CHP Genel Başkan Başdanışmanı Ünal Çeviköz’den İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya Manipülasyon İddiası

CHP Genel Başkan Başdanışmanı Ünal Çeviköz, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun seçim öncesi manipülasyon yaptığını söyledi. Çeviköz, ‘Bu iddialar daha önce de ortaya atılmış ve partimiz tarafından daha o gün reddedilmiştir. Bugün seçimlere çok az bir süre kalmışken bu asılsız iddiaların tekrar gündeme taşınması maksadını ortaya koymaktadır. Genel Başkanımız 29 Nisan tarihinde bir açıklama yaptı, altını çizmek isterim: şöyle dedi, ‘Son 10 günde girişilecek en pis işleri biliyorum. ve onlara diyorum ki: Azıcık sağduyu'” diye konuştu.

CHP Genel Başkan Başdanışmanı Ünal Çeviköz’den İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya Manipülasyon İddiası
Yayınlama: 04.05.2023
3
A+
A-

CHP Genel Başkan Başdanışmanı Ünal Çeviköz, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun seçim öncesi manipülasyon yaptığını söyledi. Çeviköz, “Bu iddialar daha önce de ortaya atılmış ve partimiz tarafından daha o gün reddedilmiştir. Bugün seçimlere çok az bir süre kalmışken bu asılsız iddiaların tekrar gündeme taşınması maksadını ortaya koymaktadır. Genel Başkanımız 29 Nisan tarihinde bir açıklama yaptı, altını çizmek isterim: şöyle dedi, ‘Son 10 günde girişilecek en pis işleri biliyorum. ve onlara diyorum ki: Azıcık sağduyu'” diye konuştu.

CHP Genel Başkan Başdanışmanı, İstanbul Milletvekili Ünal Çeviköz, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun, kendisine yönelik açıklamalarını “manipülasyon” olarak niteledi. CHP Genel Merkezi’nde bugün açıklama yapan Çeviköz, şunları söyledi:

“Sayın İçişleri Bakanının, tarafıma ithamda bulunarak, katıldığı programlarda; 6’lı Masa’nın ilk toplantısından sonra çıkan sonuçların bir AB ülkesinin Büyükelçisi tarafından ‘redakte’ ettirildiği yönündeki açıklamaları hiçbir şekilde gerçeği yansıtmamaktadır. İlgili iddia tamamen asılsızdır ve kesinlikle doğru değildir. Bu tür iddialar, seçim öncesi siyasi bir amaç için yapılan çirkin manipülasyonların bir örneğidir.

İçişleri Bakanının, kamuoyunu doğru bilgilendirmesi ve şeffaf bir şekilde hareket etmesi beklenirdi ancak bunun tam aksi davranış içinde bir bakanlık görevi yürüttüğü herkesin malumudur. Bu nedenle, söz konusu iddiaların hiçbir temeli olmadığını açıkça ifade etmek ve altını çizmek istiyorum.

Bu iddialar daha önce de ortaya atılmış ve partimiz tarafından daha o gün reddedilmiştir. Bugün seçimlere çok az bir süre kalmışken bu asılsız iddiaların tekrar gündeme taşınması maksadını ortaya koymaktadır. Genel Başkanımız 29 Nisan tarihinde bir açıklama yaptı, altını çizmek isterim: şöyle dedi, ‘Son 10 günde girişilecek en pis işleri biliyorum. ve onlara diyorum ki: Azıcık sağduyu!’

“BU ÜLKENİN ONURLU BİR DİPLOMATI OLARAK ALTINI ÇİZMEK İSTERİM Kİ ESPİYONAJ SUÇTUR VE ASLA KABUL EDİLEMEZ”

Elbette bizi hedef alan Bakan’ın sağduyu göstermediği ve seçimi darbe olarak gördüğü ortadadır. Bu açıklamalarla, hedef alınan sadece yaşamım boyunca onurlu bir şekilde sürdürdüğüm diplomasi kariyerim değil, altılı masanın da iradesidir. Kritik görevlerde bulunmuş, bu ülkenin onurlu bir diplomatı olarak altını çizmek isterim ki espiyonaj suçtur ve asla kabul edilemez. Türkiye’nin kurtarıcı ve kurucu partisine ve şahsıma yönelik bu ithamları bir kere daha reddediyorum.”

SOYLU NE DEMİŞTİ?

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, bugün NTV yayınında, şunları söylemişti:

“Eğer birisi ajanlık faaliyeti yapıyorsa Türkiye Cumhuriyeti devletinin ajanlık faaliyetini yaparken takip etmek temel görevidir, takip etmemesi sıkıntıdır. Kanunun bir görevidir, yetkisidir. Ben bu ses kaydını dinledim, bu ses kaydının bütün değerlendirmelerinin ne olduğunu da tek tek not ettim. Burada sadece bir ziyaret söz konusu değil, ilk toplantının redaktesi söz konusu. ‘Siz buna ne diyorsunuz?’ diyor. ve yukarıdan aşağıya burada bu seçimin içinde olacaklar, bu seçim sonrası yaşanacaklar. Adaylıklar ve bu seçimin içerisindeki tüm modellemelerin tamamı orada konuşuluyor. Bu Avrupa Birliği ülkelerinden birisinin büyükelçisi ve ben onlara 6 ay önce onların İçişleri Bakanı Türkiye’ye geldiği zaman bunu kendilerine de söyledim; sizin büyükelçiniz böyle bir görüşme yaptı, bu görüşmede kendilerine ana muhalefet ve 6’lı masa tarafından Ünal Çeviköz gönderildi. Ünal Çeviköz gönderildiği andan itibaren de konuşmalar budur dedim. Mesela ilgili İçişleri Bakanı bana ‘Siz bu konuşları nasıl biliyorsunuz?’ demedi. Dünyanın bütün ülkelerinde ülkelerin devletlerin kendilerini bu tip yabancı ülkelerin, ülkelerine ajanlık faaliyeti yapma yoluna gittikleri anda koruma mecburiyeti söz konusudur. (Ünal Çeviköz’ün mü dinlendiğini ima ediyorsunuz?) Niye Sayın Çeviköz dinlensin? Sayın Çeviköz nasıl dinlenecek? Telefonla konuşma değil ki. Gittiği büyükelçiyi söylüyorum, büyükelçilikte yaptıkları bir değerlendirmeyi söylüyorum.”

Bir Yorum Yazın
Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.