DSÖ tüm ülkelere çağrı yapmıştı. Meğer zehirden bile betermiş. Bu 7 gıdayı mutfağınıza asla sokmayın

Sağlıklı bir yaşam sürdürmek ve hastalıklara karşı dirençli olmak, doğru beslenme alışkanlıklarıyla doğrudan bağlantılıdır. Mutfaklarımızda bulunan her besin, sağlığımızı olumlu ya da olumsuz yönde etkileyebilir. Ancak bazı gıdalar, zamanla vücut sağlığımızı ciddi şekilde tehdit edebilir. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), dünya genelinde yaklaşık 5 milyar insanın bu zararlı besinler nedeniyle risk altında olduğunu belirtiyor.

ZARARI SAYMAKLA BİTMİYOR

Mutfağımızda masum görünen bazı besinler, kalp hastalıkları ve diyabet gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Zararsız olduğunu düşündüğümüz bu gıdalar, aslında sağlığımız için büyük bir tehdit oluşturuyor. İşte sağlığınızı olumsuz etkileyebilecek bazı zararlı gıdalar:

1. Trans Yağlar ve Hidrojenize Yağlar: Özellikle büyük işletmelerde kullanılan hidrojenize yağlar, yani sıvı yağların katılaştırıldığı yağ türleri, vücuda ciddi zararlar verebilir. DSÖ’ye göre, dünya genelinde yaklaşık 5 milyar kişi zararlı trans yağlar nedeniyle kalp hastalıkları ve ölüm riski altında bulunuyor. DSÖ, 2018 yılında bu tür trans yağların küresel olarak ortadan kaldırılması çağrısında bulunmuştu.

2. Kızartmalar: Kızartma yağlarının restoranlarda uzun süre değiştirilmeden kullanılması, bu yağları daha zararlı hale getiriyor. En sağlıklı kızartma yöntemi, az miktarda zeytinyağı ile kısa sürede yapılan ve una bulanmamış yiyeceklerdir. Aksi takdirde, kızartmalar besinlerin yararlı içeriklerini yok etmekle kalmayıp, zararlı hale gelmelerine de neden olabilir.

3. Beyaz Şeker: Beyaz şeker, şeker pancarından elde edilir ve fruktoz ile glukozdan oluşur. İçeriğinde protein, yağ, vitamin veya mineral bulunmaz. Rafine beyaz şekerin yüksek miktarda tüketimi karaciğeri yorabilir ve birçok hastalığa yakalanma riskini artırır. Şeker ihtiyacınızı tahıllar ve baklagiller gibi daha sağlıklı kaynaklardan karşılamak vücudunuz için daha faydalıdır.

4. Yapay Tatlandırıcılar: Genellikle şekere alternatif olarak kullanılan maddelerdir. Ancak, bu ürünlerin içinde sıklıkla bulunan asesülfam potasyum, monosodyum glutamat, sukraloz, aspartam ve sodyum benzonat gibi bileşenler, sağlık açısından çeşitli riskler taşır. Bu maddeler, tatlandırıcıların düşük kalorili veya şekersiz olarak pazarlanmasına rağmen, uzun vadede olumsuz etkiler yaratabilir. Vücutta metabolize edildiklerinde, bu yapay tatlandırıcılar, başta sindirim sorunları olmak üzere çeşitli yan etkilere yol açabilir. Bu nedenle, yapay tatlandırıcılar yerine doğal tatlandırıcıların tercih edilmesi, daha sağlıklı bir beslenme alışkanlığı geliştirmek açısından önemlidir.Hindistan cevizi şekeri, akçaağaç şurubu ve bal kullanılabilir, ancak bunların da aşırı tüketiminden kaçınılmalıdır. DSÖ, günlük şeker tüketiminin 25 gramı geçmemesi gerektiğini öneriyor.

5. Paketli ve Konserve Gıdalar: Paketli gıdalar, raf ömrünü uzatmak için eklenen zararlı maddeler nedeniyle sağlıksız hale gelebilir. Özellikle cipslerde bulunan monosodyum glutamat gibi maddeler, sağlığınız üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir. Bu tür ürünler yerine evde fırında hazırlanmış doğal cipsleri tercih edebilirsiniz.

6. Margarin: Tüm yağlar arasında en zararlısı olarak bilinen margarin, üretiminde kullanılan trans yağlar, soya yağı ve gıda boyaları nedeniyle sağlıksız bir besindir. Doğal bitkisel yağlar, margarin yerine daha sağlıklı bir alternatiftir.

7. Bulyonlar: Çorba ve pilav gibi yemeklere lezzet katmak için kullanılan bulyonlar, içerdiği Mono Sodyum Glutamat (MSG) maddesi nedeniyle sağlığınızı tehdit eder. Bu zararlı madde, kalp atışlarında düzensizlik, nefes darlığı, beyin sisi ve hatta Alzheimer gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir.

Sağlığınızı korumak için mutfağınızdaki bu zararlı besinleri tüketmekten kaçınmak, daha doğal ve sağlıklı alternatiflere yönelmek büyük önem taşır. Her alışverişte gıdaların içeriğini dikkatlice okumak, sağlıklı bir yaşam için atılacak en önemli adımlardan biridir.