Çini sanatçısı Sadriye Boduroğlu ve sanat yolculuğu…

anadolugazete.com.tr olarak Ulucanlar Sanat Sokağı keşfimize kaldığımız yerden devam ediyoruz.

Ulucanlar Sanat Sokağına giriş yaptığınızda her atölyeden sanat işçiliğinin getirmiş olduğu sesler gelir. Tam o sırada şen kahkahalarıyla Sadriye Boduroğlu’nun sesini duyarsınız. İşte size Sadriye Boduroğlu ve hikayesi…

Çini Sanatçısı Sadriye Boduroğlu, Ankara’da doğdu. Ankara İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi, İşletme Fakültesi’nden mezun olduktan sonra, aynı üniversitede işletme yüksek lisansı yaptı. Hayatının her aşamasında sanata karşı ilgisi olan sanatçı, üniversite yıllarında düzenlenen kültürel gezi programlarında gördüğü çinilere hayran oldu ve gittikçe büyüyen sanat aşkını beslemek için çeşitli sanat dallarında kurslar ve eğitimler aldı. Bu eğitimler ile çini sanatına başlayan sanatçı, 25 yılı aşkın bir süredir verdiği eserler ile hem yurt içinde hem de yurt dışında sayısız sergi açmıştır. Ukrayna, Polonya, İsviçre, Fransa, Hollanda, Kıbrıs gibi ülkelerde eserleri sergilenen sanatçı, çeşitli üniversitelerde Geleneksel Çini dersleri vermektedir.

Şu sıralar da Ankara Ulucanlar Sanat Sokağı’ndaki atölyesinde sosyal sorumluluk ve sanat çalışmalarına devam eden Boduroğlu Ankaralı sanatseverlere görsel şölen yapıyor.

Boduroğlu, çini sanatının tarihi ile ilgili şunları söyledi:

“Çini sanatı yaklaşık 1000 sene geçmişi olan bir sanat dalıdır. İlk örnekleri Karahanlılar zamanında görülmüştür. Daha sonra Selçuklu ve Osmanlı Dönemleri’nde de devam etmiştir. Osmanlılar zamanında çini, medreselerde ve camilerde süsleme sanatında sıklıkla kullanılmış, bu sayede daha üst bir mertebeye erişmiştir. Ben ve atölyemdeki öğrenciler de günümüzde, bu sanatı yaşatmaya ve yok olmasını engellemeye çalışıyoruz.”

GELENEKSEL İLE MODERNİ BİRLEŞTİRİYOR

Son elli yılda yaşananlara baktığımızda farklı alanlarda eğitim alıp, çalışma hayatını sürdüren insanların geleneksel sanatlara yoğunlaştığına tanıklık ediyoruz. Sadriye Boduroğlu da bu çizgiden geliyor. İşletme alanında yüksek lisans yapmış olmayı bir kenara bırakıp sanatın yetkin desen bilgisi gerektiren bir dalı olan Çini sanatına yöneliyor. Uzun yıllar bu alanda kursiyer ve eğitmen olarak tutkuyla çalışmalarını sürdürüyor.