Habertürk’ün ‘karne ikramı et’ haberinin ham manzaraları

Habertürk’ün geçtiğimiz günlerde hazırladığı bir haber gündeme bomba üzere düştü.

Son devirde temel besin hususlarında yaşanan fiyat artışlarından sonra hazılanan haberde bir detay muhalefetin sahiplendiği bir imaja dönüştü.

Kanalın, Fatmanur Uzunluklu isimli muhabiri tarafından hazılanan haberinde, bir kasap dükkanında karnesini yeni alan küçük bir çocuk muhabire, annesinin karne armağanı olarak kendisine et alındığını söylüyor.

“Annem karne ikramı et aldı”

Haberin bu kısmına ait imajlar kısa bir müddet sonra Türkiye’nin gündemine otururken bütün muhalif partiler imgeleri adeta paylaşma konusunda yarışa girdi.

Muhalefet sahiplendi

Muhalif önderlerden parti yöneticilerine birçok isim arka arda paylaşımlarda bulundu.

Muhabirin muhalif tweetleri ortaya çıktı

Bu gelişmenin kamuoyuna yansımasının akabinde haberi hazırlayan muhabirin toplumsal medya paylaşımları ortaya çıktı. Boylu’nun iktidar ve Cumhurbaşkanı’na yönelik nefret içerikli paylaşımları da reaksiyon çekti.

Akabinde kanal da muhabir hakkında inceleme başlattı.

Çocuğu yönlendirdiği tespit edildi ve kovuldu

Yapılan inceleme sonucunda, Boylu’nun haberde yönlendirme yaptığı, çocuğu karşılık konusunda yönlendirdiği belirlendi.

Habercilik unsurlarına karşıt durumun tespiti üzerine Boylu’nun işine son verildi.

İddiaları reddetti

Kovulan muhabir toplumsal medya üzerinden yaptığı açıklamada argümanları kabul etmeyerek eski iş arkadaşlarına kendisine sahip çıkmadıkları nedeniyle sitem etti.

O anlara ait montajlanmamış imajlar paylaşıldı

Boylu’nun bu argümanları reddi üzerine ise Habertürk programcısı Mehmet Akif Ersoy, haberin montajlanmamış ham manzaralarını yayınladı.

“Bana annem ikramı olarak et aldı der misin?”

Görüntülerde Boylu’nun mikrofonu uzatırken küçük çocuğa, “Bana annem armağanı olarak et aldı der misin?” dediği görülüyor.

Habertürk tarafından yapılan açıklama:

Habertürk TV’de 23 Ocak 2023 tarihinde yayınlanan ve toplumsal medyada çeşitli taraflardan “Karne ikramı et alan çocuk” başlığıyla tartışılan haberle ilgili olarak haberin oluşumunda çocuğun ailesinin argüman ettiği üzere gazetecilik prensiplerine karşıtlık oluşturacak formda çocuğun konuşmasına muhabir müdahalesi olup olmadığına dair Habertürk TV idaresince inceleme ve soruşturma başlatıldığı kamuoyunun bilgisine sunulmuştu.

Bu kapsamda olmak üzere; haberin tüm ham bantları yetkililerimizce incelenmiş, inceleme öncesi ve sonrası muhabir açıklaması ve savunması alınmış, haberle ilgili süreçte yer alan tüm yetkililer dinlenmiştir.

Neticede incelenen ham kayıtların açıkça gösterdiği üzere; muhabirimizin haberde konuşan çocukla gazetecilik unsur ve kurallarına tümüyle alışılmamış olarak, çocuğa nasıl konuşacağına ait dikte edici ve yönlendirici nitelikte ön konuşma yaptığı ve çocuğun bu yönlendirme doğrultusunda konuştuğu maalesef tespit edilmiştir.

Muhabir savunmasında haberin konusunun çocuk olmadığı, çocuğu ailesiyle tesadüf sonucu mağazada gördüğünü ve habere sıcaklık ve sevinç katmak için çocukla latife mahiyetinde konuştuğunu, lakin bu kısa konuşmanın toplumsal medya ve başka medya mecralarında bağlamından koparılarak çarpıtıldığını ve haberdeki bağlamın büsbütün dışında bir çerçeveye sokularak kendisinin ve Habertürk’ün aleyhine bir biçime dönüştürüldüğünü ve olayın iradesi dışında getirildiği noktadan büyük keder duyduğunu belirtmiş ise de bu açıklama ve savunma gazetecilik prensip ve kurallarına karşıtlık oluşturacak biçimde çocuğa nasıl konuşması gerektiğini dikte eden ön konuşmayı izah ve ikna edici nitelikte bulunmamıştır.

Habertürk’ün yayın prensiplerinin vazgeçilmez kırmızı çizgisi, verdiği haberin doğruluk ve dürüstlük açısından sarsılmaz bir inanç ve inanç içerisinde olmasıdır. Bu inancı sarsacak ihmal yahut kasta rastgele bir tolerans gösterilmesi de mümkün değildir. Esasen bu konu dürüst yayıncılığın da kozmik unsurudur.

Bu haberde muhabirimizin, çocuğun konuşması/konuşturulması ile ilgili kısımda aldığı tavır bu prensiplerin açıkça ihlali niteliğinde görülmüş olduğundan kendisiyle iş münasebetimiz bugün prestijiyle sonlandırılmıştır.

Başta haberde konuşturulan çocuk olmak üzere haberden etkilenen tüm bireylerden ve bedelli izleyicilerimizden muhabirimizin kabul edilemez bu vazife ihlali nedeniyle açıkça özür diliyoruz.

Tespit edildiği anda yanlışlarını açıkça kabul etmek, doğruyu söylemek ve gerektiğinde haberin mağdurundan özür dilemek de dürüst gazeteciliğin olmazsa olmaz unsurlarından birisidir.

Bu anlayışla, haberimizi düzeltiyor, o haberdeki çocuğun konuştuğu kısma, haberciliğin prensiplerine alışılmamış olduğu için, referans verilmemesini kamuoyunun bilgisine hürmetle sunuyoruz.