Kış Tatbikatı-2023 sona erdi (3)

‘GÜÇLÜ TÜRKİYE, GÜÇLÜ TSK, GÜÇLÜ NATO, GÜÇLÜ İTTİFAK DEMEKTİR’

Türkiye’nin 71 yıldan beri NATO müttefiki olduğunu ve NATO içinde kendisine düşen ne vara bunları başarılı bir formda yaptığını anlatan Bakan Akar, “Günlük olaylara bakmak suretiyle yanlış olaylarla Türkiye’nin bu hakkını kimse çiğnemesin. Bölge barışı, dünya barışı için Türkiye başarılı bir formda vazifesini yaptı. Türkiye’nin güçlenmesi de NATO’nun güçlenmesine denk düşmekte paralel olmakta. F-16’larla ilgili Amerika’da temaslarımız var. Şu ana kadar verilen bilgiler olumlu fakat bunun bir somut adımlarla sonuçlanmasını bekliyoruz. Bu taleplerimizi resmi yollarla ilettik, iletmeyi sürdürüyoruz. Bu hususta aleyhte çeşitli teşebbüsler olduğunu görüyoruz. Bunların bir tarafa bırakılıp Amerika’nın aklıselimle, akılla, mantıkla objektif kriterlerle bu teşebbüsün olumlu sonuçlanacağını düşünüyoruz. Türkiye güçlenecek, birebir vakitte NATO güçlenecek. Güçlü Türkiye, güçlü TSK, güçlü NATO, güçlü ittifak demektir” dedi.

İSVEÇ’İN SORUMLULUKLARINI YERİNE GETİRMESİ LAZIM İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyelikleri ve yaşanan son gelişmelerle ilgili de değerlendirmede bulunan Ulusal Savunma Bakanı Hulusi Akar, şunları söyledi:

“İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya üye olması müracaatı konusunda Madrid doruğunda mutabakat muhtırası imzalandı. Bizim konumumuz açık ve net. İmza altına alınan mevzular çerçevesinde İsveç ve Finlandiya’nın davranmasını bekliyoruz. Bunun doğal sonuçları var. Terörle uğraş çerçevesinde teröristlerin Türkiye’ye iade edilmesinin mutabakatın doğal sonucu, bunu herkesin görmesi lazım. Bu çalışmaların bizim tarafımızdan değil, İsveç tarafından sorumlulukların yerine getirilmesiyle mümkün olacağının görülmesi lazım. Teröristlere dayanak verildiği surece, taahhütler yerine getirilmediği surece rastgele bir halde Türkiye’nin evet demesinin mümkün olmadığını aklı olan herkes görüyor, onların da görmesi lazım. Maalesef bu hususlarda bugüne kadar İsveç tarafından bilhassa kâfi ve somut adım atılmamıştır. Bunun tersine maalesef Sayın Cumhurbaşkanımıza karşı, Türkiye’ye karşı ve Türkiye’nin ötesinde milyarlarca Müslümanın inancının gereği kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim’e karşı yapılan alçakça aksiyonları, rezil aksiyonları, ahlaksız hareketleri maalesef durdurmak bir tarafa, korumuş kollamışlardır. Bunun kabul edilmesi mümkün değil. İsveç’in aklını başına alıp, alınması gerekli önlemleri ne varsa alması lazım. 27 Ocak’ta yapılması planlanan İsveç Savunma Bakanı toplantısını biz iptal ettik. Esasen bu ortamda bu çerçevede faydası olmayacağını gördük, görüyoruz. Finlandiya’daki olumlu gelişmeler takip ediyoruz. Mutabakat muhtırasında verilen kelamların gerçekleşmesi halinde sorunun çarçabuk çözülebileceğini, muhtıradaki taahhütlerin yerine getirilmesi, verilen kelamların tutulması kıymetli. Başka taraftan da 85 milyonluk Türkiye’nin milyarlık İslam dünyasının tahrik edilmemesi için bu devletin devletliğini göstermesi lazım. Devletse, emniyetse, güvenlikse, hukuksa bunun önlemini alması lazım. Bu türlü ikili standartla, ‘falanca kitabı yaktırırım, filancayı yaktırmam’ ikilemlerle yaklaşım önemli olumsuz sonuçlarda götürür.”