Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin nükleer güç seyahatini gençlere anlattı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Akkuyu Nükleer Güç Santrali’ne birinci nükleer yakıtın getirildiğini hatırlatarak, engellemelere ve karalama kampanyalarına karşın, gelişmiş ülkelerin yıllardır kullandığı yeşil güç teknolojisini ülkeye kazandırdıklarını bildirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplumsal medya hesabından yaptığı paylaşımda, gençlere Türkiye’nin nükleer güç seyahatini anlattı.

Paylaşımına “Sevgili genç kardeşim” diye başlayan Erdoğan, dün Türkiye’nin 60 yıllık bir hayalini daha gerçeğe dönüştürmenin gururunu yaşadıklarını, Akkuyu Nükleer Güç Santrali’ne nükleer yakıtı getirdiklerini belirtti.

Böylece santralin, “nükleer tesis” hüviyeti kazandığına işaret eden Erdoğan, “Peki neden 60 yıl? Bunun öyküsünü anlatayım sizlere. Türkiye’nin nükleer güç seyahati birinci kez 1956 yılında merhum Menderes periyodunda başladı. Fakat öbür tüm kalkınma atılımları üzere bu da 27 Mayıs darbesiyle akamete uğradı. 70’li yılların sonunda bir Avrupa ülkesiyle yapılan nükleer santral inşa etme projesi, 100 milyon dolar bulunamadığı için maalesef başarılı olamadı. Merhum Özal’ın samimi eforları da ne yazık ki gayesine ulaşamadı.” tabirlerini kullandı.

Türkiye’nin bundan ötürü yalnızca vakit kaybetmediğini, milyarlarca dolar güç faturası ödeyip milyarlarca dolar pahasında bir kaynaktan yoksun bırakıldığını aktaran Erdoğan, şunları kaydetti:

“Hepsinden değerlisi, güç arz güvenliği ve bağımsızlığımız açısından kıymetli bir fırsat heba edildi. İşte biz 2010 yılında imzaladığımız muahede ile bu makus talihi değiştirdik. Engellemelere ve karalama kampanyalarına karşın, gelişmiş ülkelerin yıllardır kullandığı yeşil güç teknolojisini ülkemize kazandırdık. Akkuyu NGS tam kapasite çalıştığında yılda 35 milyar kilovatsaat elektrik üreterek ülkemizin elektrik tüketiminin yüzde 10’unu karşılayacak, nükleer güç alanında nitelikli insan kaynağımızın da yetişmesine vesile olacak. Nükleer santralimizin en büyük yararını inşallah sizler göreceksiniz. Siz bizim göz bebeğimizsiniz, umudumuzsunuz. Sizi seviyoruz, size güveniyoruz, sizi aydınlık yarınlarımızın mimarları olarak görüyoruz. Türkiye Yüzyılı’nı inşa edene kadar sizin için çalışmaya devam edeceğiz.”