Hemşire anne ile hekim kızı birebir hastanede vazife yapıyor

Gümüşhane’de 25 yıllık hemşire Çiğdem Ataman ile pratisyen doktor kızı Zeynep Sena Ataman, tıpkı hastanede hizmet veriyor.

Hemşire annesinden etkilenerek sıhhat alanında eğitim almaya karar veren 24 yaşındaki Zeynep Sena Ataman, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesinden mezun oldu.

Mecburi hizmet için memleketi Gümüşhane’yi tercih eden Ataman, yaklaşık 3 ay evvel hemşire annesinin Sıhhat Bakım Hizmetleri Müdürü olarak vazife yaptığı Gümüşhane Devlet Hastanesinin diyaliz ünitesinde pratisyen doktor olarak çalışmaya başladı.

Dr. Zeynep Sena Ataman, AA muhabirine, meslek seçiminde annesinin ve çocukluğunda yaşadığı ortamın tesiri olduğunu söyledi.

Küçükken annesi işe gittiğinde anneannesinde kaldığını anlatan Ataman, “Küçükken anneanneme, ‘Ben de tabip olacağım, annemle işe gideceğim.’ diyormuşum. Artık etrafımdaki herkes ‘Küçükken dediğini yaptın, hekim oldun.’ diyor. Annemle işe gitmek, mesai arkadaşı olmak çok keyifli. Buranın hem memleketim olması hem de annemle işe gitmek beni memnun ediyor.” diye konuştu.

“Anneme bu gururu yaşatmak çok güzel”

Ataman, memleketinin insanına hizmet etmekten büyük memnunluk duyduğunu vurgulayarak, kelamlarını şöyle tamamladı:

“Ben buranın insanıyım. Doğduğum topraklardaki insanlara hizmet etmek ayrıyeten çok keyif verici. İnsanlardan da çok hoş iltifatlar alıyorum. ‘Ne hoş, anne kız birliktesiniz, işe gidiyorsunuz.’ diyorlar. Anneme de gurur verici bir his olacağını söylüyorlar. Anneme bu gururu yaşatmak çok hoş. Annemle hastanedeki bağımızda profesyonelliği muhafazaya çalışıyoruz. Okul hayatımda ailemden uzaktaydım, artık birlikte vakit geçirmek ismine hoş oluyor. Akşam meskende birlikteyiz, sabah kalkıyoruz, işe birlikte geliyoruz. Hoş oluyor hakikaten.”

“Amir memur alakası değil de annelik hisleriyle reaksiyonlarım oluyor”

Çiğdem Ataman ise 18 yıl hemşirelik yaptığını, son 5 yıldır da Gümüşhane Devlet Hastanesi Sıhhat Bakım Hizmetleri Müdürü olarak vazifeye devam ettiğini söyledi.

Ataman, çalıştığı hastanede kızının tabip olarak misyona başlamasıyla 25 yıllık meslek ömrünün en hoş günlerini geçirdiğini lisana getirdi.

Bir anne olarak kızıyla gurur duyduğunu aktaran Ataman, şunları aktardı:

“Onunla birebir hastanede bir arada çalışmanın beni bu kadar çok heyecanlandıracağını düşünmemiştim. Nitekim çok özel bir his. Kızımın eğitim, toplumsal hayatı ve akademik muvaffakiyetleri her vakit düzgün olmuştur. Bizi her vakit gururlandıran bir çocuktu, artık kendi memleketinde doktor olması, bizim bölgemizin coğrafik kurallarını, insanların ömür şartlarını bilmesi, empati yapabilmesi, onu bu mevzuda da avantajlı duruma getirdi.”

Ataman, yakın arkadaşlarından “Keşke biz de bu durumda olsak” diye imrenenlerin olduğunu söz ederek, “Hastalardan da bizim köylü, bizim akrabamız, bizim komşumuzun kızı, bizim arkadaşımızın kızı üzere olumlu reaksiyonlar alıyoruz. Hastaların da bu türlü kendi çocuklarıymış üzere bağrına basmaları, yakın görmesi bizi keyifli ediyor.” dedi.

Bazen duygusal yaklaştığı vakitler olduğunu belirten Ataman, “Direkt bir amir memur bağlantısı değil de ‘Yemek yedi mi, üşüdü mü?’ üzere annelik hisleriyle reaksiyonlarım oluyor. Kızımla birebir hastanede çalışmanın gurunu yaşıyorum.” sözlerini kullandı.