Bakan Bozdağ HSK Teftiş Konseyi Başkanlığı Yıl Sonu Kıymetlendirme Toplantısı’nda konuştu: (2)

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, “Bu yargı paketinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin ismi İsimli İstinaf Mahkemesi; Bölge Yönetim Mahkemelerinin ismi da İdari İstinaf Mahkemesi olarak değiştirilecektir. ‘İstinafa gidiyoruz’ dediğimizde artık sahiden istinafa gidilecek.” dedi.

Bozdağ, Yozgat’ta Cemil Çiçek İşçi Eğitim Merkezi’nde düzenlenen HSK Teftiş Konseyi Başkanlığı Yıl Sonu Kıymetlendirme Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, istinafı yeni periyotta maksadına ve manasına uygun bir biçimde güçlendirmekte kararlı olduklarını söyledi.

İstinafı temyiz mahkemesine dönüştürecek, istinaftan temyize gidecek, gitmeyen bahisleri temyize götürecek yahut istinafı atlayarak atlamalı temyizi çoğaltacak uygulamalardan yana olmadıklarına değinen Bozdağ, “Bazı mevzularda konuşanlar, falan bize gelsin, şu dava bize gelsin, şu istinaftan sonra temyiz olsun ya da bunlar atlamalı temyizle bize gelsin değerlendirmeleri yapıyor. Buradan çok net halde söz etmek isterim ki bu istinafı öve öve boğmak demektir. Bazen o denli yapıyorlar. İstinafı övüyorlar övüyorlar gerisinden da ‘Şu yetkiyi istinaftan alalım, şurada atlamalı temyiz yapalım, şunlarda katılaşmayı kaldıralım temyiz yolunu açalım, içtihatta şu oluyor, bu oluyor’ değerlendirmeleriyle istinafın eli ayağı kesilmek isteniyor adeta. O vakit istinafın bir değeri kalır mı?” diye konuştu.

“İstinafın ismini değiştiriyoruz”

İstinafın Avrupa’da nasılsa Türkiye’de de birebir olması gerektiğine vurgu yapan Bozdağ, “Avrupa’da güçlü bir istinaf işliyor ve biz de ülkemizde güçlü bir istinafı işletme konusunda kararlıyız.” sözünü kullandı.

Bozdağ, istinafın uygulamadan kaynaklı meselelerini bildiklerini ve bu sıkıntıları da çözeceklerini belirterek “İşte bugün buradan istinaf ile ilgili formu de olsa işin aslına uygun yeni yargı paketimize koyacağımız bir hususu tabir etmek isterim. İstinafın ismini değiştiriyoruz. Bölge Mahkemesi, Bölge Yönetim Mahkemesi biliyorsunuz istinafın şu andaki ismi, biz İsimli İstinaf Mahkemesi, İdari İstinaf Mahkemesi olarak değiştiriyoruz. Aslında kanunda ‘istinaf kanunu yolu’ deniyor ve istinafın saygınlığına uygun bir isimle onu nitelendirmeyi uygun görüyoruz. Bu yargı paketinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin ismi İsimli İstinaf Mahkemesi; Bölge Yönetim Mahkemelerinin ismi da İdari İstinaf Mahkemesi olarak değiştirilecektir. ‘İstinafa gidiyoruz’ dediğimizde artık nitekim istinafa gidilecek. İyi olmasını diliyorum.” değerlendirmesinde bulundu.

Süreler problemini tekleştirme adımı atılıyor

Yeni yargı paketi içerisinde birkaç öteki kıymetli konu daha olduğunu lisana getiren Bakan Bekir Bozdağ, kelamlarını şöyle sürdürdü:

“Bir tanesi de yargıda büyük kaosa yol açan mühletler problemini tekleştirme adımıdır. İş mahkemesinde farklı temyiz mühleti, hukuk mahkemesinde farklı, cezada başka, şurada başka temyiz müddeti, bir sürü düzensizlik. Hem hakim ve savcılarımız için büyük bir zorluk hem kalem için büyük bir zorluk hem avukatlarımız için büyük bir zorluk hem vatandaşlarımız için büyük bir zorluk. Pek çok da hak kaybına yol açan bu uygulamayı kaldırıyor, mühletleri tekleştiriyor, bütün mahkeme kararlarına iki hafta temyiz ve istinaf mühleti koyuyor, temyiz ve istinafın da bildiri ile başlaması halini yeni kanunla inşallah parlamentomuz yasalaştırdığında uygulamaya koymuş olacağız. İki hafta yanlışsız bir iş mi? ya yanlışsız bir iş. Bildiriden itibaren başlayacak. Bunun da son derece kıymetli bir adım olduğunu, sürelerdeki birliği sağladığımızı ve bu birliğin hukuk devletine olan inancı da güçlendireceğini hem savcılarımızı, yargıçlarımızı, avukatlarımızı hem de vatandaşlarımızı çok mutlu edeceğine yürekten inanıyorum. Şimdiden iyi olsun.”

“Çat kapı icra periyodu kapanıyor”

Yine icra takibi sırasında vatandaşın meskenlerinde haciz süreci yapılabildiğini anımsatan Bozdağ, şunları kaydetti:

“Şimdi yeniden yapılacak lakin bir kabahat soruşturması nedeniyle rastgele bir vatandaşımızın meskeninde arama lakin hakim kararıyla yapılabilirken rastgele bir hata yokken, bir alacak verecek takibi nedeniyle hakim kararı olmadan aranmasını hakikat görmüyor ve bu açıdan da bundan sonra hakim kararı olmadıkça konutta haciz süreci yapılamayacağını yasaya koyuyoruz. Çat kapı icra periyodu kapanıyor. Hakim kararıyla lakin meskende icra süreci yapılabilecek. Zati ihtiyati haciz motamot devam ediyor. O da hakim kararıyla. Bundan sonra hacze gereksinim duyduğunda o da hakim kararıyla olacak. Hakim kararı olmadan hiçbir alacaklı borçlunun kapısını çalamayacak. Hiçbir icra dairesi gelip meskende arama tarama yapamayacaktır. Bu da hukuk devletini güçlendiren, özel hayatı koruyan, aile mahremiyetini koruyan kıymetli bir değişikliktir. Ayrıyeten konutta ortak kullanılan eşyaları da ‘haczedilemez eşyalar’ ortasına alıyoruz. Yani yalnızca bir buzdolabı değil ortak kullanılan eşyalar ne ise artık bunlar da haczedilemeyecek eşyalardan olacaktır. Haciz sırasında altın üzere menkul değer üzere birtakım eşyalar hariç ortak kullanılan eşyalar, nakit para, altın, menkul değer, değerli evrak vesaire bunlar hariç başkaları ortak kullanıma ilişkin eşyalar haczedilemeyecektir. Bu da son derece yeni ve değerli bir adımdır. Vatandaşımızın da lehine olan bir öbür adımdır.”

Bakan Bozdağ, uyuşturucuyla çaba konusunda da iki yeni adım attıklarına değinerek “Bir tanesi Sıhhat Bakanlığımızın bünyesinde kurulacak olan tedavi bağımlılıkla gayret gayeli hastaneler olacaktır. Bahar projesi olarak nitelendirilen bu proje kapsamında kamu davasının açılmasına yer olmadığı kararı verilen kullanıcılar ile kendi tedavi olmak isteyen vatandaşlarımız Sıhhat Bakanlığımıza bağlı olan bu hastanelerde tedavi olacaktır. AMETEM üzere değil. Bu uzmanı içinde, her türlü sıhhat tesisi içinde müstakil ve bunların hepsi yetiştirilecek ve yalnızca bu emelle kullanılacak. Bir yerin modülü değil bağımsız sıhhat üniteleri olacaktır. Tedaviyi sağlamak konusunda pek çok yararlı sonuçlar ortaya koyacağına yürekten inanıyoruz.” diye konuştu.

“Müstakil tedavi ve rehabilitasyon maksatlı cezaevleri kuracağız”

İkinci olarak cezaevlerinde bulunan hükümlü uyuşturucu bağımlılarıyla ilgili bir adım attıklarını da belirten Bozdağ, şöyle devam etti:

“Sadece uyuşturucu kullanan değil, ayrıca bir kabahatten içeri girmiş hükümlü şayet uyuşturucu kullanıyorsa onları da mecburî tedaviye alan müstakil tedavi ve rehabilitasyon gayeli cezaevleri kuracağız. Bu gayeyle şayet mevcutlarda dönüştürme yapma imkanımız varsa hızla bunları dönüştüreceğiz, dönüştürme imkanı yoksa da kısa müddette Türkiye’de muhtaçlığımız olduğu kadar tedavi ve rehabilitasyon hedefli müstakil cezaevleri yapacağız ve buralarda kararların tedavisini ihtiyari değil, zarurî hale getireceğiz. Böylece yalnızca uyuşturucu baronlarıyla gayret etme değil, onların bağımlısı hale gelmiş vatandaşlarımızı o baronların elinden kurtarma, uyuşturucu bağımlılığından kurtarma konusunda da son derece kıymetli adımlar atacağımızı tabir etmek isterim. Bunlar son yargı paketinde gelen bahislerden bazılarıdır. İnşallah meclisimiz seçimden evvel yasalaştıracağı kanunları ortasına bunu da alacak ve böylece bu adımlar hızla hayata geçirilmiş olacaktır.”

(Sürecek)