Bakan Kirişci: Tahıl koridorundan 694 gemi geçti

TÜRKİYE Yüzyılı Doruğu ve Para Sohbetleri programının arkasında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, dün itibariyle 694 geminin tahıl koridorundan geçtiğine ve 19.3 milyon ton tahıl ve besin eseri taşındığına vurgu yaparak, “Türkiye’nin yerinde vaktinde, dozunda atmış olduğu adımların bunlar tezahürü. Türkiye artık bir bölgesel oyuncu değil, küresel bir aktör” dedi.

Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, Eyüpsultan’da düzenlenen Türkiye Yüzyılı Tepesi ve Para Sohbetleri programına katıldı. Programın akabinde gazetecilere açıklamalarda bulunan Bakan Kirişci, ihracat sayıları, tahıl koridoru ve su krizini kıymetlendirdi. Bakan Kirişci, tarım dalını ülkeye kambur olarak gören bir bozuk zihniyetin varlığına dikkat çekti.

2002 YILINDAKİ TÜM TÜRKİYE’NİN İHRACATINA EŞ KIYMET İHRACATI GERÇEKLEŞTİRMİŞ OLACAĞIZ

İhracattaki artışla ilgili yöneltilen soruya Bakan Kirişci, “Her alanda olduğu üzere tarım eserleri ihracatı da çok değerli bir süreç geçirdi. 2021 yılına nazaran 2022’de yüzde 19’luk bir artış sağladık. 29.9 milyar dolara yaklaştık. İthalatımız da var lakin 6.6 milyar dolarlık da bir dış ticaret fazlamız var. İhracatımız da büyük bir ivme ile devam ediyor. Türkiye, Türk somonuyla başlayan su eserleri alanındaki ihracatını evvel üretimini artırarak başardı. 62 bin ton olan üretimimiz 2002 yılında, 525 bin tona çıktı. İhracatımız da şu anda geçen sene 1.4 milyar dolardı, artık 1.7 milyar dolara erişmiş oldu. Yeniden ihracatta, cumhuriyet tarihimizin, tüm vakitlerin bir rekoru oldu. Biraz daha kendimizi zorlasak bu yılın sonunda 2002 yılındaki tüm Türkiye’nin ihracatına eş kıymet bir ihracatı gerçekleştirmiş olacağız. Tarım kesimini ülkeye kambur olarak gören bir bozuk zihniyet var. Üreten insanlara da haksızlık eden bir zihniyet var” dedi.

TAHIL KORİDORUNDAN 694 GEMİ GEÇTİ  Rus tahılının Türkiye’de işlenip Afrikalı ülkelere gönderilmesi planıyla ilgili olarak da Bakan Kirişci, “1 ton buğday 440 dolara gelmişti. 440 dolar olan buğday, bugün 325 dolara düştü. İsmi tahıl koridoru lakin yalnızca besin eserlerinde bir rahatlığı beraberinde getirmedi, tıpkı vakitte bütün emtialarda, güç fiyatlarında da gerilemeyi beraberinde getirdi. Petrol istasyonlarında geçen yıl 30 lirayı geçen akaryakıt fiyatı 22- 23 liraya kadar geriledi. Yüzde 64 bir yıllık enflasyonun olduğu ülkeden bahsediyorum. Şayet biz enflasyon oranında bile artırmış olsaydık, bugün bunların 40 lirayı bulması gerekirdi. Şu anki gübre fiyatları 1 yıl evvelki gübre fiyatlarının gerisinde. Dün itibariyle 694 gemi tahıl koridorundan geçti. 19.3 milyon ton tahıl ve besin eserleri de taşındı. Burada aslan hissesi Avrupa ülkeleri alıyor. Bizim serzenişte bulunduğumuz üzere temel gereksinim sahibi ülkeler var. 5.3’ünü fakat alabiliyor. Bu ülkelerin elinden tutmamız gerekiyordu. Her vakit olduğu üzere ulusal hasılasına nazaran dünyada en çok bu mevzularda yardım eden ülke sıfatıyla devreye girdik. Türkiye’nin yerinde vaktinde, dozunda atmış olduğu adımların bunlar tezahürü. Türkiye artık bir bölgesel oyuncu değil, küresel bir aktör” diye konuştu.

BARAJLARDAKİ SU DÜZEYİ TEK BAŞINA KÂFİ DEĞİL  Türkiye’nin su gerilimi altında olan bir ülke olduğunu hatırlatan Bakan Kirişci, “Su kayıplarını görmezden gelemeyiz. 7’den 70’e hepimizin adımlar atması lazım. Şehirlerimizle ilgili uzun yıllardan beri yaptığımız çalışmalar var. Büyük küçük demeden bütün vilayetlerimizin suyla ilgili planlamasını yaptık. Su verimliliği seferberliği başlamış oldu. Suda sıfır kayıpla ilgili çalışma başlatılmış oldu. Buradaki bütün kaygımız şu, farkındalık. Sivas ve Uşak’la ilgili, iki kentimiz bu hususlarda meşakkatleri vardı. Sivas’ta 4 Eylül barajı olarak bu içme suyu için kullandığımız barajdaki yetersizliği dikkate alarak çabucak yanı başındaki barajdan transferi gerçekleştirdik. Bunun birinci etabı 31 Aralık’ta nihayete ermiş oldu. Uşak’la ilgili de Uşak nüfus olarak küçükmüş üzere gözükebilir fakat orada da sanayi tesisleri var. Şu anda bizim suyla ilgili bir sorunumuz var diyeceğimiz bir şeyimiz yok. Hidroelektrik santrallerinden elektrik üretimi yerine, doğal gaz üzere, öteki yenilenebilir güç kaynakları üzere kaynakları kullanarak elektrik üretimine tartı verilmesini HES’lerin şimdilik devre dışı tutulmasını ve böylece de hidroelektrik santrallerinin olduğu depolarda su düzeyinin korunması gerektiğini düşünerek bir yola çıktık. Geçtiğimiz yıla nazaran bu yıl bu oran yüzde 7.3 daha fazla. Bir evvelki yıla nazaran bu depolardaki su rezervimiz yüzde 7.3 daha fazla. Bu önlemi biz aldık. Bir taraftan da şunu yapmaya çalışıyoruz. Suyla ilgili bir sorunun olduğunu herkes kabul edecek, buna nazaran bir davranış sergileyeceğiz. Biz bunu en az seviyede hissettirmek için de gerekli önlemleri aldık, alıyoruz. Şu anda İstanbul da dahil olmak üzere 4 büyük kentimizde de bu türlü bir sorunumuz yok. Barajlardaki su düzeyi tek başına kâfi değil. Tıpkı vakitte bizim yer altı su kaynaklarımız var. Yeraltı su kaynaklarını da kullanarak su temin ettiğimiz vilayetlerimiz var” diye konuştu.

– Karaköse