Bakan Alim’den kamu emekçisini heyecanlandıran kelamlar: İşçilerimizi keyifli eden bir mukavele olacak

Çalışma ve Toplumsal Güvenlik Bakanı Vedat Alım, Ankara’da bir otelde düzenlenen Türk Metal Sendikasının 17. Olağan Genel Şurası’na katıldı. Bakan Alim’e Türkiye Emekçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş) Lideri Ergün Atalay, Türk Metal Sendikası Lideri Pevrul Kavlak eşlik etti.

BAKAN ALİM’DEN KAMU PERSONELİNİ HEYECANLANDIRAN SÖZLER

Bakan Alım programda yaptığı konuşmada 700 bin kamu emekçisini ilgilendiren 2023-2024 yılı Kamu Kısmı Toplu İş Mukavele görüşmeleriyle ilgili heyecanlandıran kelamlar sarf etti. Görüşmelerin sürdüğünü belirten Alım, “Çalışanlarımızı, işçilerimizi memnun eden bir kontrata imza atacağız.” dedi.

“KİMSE TELAŞ ETMESİN”

Enflasyonun, işçilerin ve sabit gelirlilerin hayatlarını tahrip ettiğini belirten Alım, bu tahribatı azaltmaya karşı çeşitli önlemler aldıklarını anımsattı. Tüm gelirlerin taban fiyat kadar olan kısmının vergi dışı bırakıldığını hatırlatan Alım, şunları kaydetti:

“Buna karşın biliyorum ki, fiyatların üzerinde hala vergi dengesizliği vardır. Bunun da çözülmesi konusunda hem TÜRK-İŞ Liderimizin hem TİSK Liderimizin kendi imzalarıyla bana getirdikleri, benim de çalıştığım bir mevzu var. İnşallah onu da çözeceğiz. Seçimden evvel yapalım, bitirelim diye bir derdim yok. Biz aslında önümüzdeki devir de iktidarda olacağız. Münasebetiyle bunu da biz çözeceğiz. Kimse tasa etmesin.”

“KİT’LERDEKİ TAŞERON PROBLEMİNİ ÇÖZECEĞİZ”

Türkiye’nin, taşeron personelliği konusunda da büyük bir tahlili hayata geçirdiğine dikkati çeken Alım, “Ama KİT’lerde kalan o devir 80 bin civarında arkadaşımız vardı. Kimi kuruluşların yine taşeron işletmeciliğine müracaat etmesi sonucu sayıları arttı. Bu sorunu da çözeceğimizin kelamını verdik. Önümüzde çözülecek her belgeyi çalışıp kapatıyorum. En son kapattığım belge, süreksiz emekçiler belgesiydi. Artık de önümüzde bu duruyor. Bunu da çözeceğiz.” dedi.

“ÖRGÜTLENME ÖNÜNDEKİ MAHZURLARDAN BİRİNİ DE ORTADAN KALDIRACAĞIZ”

Sendikalaşma oranının üste çıkarılması gerektiğini vurgulayan Alım, “Demokratik toplum, örgütlü toplumdur. Örgütlü toplumun temelinde de çalışanların örgütlenmesi vardır. Personeller örgütlenmeden başka örgütlenmeler sağlam temellere dayanmazlar. Onun için örgütlü iş yerlerine imtiyaz, ayrıcalıklar veren bir uygulamayı, ‘Beyaz Bayrak’ projemizi de önümüzdeki günlerde hayata geçirmeyi planlıyoruz. Örgütlenmenin önünde bir yönetmelik mahzuru var. Bilhassa iş barışını bozan, örgütlenmeyi engelleyen bir yönetmelik. O değişiklik hazırlığını tamamladık. Sizlerin de onayına göndereceğim. Zira biz burada birlikte çalışıyoruz. Toplumsal ortaklarımızla, personel ve patron sendikalarımızla birlikte çalışıyoruz. Sizin onayınızdan geçtikten, sizinle mutabakat sağladıktan sonra üzerinde birlikte oturup konuşacağız ve yayınlayacağız. Hasebiyle örgütlenme önündeki manilerden birini de ortadan kaldıracağız.” sözlerini kullandı.

“ÇALIŞMA HAYATININ YASAL MEVZUATINDA ESASLI ISLAHATA MUHTAÇLIK VAR”

Çalışma hayatıyla ilgili temel sorunu şimdi çözemediklerini belirten Alım, “Esas büyük sorun, bizim toplu kontrat, iş kanunu, toplu kontrat kanunu, sendika kanunu üzere bütün çalışma hayatının yasal mevzuatında esaslı bir ıslahata gereksinim var. Onunla ilgili de bütün hazırlıkları yaptık. Bir akademi heyeti kurduk. Sizin de bir akademik çalışmanız oldu. Onu da biliyorum. Bu ortak çalışmayı birlikte kıymetlendirerek inşallah önümüzdeki periyotta onu hayata geçireceğiz.” biçiminde konuştu.

“TÜRKİYE CUMHURİYETİ YÜZLERCE YIL YAŞAYACAK”

Yakın vakitte İzmir’de İktisat Kongresine referans verilen bir toplantı yapıldığını anımsatan Alım, “O toplantıda bir Türkiye düşmanı, Birinci İktisat Kongresini yapan Mustafa Kemal Paşa’nın, Atatürk’ün anısına da saygısızlık yaparak ‘100 yıllık Cumhuriyeti bitireceğiz.’ dedi. Cumhuriyetin yüzüncü yılındayız, yüzüncü yılını kutlamaya hazırlanıyoruz, Türkiye Cumhuriyeti yüzlerce yıl yaşayacak. Başta Amerika olmak üzere batılı global güç merkezleri, istihbarat örgütlerinin takviyesiyle Türkiye’ye karşı kirli çaba yürüten cinayet örgütünün hiçbir mensubu, onun hiçbir sözcüsü, Türkiye Cumhuriyeti’ne laf söyleme haddine sahip değildir. Türkiye Cumhuriyeti, Atatürk’ün de kelamıyla ebediyen var olmaya devam edecektir, sizin üzere hadsizlerin varlığını bile kimse hatırlamayacaktır.” dedi.