Bakan Kasapoğlu: “Türk futbol ekolünü, Türk futbolu oyun stilini inşa etmeliyiz”

Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, TFF Stratejik Plan Tanıtım Toplantısı’nda yaptığı açıklamada, “Türk futbol ekolünü, Türk futbolu oyun usulünü inşa etmeliyiz” dedi.

Türkiye Futbol Federasyonu Stratejik Plan Tanıtım Toplantısı ‘The Game Plan’, Gençlik ve Spor Bakanlığı Riva Kamp ve Eğitim Merkezi’nde düzenleniyor. Toplantıda açıklamalarda bulunan Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, “Türk futbolunun kısa, orta ve uzun vadeli strateji planının inşa edileceği bu kıymetli toplantıda sizlerle bir ortada olmaktan ötürü büyük memnunluk duyuyorum. Türkiye Futbol Federasyonumuz, temsil ettiği misyonla, ülkemizi futbol alanında en üst düzeylere taşımak için bu kıymetli buluşmanın tertibini gerçekleştiriyor. Stratejik plan toplantımız, ortak aklın ışığında, özgün ve yeni bakış açılarına kapı aralayacaktır. Ben bu vesileyle toplantının düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Simon Kuper’in bir kitabı var: ‘Futbol asla yalnızca futbol değildir’. Ben bunu biraz daha açarak spor asla yalnızca spor değildir demek istiyorum. Günümüz dünyasında spor, fizikî aktivitenin çok ancak çok ötesinde bir olgu haline gelmiş durumdadır. Spor artık bir iktisattır. Spor artık bir sanayidir. Spor artık bir diplomasi lisanıdır, bir turizm kalemidir. Spor kozmosunun içerisinde markalar var, tertipler var, spor örnekleri var, toplumsal sorumluluk projeleri var. Bu cihan her geçen gün büyümeye devam ediyor. Bu nedenle ülke olarak spora yönelik siyasetler geliştirirken, kısa, orta ve uzun vade stratejilerini meydana getirirken başarılı olmak istiyorsak tüm parametreleri hesaba katmak, bütünleşik bir bakış açısıyla hareket etmek durumundayız. Spora sanayi diyorsak, öteki sanayilerde olduğu üzere insan omurundaki süratli değişim ve dönüşümlere de onu adapte etmek mecburiyetindeyiz. Bilhassa yeni neslin, tüketim alışkanlıklarını belirlemedeki tesiri her geçen arttırıyor. 2000 sonrası doğan neslin başkalarından ayıran özellikler, teknolojiyi kullanma biçimlerinin üst seviye olması, tek bir mevzuya uzun vakitler ayırmamaları ve mümkün mertebe taşınabilir olma eğilimleridir. Tüm kitle sporlarının yavaş yavaş, hem saha içinde hem de saha dışında bu talepleri gündeme almaya başladıklarını görüyoruz” diye konuştu.

“FIFA Plus uygulaması, seyir teknolojisi manasında, adeta öteki bir boyuta taşıdı”

Futbolun artık yalnızca alanda 90 dakikadan ibaret olmadığını tabir eden Kasapoğlu, “Stadyumdaki deneyim alanlarıyla, maç sırasındaki interaktif içerikleriyle, maç öncesi ve sonrası için üretilen dijital eserleriyle futbol artık bir spor faaliyetinden çok daha fazlasıdır. İşte son Dünya Kupası için FIFA’nın çıkardığı FIFA Plus uygulaması önümüzdeki en yeni örneklerden biri. Uygulama, Dünya Kupası deneyimini seyir teknolojisi manasında, adeta diğer bir boyuta taşıdı. Maç öncesi ve maç sonu için uygulama, futbolseverlere geniş bir içerik yelpazesi sundu. Maçları tribünde izlerken kamerayı açtığınızda oyuncuların ismini, hangi mevkide oynadıklarını, futbolcuların saha üzerindeki anlık performanslarını ve ısı haritalarını gerçek vakitli olarak görebiliyoruz. Teknolojinin geldiği bu düzey, gerçekten hayranlık uyandırıcı. VAR uygulamasını biz Türkiye’ye neden getirdik? Maçlarda kusur hissesi mümkün olabilecek en düşük düzeylere gerilesin diye getirdik. Futbol daha şeffaf olsun, izleyici tarafından güvenilirliği yükselsin, hakemlerimize kuvvetli misyonlarında güç versin diye bu çalışmayı başlattık. 1966 Dünya Kupası finalini hatırlayın. Top çizgiyi geçti mi geçmedi mi? Futbol dünyası finali, kazananı değil, yıllarca bu mevzuyu tartıştı. Elbette bu tip teknolojiler şimdi çok yeni. Uygulama noktasında her geçen gün gelişiyor. Biz, bu tip teknolojik gelişmeleri izlemeye devam etmeyi ve stratejilerimizde teknolojiye gerekli ihtimamı göstermeyi kritik görüyoruz” halinde konuştu.

“Futbol demek iktisat demektir”

Futbolun dünya tarihinde en geniş hudutlara ulaştığını belirten Bakan Kasapoğlu, “Dünya nüfusunun yarısı, bir formda futbolun tüketicisidir. Deloitte’ın son yaptığı araştırmada Avrupa’da futbolun pazar kıymeti 30 milyar Euro’ya yakın durumda. Bu kıymetin yüzde 50’sini ise 5 büyük lig oluşturuyor. Bağlantı, tanıtım, markalama faaliyetleri tam bu noktada çok öne çıkıyor. Spor bir sanayiyse futbol, bu sanayinin en süratli dönen dinamosudur. Futbol demek iktisat demektir. Biz alandaki başarıyı, marka bedeline ne kadar dönüştürebiliyoruz bunu düşünmemiz lazım. Sporda finansal sürdürülebilirliği nasıl sağlarız, bu ekonomiyi ülkemizde nasıl büyütürüz, bunlara odaklanmamız gerekiyor. Altyapı ve tesis yatırımları, çıkarılan kanunlar, finansal düzenlemeler, futbolda sürdürülebilirlik noktasında çok olumlu katkılar yaptı. Artık önümüze bakma ve yeni projeler, fikirler üretme basamağındayız. Artık herkes daha küresel düşünüyor, daha küresel tüketiyor. Bu yüzden yalnızca bulundukları coğrafyanın kadrolarını destekleme, o pazarın içerisinde olma durumu artık geride kaldı. Dünyanın önde gelen futbol kulüplerinin taraftarlarının büyük bir kısmı kendi coğrafyaları dışındadır. Büyük liglere baktığımızda, yeni pazarları hedefleyen transferlerin de yapıldığını görüyoruz. Vaktinde Real Madrid Beckham ile Uzak Doğu, Zidane ile Kuzey Afrika, Roberto Carlos ile Güney Amerika, Raul ile İspanya pazarına hakim oldu. Görüntü oyunlarıyla ilgili yapılan bir araştırmada, kullanıcıların en çok seçtiği kulüplerin, 5 büyük ligin şampiyon kadroları olduğu ortaya çıkarıyor. Yani Avustralya’nın küçük bir kentindeki çocuk bile Avrupa’daki ekibi seviyor, takip ediyor. Biz bu küresel akımın neresindeyiz? Bizim bunu düşünmemiz lazım” değerlendirmesinde bulundu.

“Türk futbolu oyun biçimini inşa etmeliyiz”

Tüm branşlarda, yalnızca 2022 yılı içerisinde milletlerarası tertiplerde 6 bin 127 madalya kazandıklarını hatırlatan Mehmet Muharrem Kasapoğlu, “Türkiye, bir çok spor branşında dünyanın yükselen yıldızı olmuş durumdadır. Futbolun da bu ivmenin içerisinde yer almasını arzuluyoruz. Atlet yetiştirmede, altyapıda, teknik manada günümüzün futbol şekline yanıt vermeliyiz. Türk futbol ekolünü, Türk futbolu oyun usulünü inşa etmeliyiz. Avrupa’nın en çağdaş, en yeni stadyumları, idman alanları, altyapı tesislerine sahibiz. 20 yılda, 40’tan fazla stat yaptı. Yeni açılacak statlar var. Ortada önemli bir uğraş, önemli bir inanç, önemli bir özveri var. Bu özveriye daha fazla atlet yetiştirerek, yetenekleri keşfederek, geleceğe yatırım en güçlü yatırım yaparak karşılık vermemiz lazım. Evvelce bizde yanlış bir anlayış vardı tahminen. Kimi futbol kulüplerimiz ‘Burası yarışmacı düzey, yetiştirici değil!’ diyerek yıllarca öz kaynak sistemine, altyapıdan atlet yetiştirmeye sırtlarını dönmüşlerdi. Bugün bu anlayışın geride bırakıldığını görüyoruz lakin çalışmalar maalesef hala kâfi seviyede değil. Keşfetmeli, yetiştirmeli ve alanda olmaları, vitrinde yer almaları için bu gençlere bol bol fırsat vermeliyiz. Üstün Ligimiz şu anda kendi altyapısından gelen oyunculara en az forma veren liglerden biri. Bu mevzuda Danimarka Ligi yüzde 26.6 ile en önde. Bizim oranımız ise yüzde 4.4’tür. Bu oranı artırmalıyız. Karşılaşmalarda gençlerimize daha fazla imkan sağlamalıyız. Futbol, Türkiye olarak gençlerimize her alanda duyduğumuz inancı güçlendirmemiz gereken alanlardan biri” dedi.

“Bakanlık olarak ‘Kadın Odaklı Spor’ siyasetimiz var”

Bakanlık olarak ‘Kadın Odaklı Spor’ siyasetlerini olduklarını tabir eden Bakan Kasapoğlu, “Kadınlarımızı spora daha fazla teşvik edecek projeler hayata geçirdik. Bayanların profesyonel sporda karşı karşıya kalabilecekleri mahzurları ortadan kaldırdık. Herkes için, en fazla da bayanlar için sporda erişilebilirliği temin ettik. Profesyonel atletler ortasında erkek-kadın oranı neredeyse baş başa geldi. Alınan madalyaların birçoklarında bayanlarımızın imzası var. Evvelce sportmen bile bulamadığımız kimi branşlarda artık bayan atletlerimiz dünyada tepeye oynuyor. Bayan atletlerimizin futbolda da büyük potansiyelleri var” diye konuştu.

Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu son olarak ise, “Futbolun tüm parametrelerinde en güçlü halde yer almak istiyoruz. Bugün burada bulunan herkesle tıpkı maksatları, tıpkı hayalleri, tıpkı hassasiyetleri paylaşıyoruz. Hepimiz Türk sporunun, Türk futbolunun hak ettiği yerlere gelmesi için aklımızı ve gönlümüzü koyarak emek sarf ediyoruz. Türkiye Futbol Federasyonumuzun hayata geçirdiği bu çalışma, inşallah Türk futbolunun yeni açılımlar kazanmasına vesile olmasını diliyorum. Sunumlarıyla, konuşmalarıyla ve kanılarıyla stratejik plan toplantısına katkı verecek herkese şimdiden teşekkür ediyorum” diyerek kelamlarını tamamladı. – İSTANBUL