TEDMEM’den ‘Yeni Bir Eğitim Anlayışı Şart’ raporu

TEDMEM, “Yeni Bir Eğitim Anlayışı Şart” başlıklı raporuyla, yeni siyasi dönemde eğitimin en öncelikli politika alanlarından biri olması gerektiğine dikkati çekti.

TEDMEM’den ‘Yeni Bir Eğitim Anlayışı Şart’ raporu
Yayınlama: 19.06.2023
4
A+
A-

TEDMEM, “Yeni Bir Eğitim Anlayışı Şart” başlıklı raporuyla, yeni siyasi dönemde eğitimin en öncelikli politika alanlarından biri olması gerektiğine dikkati çekti.

Türk Eğitim Derneği’nin (TED) düşünce kuruluşu TEDMEM’den yapılan açıklamaya göre, kuruluş, “Yeni Bir Eğitim Anlayışı Şart” raporu ile eğitim sisteminin acil çözüm bekleyen meselelerine ilişkin 6 ana başlıkta politika önerilerini kamuoyuyla paylaştı.

Açıklamaya göre, ülkelerin, kuralları sürekli değişen küresel rekabet yarışında başarılı olabilmelerinin yolu nitelikli insan gücünü yetiştirmelerinden geçiyor. Türkiye’de ise eğitimden kesilen umutlar “Okuyoruz da ne oluyor?” cümlesiyle karşılık buluyor.

Eğitim sisteminde nicelikle ilgili alınan yolun tüm eğitim süreçlerine “nitelik” olarak yansıması ve eğitime duyulan inancın tazelenmesi, rekabet gücü yüksek bir ülke olma yolunda tercih değil zorunluluk olarak gözüyor.

Yeni siyasi dönemde eğitimin en öncelikli politika alanı olması gerekliliğine vurgu yapan TEDMEM, raporunda niteliğin öncelendiği güçlü bir eğitim sistemi için “Yeni Bir Eğitim Anlayışı Şart” vurgusu yapıyor.

TEDMEM hazırladığı raporda Türkiye’de eğitim sisteminin mevcut durumunu, sorunları ve buna yönelik çözüm önerilerini 6 başlık üzerinden ele alıyor.

Ezbere Dayalı Eğitim Sistemi başlığı altında, eğitim sisteminin öğrencilere çağın gerektirdiği eleştirel düşünme, analiz etme, sorgulama, problem çözme, öz yönetim gibi üst düzey becerileri kazandıracak bir yapıya kavuşturulması gerektiği vurgulandı.

Mesleki ve Teknik Eğitim başlığında, mesleki eğitimin başarısının sayılar üzerinden değil, istihdama geçiş üzerinden değerlendirilmesi gerektiği belirtildi. Ayrıca, meslek yüksekokullarına geçişte kendi alanıyla ilişkili bir bölümde devam etmek isteyen öğrencilere, okul başarı puanlarına göre sınavsız geçiş hakkı tanınması gerektiği aktarıldı.

Öğretmenlik başlığında, öğretmenlerin niteliğinin öneminden bahsedilerek öğretmen yetiştiren yükseköğretim programlarına öğrenci kabulünün üniversiteye öğrenci seçme süreçlerinden farklılaştırılması gerektiği ifade edildi. Üniversite mezunu olmalarına rağmen öğretmen adaylarının genel kültür ve genel yetenek alanlarında başarılarını değerlendiren KPSS yerine öğretmen yeterliklerini ve öğretmenlerin pedagojik alan bilgilerini değerlendiren bir yazılı sınav olması gerektiği vurgulandı.

Kademeler Arası Geçiş Sistemleri başlığında, okuldaki ölçme değerlendirme süreçlerinin standart uygulamalarla güvenilir hale getirilmesi, okul notlarının kademeler arası geçiş sistemlerinde karşılık bulacak şekilde yapılandırılması gerektiği kaydedildi.

Yükseköğretim başlığında, yükseköğretim sisteminin katı ve merkeziyetçi yapılanması terk edilmesi ve YÖK’ün uyum ve koordinasyon merkezi olarak yeniden yapılandırılması gerektiği belirtildi.

Krizlere Dayanıklı Eğitim Sistemi başlığında ise okulların herhangi bir toplumsal ya da bölgesel kriz durumunda ilk sırada kapanan yerler değil, her türlü felaket durumunda kapıları herkese açık olan, kapsayıcı ve toplumun acil ihtiyaçlarını karşılayan mekanlar olarak yeniden yapılandırılması gerektiğinin altı çizildi.

Bir Yorum Yazın
Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.