Beyaz petrol tekrar devrede! Türkiye için büyük fırsat

Türkiye, beyaz petrol diye bilinen jeotermal güç ile dünya ve Avrupa’da üst sıralaya yükselemeye başladı.

Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, Türkiye’nin dünyada jeotermal potansiyeli bakımından yedinci, Avrupa’da birinci sırada olduğunu belirterek jeotermal sera üretim alanlarının artırılarak bunun daha da üstlere taşınabileceğini bildirdi.

TÜRKİYE İÇİN BEYAZ PETROL FIRSATI

Hendek ilçesindeki fındık entegre fabrikasını ziyaret eden Kirişci, üretim alanını gezdi, çalışmalar hakkında bilgi aldı.

Daha sonra Akyazı ilçesinde hayata geçirilen topraksız jeotermal ısıtmalı Seracılık Mükemmeliyet Merkezi’ni gezen Kirişci, Sakarya Büyükşehir Belediye Lideri Ekrem Ulu’dan bilgi aldı, tesiste incelemede bulundu.

Kirişci, burada yaptığı konuşmada, besin arz güvenliğinin sağlanmasının, artık ulusal güvenlik sıkıntısı olduğunu, bunun sağlanması ismine atılması gereken adımları her vesileyle lisana getirdiklerini söyledi.

Gıda arz güvenliğini sağlamakla yükümlü olan Bakanlığın tıpkı vakitte muteber gıdayı üretme konusunda ilgilileri yönlendirip motive ettiğini aktaran Kirişci, “Bu da bizim ikinci maksadımız. Üçüncü almamız gereken yol; bu emniyetli besine kolay erişim zira siz emniyetli besin üretebilirsiniz lakin vatandaşın erişimi bu mevzuda sorunluysa bu da eksiklik olur. Son olarak dördüncüsü de bilhassa tarım üzere her türlü doğal afetlere açık olan faaliyetin, burada olduğu üzere adeta bitki üretim fabrikası üzere düşünülebilecek bir tesis marifetiyle yürütülüyor olması, açıkta yapılan üretime nazaran risklerin minimize edildiği bir uygulamadır.” diye konuştu.

Kirişci, bu 4 değerli başlığın Seracılık Mükemmeliyet Merkezi’nde olduğunu, burada besin arz güvenliğini sağlama, muteber besin üretimi, erişim ve ulaşım hususlarında çalışma yapıldığını anlattı.

“SERADA DÜNYADA DÖRDÜNCÜ, AVRUPA’DA İKİNCİ SIRADAYIZ”

İstanbul’a yakın, su ve toprak sorunu bulunmayan Sakarya’nın “kent tarımı” için ülkü kent olduğunu aktaran Kirişci, “Karbon ayak izi düşük zira 800-1000 kilometre uzaktan eser getirilecek olsa ona nazaran de onu taşıyan araçların atmosfere saldığı karbondioksit var. Bu uygulama, bundan da bizi olumlu tarafta etkiliyor. Bu çerçevede de biz bütün bunların hepsine ‘kent tarımı’ ismini veriyoruz. ‘Kent tarımı nedir?’ sorusunun karşılığı şu ardımızdaki tesisin kendisidir. Kent tarımı; eser tazeliğinin korunduğu, daha az uzaklık kat ederek tüketiciye ulaştırıldığı, etrafın daha az kirletildiği ve lojistik maliyetlerin daha düşük noktalarda kaldığı uygulamanın ismidir.” tabirini kullandı.

Merkezin jeotermal sera olmasının da değerli olduğuna değinen Kirişci şöyle devam etti:

“Türkiye, dünyada jeotermal potansiyeli bakımından yedinci, Avrupa’da birinci sırada. Jeotermal sera üretim alanlarını artırarak bunu daha da üstlere taşıyabiliriz. Halihazırda serada dünyada dördüncü, Avrupa’da ikinci sıradayız. Önümüzde İspanya var. Bunları geçmememiz için hiçbir sebep yok. Rahatlıkla geçebiliriz; bu bizim sergileyeceğimiz gayrete bağlı. Halihazırda 9 bin 450 dekar civarındaki jeotermal serada üretim alanımızı, bu potansiyelimizi dikkate aldığınızda 30 bin dekara çıkarmamamız için hiçbir sebep yok. Bakanlık olarak bunları destekliyoruz. Bunların bilhassa Sera OSB stilinde olan kısmını daha çok teşvik ediyoruz zira jeotermali kullanarak bu manada toplu üretimi ve üretimle ilgili kimi maliyet kalemlerini de aşağı çekmiş yahut başkalarını daha faal kullanmış oluyoruz.”

“ÜRETİCİLER HER TÜRLÜ KOŞULDA ÜRETİM GERÇEKLEŞTİRDİ”

Dikey tarım konusuna da değinen Bakan Kirişci, “Yani raf sistemli üretim. Bunun bir de kapalısı var. Kapalı dikey tarım. Bunu da İstanbul’dan Kağıthane Belediyemizin kültür merkezinde eksi 8’inci katta 30 metre derinlikte yaptık. Orada toprak, güneş yok, su yüzde 95 tasarruflu lakin üst seviyede nitelikli, kaliteli; tıpkı burada olduğu üzere üretim var. İnşallah Lider o kapalı dikey tarımı, bunların hepsini gerçekleştirecek zira bu mükemmeliyet merkezinin bu çeşit örnekleri de tarım ismine kesinlikle olmalı.” biçiminde konuştu.

Kirişci, tarımla uğraşanların kendilerini, ailelerini, yaşadıkları ili ve ülkeyi doyurduğunu, eserleri ihraç edip öbür ülkelerdeki insanların da bu yolla doymasını sağladıklarını işaret ederek kelamlarını şöyle sürdürdü:

“Allah, bu ülkenin üreticilerinden razı olsun. Onlar her türlü koşulda bu üretimi gerçekleştirdiler. Pandeminin yurt dışındaki emsalleri üzere meskene kapanmadılar. Bizleri, sayın Cumhurbaşkanımızı zorladılar; ‘Biz çalışmak istiyoruz, tarlamıza, bağımıza, bahçemize, ahırımıza, ağılımıza, kümesimize gitmek istiyoruz.’ dediler. Bu müsaadeleri aldıkları için Türkiye’de üretim aksamadı. Tedarik zinciri aksamadı, üretim zinciri kırılmadı. Bunu hakikaten öbür ülkelerle mukayese ettiğimizde bu ülkenin tekrar bir diğer büyük başarısı olarak söz etmemiz gerekir.”

Bakanlık olarak Tarım Orman Gençlik Kurulunu kurduklarını lisana getiren Kirişci, “İstiyoruz ki gençlerimizin tarıma ilgisi artsın. Kırsalda hayatı kesinlikle tercih olarak görsün zira hayat; tarımda, kırsalda, bu ülkeye, bu insanlara, dünya beşerlerine üretmektedir diyorum.” sözünü kullandı.

Büyükşehir Belediye Lideri Şanlı de merkezi tanıtarak kentteki tarım faaliyetleri hakkında Kirişci’ye bilgi verdi.