Nazmi Arıkan cinayeti davasının birinci duruşması görüldü

Nazmi Arıkan cinayeti davasının birinci duruşması görüldü

Müşteki Avukatı Kaan Karcılıoğlu: Bu sanık hakkında en ağır cezanın verilmesini talep ediyoruz

Nazmi Arıkan cinayetinin birinci duruşması görüldü

Nazmi Arıkan cinayetinin duruşması 20 Şubat’a ertelendi

ÇANAKKALE – Çanakkale’nin Gelibolu ilçesine bağlı Karainebeyli köyünde eğitimci Nazmi Arıkan ile sürücüsü Şerif Eker’i öldürdüğü savıyla tutuklanan Ufuk Akçekaya’nın birinci duruşması Çanakkale 2’nci Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Duruşmaya Ses ve İmaj Bilişim Sistemiyle katılan sanık Ufuk Akçekaya savunmasında tahliyesini talep ederken, Müşteki Avukatı Kaan Karcılıoğlu, mahkeme heyetinden sanık Ufuk Akçekaya hakkında en ağır cezanın verilmesini talep etti. Duruşma 20 Şubat’a ertelendi. Sanık Ufuk Akçekaya’nın tutukluluk halinin devamına karar verildi.

Fen Bilimleri Eğitim Kurumları kurucusu evli ve 2 çocuk babası Nazmi Arıkan, sürücüsü Şerif Eker ile geçen yıl Kurban Bayramı tatili için Gelibolu’nun Karainebeyli köyünde küçük ve büyükbaş hayvan yetiştiriciliği yapılan çiftliğine geldi. Çiftlik çalışanları, 13 Temmuz günü öğlen saatlerine kadar Arıkan ve Eker’i göremeyince şüphelendi. Telefonla da ulaşılamayınca denetim için çiftlik meskenine giren çalışanlar, Arıkan ile Eker’i kanlar içerisinde buldu. İhbarla çiftliğe jandarma ve sıhhat grupları sevk edildi. Sıhhat grupları, Arıkan ve Eker’in çok sayıda bıçak darbesiyle öldürüldüğünü belirledi. Yapılan otopside Arıkan da 12’si öldürücü 47, sürücüsü Şerif Eker’de ise 27’si öldürücü 66 kesici ve delici alet yarası tespit edildi. Otopsinin akabinde Arıkan ve Eker’in cenazeleri, 15 Temmuz’da İstanbul’da toprağa verildi. Başlatılan soruşturma kapsamında ikili cinayetin şüphelisi argümanıyla Tokatspor Kulüp Lideri Ufuk Akçekaya, İstanbul’da yakalanıp, gözaltına alınıp, tutuklandı. Olayla ilgili soruşturma tamamlanıp, iddianame hazırlandı. İddianamede savcı, Akçekaya için ‘tasarlayarak canavarca hisle yahut eziyet çektirerek taammüden öldürme’ ve ‘canavarca hisle yahut eziyet çektirerek bir kabahati gizlemek yahut diğer bir cürmün kanıtlarını gizlemek ya da yakalanmamak gayesiyle taammüden öldürme suçundan’ farklı başka ağırlaştırılmış müebbet mahpus cezası istedi.

Eğitimci Nazmi Arıkan ile sürücüsü Şerif Eker’i öldüren Ufuk Akçekaya’nın birinci duruşması Çanakkale 2’nci Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Sanık Ufuk Akçekaya, duruşmaya SEGBİS’le katıldı. Sanık Ufuk Akçekaya, duruşmadaki birinci savunmasında, hem eğitimci, hem de Tokatspor Kulüp Lideri olduğunu, 7 şirketi ve ortalama gelirinin 5 bin lira olduğunu belirterek, “Sabıka kaydım yok. Ben yapmadım. Kimya öğretmeniyim. 2016’da Nazmi Arıkan Fen Bilimleri ile isim hakkı için lisans mukavelesi imzaladık, iş ilgimiz bu türlü başladı. Nazmi Arıkan ve oğulları bana bu süreçte haksızlıklar yaptılar. Kelamlarını tutmadılar. Beykent Koleji ile mukavele iptal edildi. 8 şubem vardı 1 gecede isim hakkını aldılar. 10 yıllık mukaveleyi iptal ettiler. Beni mahvettiler. Binlerce öğrencinin kayıt iptali başladı. Münasebet olarak ‘para ödemedin’ dediler. Palavra tabi. Beni tek ve güçsüz zannettiler. Onlara 10 yıllık muahedemiz vardı, 7 milyon dolar tazminat vereceksiniz dedim, hayır dediler. Tüm nakit akışım durdu. Eşimle ayrıldım. Fahrettin Ceylan bana dedi ki; ‘git paranı al’. Bende bayramın 3. günü gittim. Korktum geri döndüm. Sonraki gün tekrar gittim paramı alırım umuduyla gittim. Tarlada bir kaç saat bekledim. Konuta girdiğimde kanlar içinde yerde yatıyorlardı. Mesken gaz kokusu vardı. Arbede ederiz diye eldivenlerimi almıştım. Sonra Nazmi Arıkan’ın yarasına tampon yaptım. O sırada kağıtların yandığını gördüm. Dolaptan en büyük şişeyi aldım, söndürmek için üzerine döktüm. Fakat rakı olduğunu anlayınca bıraktım. O sırada birinin benim fotoğrafımı çektiğini fark ettim. Yüzünde maske olan ve uzun uzunluklu olan kişi balkondan atladı. Ben yapmadım, 6 aydır haksız yere cezaevinde yatıyorum. Cinayet üzerime kalacağı fikriyle korkup, kaçtım. Nazmi Arıkan’ın aracına binip gitmek istedim. Zati ben yapmış olsam, eldiveni orada bırakmaz, rakıyla tüm meskeni yakardım, yurt dışına kaçardım. Ben yapmadım. Sabıkam, kaçma kuşkum, kanıtları karatma kuşkum yok, ben yapmadım, tahliyemi istiyorum” dedi.

Şerif Eker’in ağabeyi Ahmet Eker, duruşmada, “Masum iki insanı öldürdü. Cezası ne ise onu verin” diye konuştu.

Nazmi Arıkan’ın oğlu Kurtuluş Arıkan ise, “Nazmi Arıkan’ın oğlu olmaktan gurur duyuyorum. Babam 50 yıldır Türkiye’nin önde gelen eğiticimlerindendir. Tanınmış bir eğitimciydi. Fen Bilimlerinin kurucusudur. İnternete girip ismini yazmanız kafidir. Berbat bir şey asla bulamazsınız. 25 yıl konutta yaşadık, bir arada çalıştık ağzından bir tek makûs kelam çıkmadı. Pandemi periyodunda Gelibolu’da tarım ve hayvancılık için yatırım yaptı. Çok hoş bir çiftliği vardı, keyif alıyordu. Şerif Eker ile yol arkadaşı olmuşlardı. Babam ve Şerif Eker’in canice katledilmesi bütün camiayı çok üzdü. Gelibolu’da tanınan biriydi. Herkes babam için çok üzüldü. Sanık ile 2016’da marka lisans kontratı yaptık. Sanık bir müddet sonra sorumluluklarını yerine getirmemeye başladı. Vergi sigorta ve öğretmen maaşlarını ödemedi. Kiraları ödemedi. Kurumumuza da ödeme yapmadı. Markamız bu süreçte olumsuz etkilendi. Kendisini kelamlı olarak çok uyardık. Tüzel yollardan süreci işlettik. Lisansı geri aldık. Öğrenci ve öğretmenlere takviye verdik. Mukavele iptal olunca işyerine gelip tacizlere başladı. Tehditlere başladı, babama kardeşime ‘sizleri mahvedeceğim, göreceksiniz çok makûs olacak bunun sonu, Fen Bilimlerini yerle bir edicem, bunlar FETÖ’cü’ üzere yersiz ithamlarda bulundu. 100’den fazla kurucu beşere bildiri attı. Sakinliğimizi koruduk, telefonunu engelledik. 2020’de işyerimize geldi, çalışanlarımızı tehdit etti. Kadıköy’deki ofise yakın kafelerden bizi izledi. Yaşadığımız süreç anlatılmaz. Kendisi takıntılı bir insan. Bizim dillerimiz farklı. Uzak durmaya çalıştık. Taciz ve şiddetin boyutu arttı. Babam 2020’de şikayette bulundu. Hatta bundan ceza aldı. Babamızı bizden kopardı. Şuanda ne yazık ki Nazmi Arıkan ortamızda yok. Daima gelecek ile ilgili plan yapardı babam. Çocukları ve torunlarıyla, öğretmenleriyle, çalışanlarıyla keyifli bir süreç yaşamak istiyordu. Fakirliğin tabanından gelmiş ve kendini eğitime adamış bir insan. Nasıl bir düşmanlık, nasıl bir kin, hatasız ve günahsız iki insanı katletmesi affedilir üzere değil. Binlerce beşere dokunmuş bir beşerden bahsediyoruz. Bu türlü bir insanın bu türlü bir halde katledilmesi kamuoyunu çok rahatsız etmiştir. Cenazesinde 5 binin üzerinde kişi vardı. Babamın hiç kimseyle sorunu yoktu. Bu adamla ile ilgili yanlışsız karar vereceğinize inanıyorum” formunda konuştu.

Adalete güveniyorum

Nazmi Arıkan’ın oğlu Kazım Onur Arıkan, “Eşim 8 aylık gebeydi. Sanık Nişantaşı’nda yanımıza gelip, bir sürü iğrenç kelimeyi sıraladı. Bu tehditler 3 yıl kadar sürdü. Kabus üzere çöktü üzerimize. Bir toplantımızı bastı. Artık babam yok, bu cani katil babamı ve çok sevdiği Şerif Eker’i savunmasız halde 100’ün üzerinde bıçak darbesiyle katletti. Babamın binlerce çalışanının ve binlerce seveninin yüreği sızlıyor. Gereken cezayı vereceğine inanıyorum, adalete güveniyorum” dedi.

Şerif Eker’in ablası Emine Ünal, “Benim kardeşim temizdi. Sen nasıl uyuyabiliyorsun, nasıl yemek yiyorsun, sonuna kadar şikayetçiyim. Sanık ortaya girerek ‘ablacağım bunu yapanlara soracaksın, ben yapmadım” dedi.

Müşteki Avukatı Kaan Karcılıoğlu, “Bunu acılı ailenin yanında tekrar söylemek çok sıkıntı lakin mesleğimizin gereği bunu anlatmam gerekiyor, sanık Nazmi Arıkan’ı tekraren kere bıçaklıyor. Nazmi Arıkan, Şerif Eker’i arıyor ve 9 saniye görüşüyorlar. Şerif Eker geldiğinde yastıkla tampon yapıyor. O sırada pusuya yatmış olana sanık, Şerif Eker’e sırt tarafından saldırıyor. ve Eker savunma imkanı bulamıyor. Anladığımız kadarıyla Şerif Eker’i yere yatırıp göğsünden bıçaklamaya devam ediyor. Her iki maktulün de göğüs kafesi parçalanmış haldeydi. Yaşadıkları dehşet her iki maktulün de yüzüne yansımıştı. ve sanık hiç bir şey olmamış üzere geri dönüyor. Saygısızca ve saçma sapan toplumsal medyada canlı yayın yapıyor. Eldiveninde her iki maktulün ve sanığın DNA’sı çıktı. Sanık insanlıktan çıkarak canavarca hareket etmiştir. Bu sanık hakkında en ağır cezanın verilmesini talep ediyoruz” diye konuştu.

Duruşmada şahit olarak dinlenen taksi sürücüsü Ayhan Kütükçüler, “Beni arayıp onu Eceabat’tan almamı istedi. 19.58’de Karainebeyli köyüne gittik. Onu bıraktım. Sonra 23.41’de tekrar aradı. Asfaltta yürüyorum gelip beni al dedi. Bende onu bulamayınca toprak yola girdim. Tekrar aradı ‘çık ordan ben asvfalt yoldayım seni görüyorum’ dedi. Sesi nefes nefeseydi. Omuz çantası vardı. Üzeri siyah giysiliydi. Çok sakindi. Araçta sigara içiyordu. Senin de sigaran bitmiyor dedim. O da sigara değil puro bu” diye konuştu.

Sanık Ufuk Ufuk Akçekaya’ın eski eşi şahit Şerife Gürman, “Ufuk Akçekaya benim eski eşim. Eğitimciydi. Hayatını insanlara adamış biriydi. Asla bu türlü bir şey yapmaz. Evvelki sözümde de söyledim. İki çocuğumun babası. Asla ve asla bu türlü bir şey yapmaz. Biz iki yıl evvel ayrıldık. Biz olağanda 10 yıllık isim hakkı aldık 2016’da. 2019’da Beykent’in ki fesh edildi. Ne bir ihtar ne bir ihtar olmadan lisans kontratımız iptal edildi. Bunun iptal edildiğini toplumsal medyadan duyurmuşlar. Ufuk beyefendi yıkıldı. Tüm çalışanlar bize yazmaya başladı. Bankadan blokeler geldi hesaplara. Ben o gün Bodrum’daydım, öldüğünü öğrenince, sanki bir şey mi oldu diye bende Ufuk beyefendisi aradım, haberleri gördün mü dedim, gördüm dedi. Bir şey yok dimi davan falan dedim. O da bana ‘ben o denli bir şey yapar mıyım, sen manyak mısın’ dedi.

Tanık Fahrettin Ceylan, “Nazmi Arıkan’ı tanımıyorum. Ufuk’u tanıyorum. Fakat onunla da son 1-2 yıldır yüz yüze görüşmedik. Ben finans danışmanıyım. Bir arada iş yapalım dedi. Davranışsal bozukluklarını görünce kendisinden uzaklaştım.”

Başka bir kabahatten cezaevinde tutuklu şahit Tolga Pak, “Ufuk Akçekaya Tokat Belediye Lideri, Tokat Valisi, Nazmi Arıkan ve bir kaç ismi daha öldüreceğini söylüyordu daima. Kendisine icra gelmiş benden borç istedi. 10 bin dolar verdim. Geri ödemedi. Bu isimleri kendisi öldüremezse tetikçi tutacağını söylüyordu. Ben vazgeçirmeye çalıştım. Borcunu ödememek için iftira attı. Kendisini bıçaklatanın ben olduğumu söyledi. Ben o davadan azmettirici olarak 5 yıl ceza aldım. Bu adam daima palavra söylüyor. Onun yüzünden ben şuan ceza evindeyim” dedi.

Nazmi Arıkan’ın kardeşi Şentürk Arıkan ise, “Beylikdüzü şubesinin binası benimdi. 2,5 yıl benim kiramı ödemedi. Kira alamadığım için abim ile aramız açıldı. Facebook’ta yazdıklarımdan ötürü ağabeyimden özür diledim sonra. Mahkeme kararıyla 2,5 yıl sonra Akçekaya’yı tahliye ettirdim. Benimde bir sorum var sanığa, bu yüzsüzlükle benim kiramı ne vakit ödeyecek” diye konuştu.

Müşteki Avukatı Kaan Karcılıoğlu, mahkeme heyetinden sanık Ufuk Akçekaya hakkında en ağır cezanın verilmesini talep etti. Duruşma eksikliklerin giderilmesi için 20 Şubat’a ertelendi. Sanık Ufuk Akçekaya’nın tutukluluk halinin devamına karar verildi.

Nazmi Arıkan’ın oğlu Kurtuluş Arıkan, duruşma sonrası adliye çıkışında yaptığı açıklamada, “Davamız devam ediyor. Adalete inancımız sonsuz. Faalin en ağır biçimde cezalandırılacağını inanıyoruz. Bu yüzden süreci takip edeceğiz” dedi.