapasitenin modernizasyonunun süreceğine, nükleer kuvvetlerin esnekliğini ve uyarlanabilirliğini artırmak için planlarda güncellemelerin devam edeceğine işaret edildi. NATO Balistik Füze Savunması’nın (NATO BMD) tamamen savunma amacıyla yürürlükte olduğunun altı çizildiği bildiride, bu programın Romanya, Türkiye, İspanya, Polonya ve ABD gibi ülkelerin gönüllü katkılarıyla yürütüldüğü kaydedildi. Bildiride, ittifakın nükleer silahsız bir dünya hedefi olduğuna işaret edilerek, “İran’ın asla nükleer silah geliştirmemesi konusundaki kararlılık” yinelendi.

Rusya’nın Ukrayna’ya karşı tutumunun NATO-Avrupa Birliği (AB) işbirliğini de daha önemli hale getirdiği kaydedilen bildiride, NATO ve AB’nin Ukrayna’ya desteğinin süreceği vurgulandı. Bildiride Moldova’nın toprak bütünlüğüne de destek verildi ve Rusya, Transdinyester’deki güçlerini çekmeye çağrıldı. İran’ın Rusya’ya Ukrayna savaşında verdiği desteğin Avrupa-Atlantik güvenliğine de etki ettiği belirtilen bildiride, NATO, İran’ı Rusya’ya askeri yardımda bulunmamaya çağırdı. Bildiri, 2024 yılındaki zirvenin NATO’nun kuruluşunun 75. yılında Washington’da, 2025 yılında ise Hollanda’da yapılacağı bilgisiyle sona erdi.

Bir Yorum Yazın
Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.