Eğitimde OECD değerlendirmesi

Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, eğitim reformlarının kalite ve erişilebilirlik yönünden kapsamlı şekilde ele alındığı OECD Türkiye Raporu’nu değerlendirdi. Bakan Özer, “Türkiye, 2011- 2019 yılları arasında ilkokuldan yükseköğretime kadar eğitim kurumlarına harcanan bütçenin gayrisafi milli hasıladaki (GSMH) oranını en fazla arttıran OECD ülkesi oldu” dedi.

Eğitimde OECD değerlendirmesi
Yayınlama: 18.05.2023
7
A+
A-

Bakan Özer, Ordu’da OECD 2023 Türkiye Raporu Değerlendirme Toplantısı’na katıldı. Türkiye’nin eğitimde OECD ülkeleriyle rekabet edebilir bir seviyeye çıktığına dikkat çeken Bakan Özer, şunları söyledi:

NADİR ÜLKELER ARASINDA
“Türkiye, 2011-2019 yılları arasında ilkokuldan yükseköğretime kadar eğitim kurumlarına harcanan bütçenin gayrisafi milli hasıladaki oranını en fazla arttıran OECD ülkesi oldu. Ayrıca Türkiye eğitimde OECD ülkeleriyle rekabet edebilir bir seviyeye çıktı. Bunun en önemli sebeplerinden bir tanesi eğitimde fırsat eşitliği için yapılan destekler ve yeni açılımlar. Raporda görüyoruz ki, Türkiye eğitimde son 20 yılda kabuğunu kırarak kendi eksikliklerini birinin göstermesine gerek kalmadan görüp onları iyileştirmek için çabalayan bir eğitim sistemine sahip. Ayrıca raporda diyor ki; ‘Türkiye, kalite göstergelerinde de sürekli iyileştirmeyi sağlayan nadir ülkeler arasında’.

ÖĞRETMEN BAŞINA EĞİTİMDE HEDEF 350 SAAT
Rapora giren bir diğer konu öğretmenlerin okul temelli mesleki gelişim eğitimleri. Özellikle Öğretmen Bilişim Ağı’nın (ÖBA) kurulmasıyla öğretmenlerin aldığı eğitimlerin sayısında ve niteliğinde çok ciddi iyileşme oldu. OECD raporunda, ‘Okul temelli mesleki gelişim eğitimiyle 2021 yılında öğretmen başına düşen 39 saatlik eğitim, ÖBA ile 2022 yılında 250.1 saate yükseldi’ deniliyor. Bu seneki hedefimiz 350 saat.”

 

OKULLAŞMA ORANLARI ORTALAMANIN ÜSTÜNDE
Millî Eğitim Bakanlığı tarafından hazırlanan 2023 OECD Türkiye Raporu’na ait açıklamaları Bakan Özer, sosyal medya hesabından yayınladı. Açıklamalar şöyle: “Türkiye’de okullaşma oranları 5-14 ve 20-39 yaş aralığında OECD ortalamasının üzerinde yer aldı. 15-19 yaş aralığında ise OECD ortalamasına yaklaştı. Kız çocuklarının okullaşma oranlarında büyük artışlar sağlandı. Türkiye, okullaşma oranlarını artırırken öğretmen başına düşen öğrenci sayısını okul öncesi, ilkokul ve ortaokul kademelerinde OECD ortalamasına yaklaştırdı. Okul öncesi eğitim ise bir yılda yapılan ilave 6 bin yeni anaokulu ile zirveye çıktı. ‘Köy Yaşam Merkezleri’ projesi ile kapalı durumdaki köy okullarının yeniden açılması, okul öncesi eğitimin ülke genelinde yaygınlaşması sağlandı. Türkiye, eğitimde fırsat eşitliğini güçlendirmek için tüm okul öncesi öğrencilerine uygulanan ücretsiz yemek kapasitesini eğitimin tüm kademelerinde günde 5 milyona çıkardı.”

 

Bir Yorum Yazın
Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.