Artık Güçlü Bir İlaca Sahibiz: Akciğer Kanserini Tedavi Eden İlaç Geliştirildi

Tıp dünyasında akciğer kanserinin tedavisi için yapılan çalışmalar sürüyor. Bunlardan bir tanesi de son araştırmalarda keşfedilen bir akciğer kanseri ilacının ölüm riskini yarı yarıya azaltması buluşu oldu.

Twitter’da Prof Dr. Güner Sönmez, söz konusu araştırma ilgili bir paylaşım yaptı. Paylaşımında, akciğer kanseri için geliştirilen bir ilacın ameliyat sonrası 5 yıl içinde ölüm riskini %50 oranında düşürdüğünü dile getirdi.

Dünyanın en büyük kanser konferansında sunulan araştırma sonuçlara göre, ameliyattan sonra osimertinib adı denilen bu ilacın alınması hastaların ölme riskini %51 oranında düşürüyor.

26 ülkede 30 ila 86 yaşları arasındaki hastaları kapsayan araştırmada ilacın akciğer kanseri hastalarına yardımcı olup olamayacağına bakıldı ve sonuçlar oldukça umut verici olarak nitelendirildi.

Akciğer kanseri, yılda yaklaşık 1,8 milyon ölüme neden olan dünyanın önde gelen kanser ölüm nedenlerinden biri. Yale Üniversitesi’nde yapılan araştırmanın yazarı Dr Roy Herbst, “30 yıl önce bu hastalar için yapabileceğimiz hiçbir şey yoktu. Artık bu güçlü ilaca sahibiz.” açıklamasında bulundu.

Deneye katılan herkes, küresel akciğer kanseri vakalarının yaklaşık dörtte birinde bulunan ve Asya’daki vakaların %40’ını oluşturan EGFR geninin bir mutasyonuna sahipti. EGFR mutasyonu kadınlarda erkeklerden daha yaygındır ve daha çok hiç sigara içmemiş veya hafif sigara içen kişilerde görülür.

Çalışma sonuçlarına göre, Tagrisso olarak da bilinen ve AstraZeneca tarafından yapılan osimertinib ile ameliyat sonrası tedavi, akciğer kanseri hastalarında ölüm riskini “önemli ölçüde azalttı”.

Araştırmadaki 682 hastanın yaklaşık üçte ikisi kadındı. Hastaların yaklaşık üçte ikisinin de sigara içme öyküsü yoktu, bu da hapın sigara içenler ve akciğer kanseri teşhisi konan sigara içmeyenler için işe yaradığını gösteriyordu.

Akciğer kanseri yardım kuruluşu EGFR Positive UK’nin başkanı Angela Terry ise bulguların “çok heyecan verici” ve “son derece önemli” olduğunu söyledi.

Terry, “Beş yıllık hayatta kalma oranının %88 gibi bir oran olması inanılmaz derecede olumlu bir haber” dedi ve ekledi: “Etkisi kanıtlanmış ve yan etkileri tolere edilebilir bir ilaca erişmek, hastaların daha uzun süre iyi bir yaşam kalitesinin tadını çıkarabileceği anlamına gelir.”