Barbie mi? Fatma Bacı mı?

Bir marka oluşturmak, tanıtım ve satış stratejisini iyi belirlemek; en önemlisi pazarlamak, büyük fedakârlık ve meziyet işidir. Eldeki değerleri, bilinen ama önemsenmeyen ancak marka olabilecek kişi ve mekânları değerlendirememek de bir meziyet olsa gerek!

PARA NEREDE ABD ORADA

Marka yaratma ve pazarlama konusunda kimse Amerika’nın eline su dökemez. ‘Para nerede Amerika orada’dır! Dünyada yıllardır anlatılan halk hikâyelerinin kahramanları ya da yazar / çizerlerin oluşturduğu kahramanlar Amerika için iyi bir hammaddedir!

Örnek çok: Örümcek Adam, Batman, James Bond, İndiana Jones, Harry Potter, Kaptan Amerika ve daha niceleri…

Bu ve benzeri kahramanlar, markalaştırılarak filmi çekildi, çizgi roman / öykü / dergi / kitap olarak basıldı. Yetmedi oyuncak oldu, kıyafet oldu…

Kafasına bomba yağdırdığı ülke insanlarından, sömürüde yandaş olarak kullandığı ülke çocuklarına kadar her markasını pazarlıyor Amerika…

Türk tarihi destanlar, halk hikâyeleri ve folklorik zenginliklerle doludur. Amerika yukarıdaki işleri yaparken biz ne yapıyoruz ya da yaptık? Anadolu’nun gerçek kahramanlarını unuttuk, unutturduk. Tarihi sırları, ahlaki güzellikleri, insani değerleri; korkuyu, eğlenceyi içinde barındıran Anadolu’nun efsaneleri, kahramanları birer markaya dönüştürülerek ülke ve dünya çocuklarına, gençlerine pazarlanamaz mıydı? Son yıllarda bunun bazı örneklerini sunduğumuz çizgi kahramanlar ve filmler; Türk dünyası ve bazı ülkelerde ilgi görmeye, konuşulmaya başlandı… Ama hakkını veremiyoruz!..

HİKÂYE ÇOK BİLEN YOK…

Bunun yanında, oyuncağı ile meşhur olan ve ‘kusursuz’ fiziği ile bazı çocukların ruh halini bozabilen ‘çakma kız’ Barbie’yi anlatan film gişe rekorları kırıyor ve günlerdir konuşuluyor.

Tarihe damga vurmuş kadınlarımız, kızlarımız ise mahzun halde keşfedilmeyi bekliyor. Kadınlarımız keskin nişancı katil Calamity Jane, erkeklerimiz katil Buffalo Bill kadar tanınmıyor.

Oysa Türk toplumlarında kadınlar her zaman önemli ve öncü olmuştur. Ahi Evran’ın eşi Fatma Bacı bunlardan biridir ve “İşine, aşına, eşine sahip ol” sloganıyla dünyanın ilk kadın sivil toplum hareketini Anadolu’da başlatmıştır. Savaştan ticarete kadar her alanda erkeğinin yanında olan ‘Bacıerenler’ ve Fatma Bacı, Mustafa Kemal Atatürk’ü Ankara’ya gelişinde karşılayanlar arasındaydı.

Dünyanın ve Türklerin ilk kadın hükümdarı / komutanı olan Tomris Hatun, Zeyna kadar bilinmiyor… Anadolu’nun ismi saymakla bitmeyecek kahramanları ve öyküleri bulunuyor. Mesela Puduhepa…

Tarih sahnesinin en etkili kadın yöneticilerinden biri olan Puduhepa da Anadolu’da yaşadı. M.Ö. 800-500 yılları arasında Anadolu’da hüküm süren Frigler’in tanrıçası olan Kibele, bereket getirdiğine inanılan anne figürüdür.

DÜNYADAN KOPMAYALIM AMA…

Gündem Barbie filmi olunca Anadolu’nun sayısız kadın kahramanlarından birkaçını hatırlatmak istedim. Bu liste yazmakla bitmez. Sadece kadın kahramanlarımız yok elbette; buna örnek nice isim, efsane bu topraklarda yaşadı. Masallarımız var, adını yazmaya saatlerimizin yetmeyeceği tarihi olaylarımız, tarihi yer / mekân ve eserlerimiz var…

Elbette dünyadan kopamayız, gözümüzü kapatamayız ama burnumuzun dibinde; yanı başımızda duran değerlerimizi de görmezden gelemeyiz.

Türk tarihinin ve Anadolu’nun saklı hazinelerini gün yüzüne çıkarma zamanı geldi de geçiyor…