Mersin’de bademcik ameliyatı olan adam yaşamını yitirdi

Almanya’da yaşayan 2 çocuk babası Muammer Aydoğdu, 2022 yılı Aralık ayında Mersin’de yaşayan kardeşlerinin yanına geldi.

Burada nefes kasveti çektiği için 24 Aralık tarihinde özel bir hastanede bulunan kulak burun boğaz hekimi C.B. ile görüşen Aydoğdu’ya, yapılan muayene sonrasında geniz eti ve bademcik ameliyatı yapılmasına karar verildi.

26 Aralık’ta ameliyatları gerçekleştirilen Aydoğdu, 3 gün hastanede yattıktan sonra taburcu edildi. Akabinde kanamaları olan Aydoğdu, ameliyat olduğu doktora başvurarak 4 gün daha hastanede yattı.

En son 12 Ocak 2023 tarihinde evdeyken ağır bir kanaması olan şahıs, ambulansla Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine kaldırıldı. Durumu öğrenen tabip, özel aracıyla hastaneye giderek hastasını müdahalenin kendi hastanelerinde yapılması için ikna etti ve özel aracıyla çalıştığı hastaneye götürdü.

Yürüyerek girdiği hastaneden cenazesi çıktı

Doktor, burada Aydoğdu’yu çabucak ameliyata aldı. Lakin Aydoğdu, yürüyerek girdiği hastanede hayatını kaybetti. Hekimin ameliyatta ihmali olduğunu tez eden aile ise şikayetçi oldu.

Yaşananlarla ilgili açıklamalarda bulunan abla Songül Yıldırım, kardeşinin hastaneye geniz eti şikayetiyle gittiğini söyledi.

“Kardeşime baktı ve ‘kanama durmuş’ diyerek kendi çalıştığı hastaneye götürmeyi istedi”

Burada tabibin geniz etinin yanında bademcik ameliyatının da yapılması gerektiğini kendilerine söylediğini belirten Yıldırım, “Kardeşimle karar verdik ve 26 Aralık’ta ameliyata alındı. Ameliyattan sonra ‘iyi, her şey olağan gitti’ dediler. Bir müddet sonra kanamalar oldu ve hastanede lazerle yakılarak durduruldu. Taburcu olduktan sonra 5. kanamada artık ambulans çağırdık. Olağan bu süreçte hekimiyle görüşmüştük. Ambulans daha evdeyken üniversiteye değil de kendi hastanelerine getirmelerini söylüyordu. Fakat ambulanstaki sağlıkçılar, ağır kanaması olduğu için tam teşekküllü bir hastaneye götürmeleri gerektiğini söyleyerek, üniversite hastanesine götürdü. O da çabucak gerimizden kendi sivil aracıyla geldi. Orada kardeşime baktı ve ‘kanama durmuş’ diyerek kendi çalıştığı hastaneye götürmeyi istedi. Bizi ikna ederek kardeşimi kendi sivil aracıyla hastaneye götürdü.” dedi.

“Kardeşim üniversite hastanesinde kalsaydı katiyen kurtulacaktı”

Kardeşinin hekimle yürüyerek hastaneye girdiğini belirten Yıldırım, “Bilinci yerindeydi, konuşuyordu. Aslında üniversite hastanesinde ayağa kalktı. Bu türlü olunca kendi aracıyla özel hastaneye götürdü. Kardeşim üniversite hastanesinde kalsaydı katiyetle kurtulacaktı. Zira kan desteği yapılacaktı, müdahale edilecekti. Özel hastanede hiçbir imkan yokken, o hastaneye neden götürüyor? Burada tabibin büyük bir ihmali var. Ameliyatta ihmali olduğunu düşünüyoruz. Haydi ameliyatta yanlış bir şey yaptı, kardeşimi üniversite hastanesinden almasa yeniden kurtulacaktı. Çok ağır kanaması olduğu halde hiçbir halde kan desteği yapılmadı.” diye konuştu.

Doktorla ilgili hukuksal süreç başlattıklarını vurgulayan Yıldırım, “Bizim canımız yandı, öteki kimsenin canının yanmasını istemiyoruz. Bu hekimle ilgili ne gerekiyorsa yapacağız. İnşallah gereken cezayı alır.” sözlerini kullandı.

“Özellikle hastaneye götürülme sürecinde hekimin büyük bir ihmali olduğunu düşünüyoruz”

Ailenin avukatı Burak Balcı ise hekimin ihmali kuşkusuyla hata duyurusunda bulunduklarını kaydederek, “Özellikle hastaneye götürülme sürecinde hekimin büyük bir ihmali olduğunu düşünüyoruz. Özel aracıyla gelip üniversite hastanesinden rahmetliyi almasıyla ilgili manzaraları talep ettik. Otopsi esasen yapıldı. Otopsinin birinci raporu çıktı ve detaylı raporun çıkmasını bekliyoruz. Birinci otopside boğazda gazlı bez kaldığına dahil bulgular kelam konusu. Tam mevt sebebi ise detaylı raporda belirli olacak. Ailenin hekimden rastgele bir maddi yahut manevi talebi yok. Yalnızca bu sorunun bir daha yaşanmamasını istiyor. Zira bu hekimle ilgili bir kadro şikayetler de mevcut. Bu sorunların bir daha yaşanmaması için yasal süreci takip ediyoruz.” biçiminde konuştu.

Doktor suçlamaları kabul etmedi

Öte yandan, ihmali olduğu ileri sürülen hekim C.B. ise, telefonda görüştüğü İHA muhabirine, otopsi raporu çıktığında her şeyin çok daha net ortaya çıkacağını belirterek, hastasını özel aracıyla üniversite hastanesinden almasının münasebetini şöyle açıkladı:

Ben hastamı sahiplenirim. Baktım orada 1 aylık bir kulak burun boğaz doktoru var. Orada bir şey olacak olursa tabibi arayacak. Tabip kalkacak, üstünü giyinecek, gelecek ve hastaya müdahale edecek. Hastayı insan üzere sahiplendim. Oburu olsa diyebilir ki, ‘hasta benden gitmiş ne olursa olsun’ kederi. Ben bunu demiyorum, yani bir insan olduğu için demiyorum.

Diğer yandan Mersin Vilayet Sıhhat Müdürlüğünce de şikayetlerin incelenmesi için Akdeniz İlçe Sıhhat Müdürlüğünden bir uzman doktorun görevlendirildiği, bahisle ilgili soruşturma başlatıldığı öğrenildi.