AK Parti Genel Lider Yardımcısı Canikli’den muhalefete ekonomik program eleştirisi Açıklaması

AK Parti Genel Lider Yardımcısı Nurettin Canikli, Ziraat Bankası ve Halk Bankasının “7’li masanın öngörüsüz siyasetleriyle küçültülerek, etkisiz hale geleceğini” söz etti.

Canikli, yaptığı yazılı açıklamada, Altılı Masa’yı oluşturan partiler ile HDP’yi “7’li masa” olarak nitelendirerek, Altılı Masa’nın ortak ekonomik programına yönelik tenkitlerde bulundu.

Söz konusu partilerin mutabakat metnindeki ekonomik programında, Ziraat ve Halk bankalarının küçültülmesi, faaliyet alanının daraltılmasına yer verildiğini belirten Canikli, şunları kaydetti:

“Mutabakat metninde, kamu bankalarıyla ilgili olarak ‘Ziraat Bankasını çiftçinin, Halk Bankasını esnaf ve KOBİ’lerin bankası yapacaklarına yer veriyorlar. Burada maksat, Ziraat Bankasının bankacılık faaliyetlerini yalnızca tarımla ve çiftçilerle sonlandırmaktır. Bu durumda Ziraat Bankası, tarım dışındaki bir alana ve çiftçilerin dışındaki hiçbir gerçek ve hükmî bireye kredi ve finansman imkanı sunamayacak, yatırım yapamayacaktır. 2023’ün ocak ayı sonu prestijiyle Ziraat Bankası nakdi kredilerin yüzde 26,4’ünü tarım bölümüne, yüzde 73,6’sını tarım dışı dallara kullandırmıştır. Ziraat Bankası, tarımın ve çiftçilerin tüm kredi taleplerini karşılamakta, artan kaynaklarını başta imalat dalı olmak üzere öbür bölümlere kullandırmaktadır. Emsal bir tablo Halk Bankası için de geçerli. Halk Bankasının nakdi kredilerinin yüzde 46’sı esnaf ve KOBİ’lerce kullanılmakta, yüzde 54’ü ise öteki dalların finansman muhtaçlıkları için aktarılmaktadır.”

“Ziraat, küçültülürse yabancı sermayeli bankalar piyasaya hakim olur”

Canikli, Ziraat ve Halk bankalarının gerçek dalın yatırım maksatlı finansman/kredi gereksinimini düşük faiz oranıyla karşılayan iki devlet bankası olduğuna dikkati çekerek, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Ziraat Bankası ve Halk Bankası 7’li masanın öngörüsüz siyasetleri ile küçültülerek, etkisiz hale gelir. 7’li masanın Ziraat Bankası ve Halk Bankasının para piyasalarında tesirli bir aktör olmaktan çıkartılmaya çalışılması yalnızca neo-liberal siyasetlerin uygulamaya konulması eforundan ibaret değildir. Ziraat Bankasının zayıflatılması ve yüzde 75 oranda küçültülmesi halinde yabancı sermayeli bankalar para piyasasına hakim olacaklardır. Ziraat Bankası dışarıda bırakıldığında yabancı sermayeli bankaların yükü yüzde 50’nin üzerine çıkar. Bu durumda para piyasalarındaki kurallar büsbütün yabancı sermayeli bankalar tarafından belirlenir hale gelmektedir.”