BM Güvenlik Kurulu, nefret söylemi ve yabancı düşmanlığının çatışmaları körüklediğine dikkat çeken karar tasarısını kabul etti

Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Kurulu, nefret söylemi ve yabancı düşmanlığının çatışmaları körüklediğine dikkat çeken bir karar tasarısını kabul etti.

Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Kurulu, bu ay prestijiyle 15 üyeli yapının başkanlığını üstlenen Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) liderliğinde milletlerarası barış ve güvenliğin ele alındığı bir oturum gerçekleştirdi. Oturumun başında kelam alan BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, dünya genelinde yabancı düşmanlığı, ırkçılık, hoşgörüsüzlük, Müslüman zıtlığı, antisemitizm ve Hristiyan azınlıklara yönelik hücumlarda artış görüldüğüne dikkat çekerek, barışa yönelik tehditlerin güç ve kaynaklar için rekabetten insan hakları ihlallerine, zayıf idarelerden çok yoksulluğa, eşitsizlikten aşırılaşmaya kadar pek çok nedenden ortaya çıkabildiğini vurguladı. Barışı muhafazanın ve savaşı önlemenin BM Güvenlik Kurulu’nun varlık sebebi olduğuna dikkat çeken Guterres, “Çatışmaları başlatan ve tırmandıran ortak öge, insanlığın en makus dürtülerini besleyen, kutuplaşma ve radikalleşme için bir katalizör ve vahşet hataları için bir araç fonksiyonu gören başkasına duyulan nefrettir” sözlerini kullandı.

Karar tasarısı kabul edildi

Oturumda yapılan oylamada nefret söylemi ve yabancı düşmanlığının çatışmaları körüklediğine dikkat çeken bir karar tasarısı oy birliği ile kabul edilirken, tasarıda nefret söylemi, yabancı düşmanlığı, aşırılık ve hoşgörüsüzlüğün çatışmaların patlak vermesine, tırmanmasına ve tekrarlanmasına neden olabileceği belirtildi. Devletler ile milletlerarası ve bölgesel örgütlere açık bir halde şiddet, nefret söylemi ve ayrımcılığın neden olduğu aşırılığı kınama daveti yapılan kararda, “Üye ülkeler dinler ve kültürler ortası diyaloğun barış ve kalkınmaya olan değerli katkısını gözetmeli” sözüne yer verildi. Kararda ayrıyeten tüm ülkelerin insan hakları ve temel özgürlükleri muhafazası ve teşvik etmesi gerektiğine dikkat çekilerek, eğitim sistemlerinin de barışa hizmet etmesi gerektiğinin altı çizildi. – NEW YORK