AK Parti Genel Başkanvekili Kurtulmuş, canlı yayında soruları yanıtladı Açıklaması

AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, “HDP’nin oylarını dışarıda bıraksanız, altılı masa, taş çatlasın, yer yarılsın bu yarışa ortak olması mümkün değil. Bunu biz de biliyoruz, HDP’liler de biliyor, HDP’nin yöneticileri de biliyor, altılı masadakiler de biliyor.” dedi.

İstanbul’dan AK Parti milletvekili adayı olan Kurtulmuş, Tvnet canlı yayınında, Serhat İbrahimoğlu’nun gündeme ait sorularını yanıtladı.

Kurtulmuş, Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi’nde düzenlenecek “Büyük İstanbul Mitingi”ne ait “Türkiye Yüzyılı için Türkiye sana emanet” sloganıyla hazırlıkların tamamlandığını bildirdi.

İstanbulluların kampanya sürecindeki yaklaşımlarını kıymetlendiren Kurtulmuş, İstanbul’da evvelki mahallî seçimleri hatırlatarak, “Beklentisi yüksek bir biçimde oy vermiş olan İstanbul seçmeni, o beklentilerinin neredeyse tamamının gerçekleştirilmediğini görüyor. Bunun da ana muhalefet partisine önemli bir eksi yazdığını söylemek lazım.” diye konuştu.

Numan Kurtulmuş, Millet İttifakı’nın toplumsal medyadaki yaklaşımlarının sorulması üzerine, şunları kaydetti:

“Siyasetin asıl yeri yüz yüze bağlantıdır. Çağdaş dünya değişiyor, siyasal irtibat teknikleri değişiyor, çok farklı araçlar devreye giriyor. Fakat asıl olan yani gerçek, gerçek olan, insan beşere yüz yüze bakma. Biz daima şunu söylüyoruz, ‘Elini uzatmayana siz gönlünüzü uzatın’ ve bunu da çok başarılı bir halde uyguluyoruz. Yeniden daima söylediğimiz bir şey var, ‘sahada olmayanın sandıkta olması mümkün değil’.”

“Bu seçimde şayet şu olmasaydı biz çok daha rahat olurduk” dediği bir şeyin bulunup bulunmadığı sorulan Kurtulmuş, “keşke” demenin sonuç elde edilmesine imkan sağlamadığını, siyasetin bir laboratuvar deneyi üzere dış faktörlerden arındırılmış, fanusun içerisinde gerçekleşmediğini lisana getirdi.

Son yıllarda yaşanan pandemi, Rusya-Ukrayna savaşı ve Kahramanmaraş merkezli sarsıntılara atıfta bulunan Kurtulmuş, şöyle devam etti:

“Siyaset de maharet de tam buradadır. Bu kadar büyük yıkıcı tesirleri olan dalgalarla karşılaştığınızda yıkılmayacaksınız. Yıkılırsanız bir daha toparlamak sıkıntı. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin aktifliği, Cumhurbaşkanımızın faal liderliği hem pandemide hem Rusya-Ukrayna krizi ve bu sarsıntıdan sonra ortaya koymuş olduğu liderlik, aslında siyaseten ortaya çıkabilecek olan ve tahminen toplumsal büyük olaylara da vesile olacak ağır bir sonucun ortaya çıkmasını engellemiştir. Bundan ötürü Türkiye, bu süreçleri kıymetli bir halde risklerini azaltarak, yüklerini hafifleterek bugüne kadar getirmiştir.”

Kılıçdaroğlu’nun BBC röportajı

Kurtulmuş, Türkiye’nin önünü tıkayan vesayet odaklarının, tarihin tozlu raflarına kaldırıldığını vurgulayarak, milletin nitekim demokratik standartlarının her gün daha ileriye gittiği bir süreci yaşadığını anlattı.

Reformun kendisinin devingen ve dinamik bir süreç olduğunu belirten Kurtulmuş, günün koşulları, milletin beklentileri içerisinde, milletin ulusal menfaatlerine nazaran ıslahat yapmanın, yenileşme adımlarını atmanın, siyasetin üzerine bir sorumluluk ve vecibe olduğunu tabir etti.

Kurtulmuş, Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, BBC’ye verdiği röportajla ilgili “‘Biz Avrupa’yla da Amerika Birleşik Devletleri’yle de NATO’yla da Rusya’yla da öteki dünya devletleriyle de bölgesel devletlerle de uygun bağlar kuracağız’ demek öbür bir şey, ‘Bu yeterli münasebetleri geliştireceğiz’ demek öteki bir şey, ‘Biz Avrupa Birliği’ne, Batı’ya, Amerika’ya nazaran hizalanacağız’ demek ise diğer bir şeydir.” değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, “prensipli müzakereler” ve “lider diplomasisi” kavramlarını, diplomasiye kazandırdığını kaydeden Kurtulmuş, Türkiye’nin büyük bir tarihe, kültüre, medeniyete sahip olduğunu ve bugün prestijiyle da yumuşak güce sahip ülkeler ortasında birinci sıralarda yer aldığını belirtti.

“Türkiye’nin güçlü, büyük Türkiye istikametinde yürüyüşünden onlar da rahatsızlar”

Numan Kurtulmuş, The Economist, L’Express, Le Point ve Der Spiegel mecmualarının kapaklarının, ruhsal harekat kurallarına nazaran hazırlanmış bir çalışma olduğunu vurgulayarak, “Doğrudan doğruya Türkiye’ye, Türkiye’nin siyasetine, Türkiye’nin seçimine müdahil olmayı amaçlayan bir çalışma. Bunlar rastlantısal değil. Onlar da görüyorlar, Türkiye’nin güçlü, büyük Türkiye istikametinde yürüyüşünden onlar da rahatsızlar.” görüşünü paylaştı.

Kurtulmuş, Avrupa’da devam eden oy kullanma süreçlerinde iştirakin yüksek olmasına yönelik istatistikler sonrası bu kapakların hazırlanmasının, içlerindeki kinin dışa vurulması olduğunu söyledi.

“HDP ve altılı masa ortasındaki ittifakı, yıllardır lisana getiriyoruz”

HDP ve altılı masa ortasında bir ittifakın olduğunu, yıllardır lisana getirdiklerini anımsatan Kurtulmuş, kelamlarını şöyle sürdürdü:

“İşbirliği açık, ittifakı zımnî bir durumdaydılar. Zira kimseyi kandırmaya gerek yok. HDP’nin oylarını dışarıda bıraksanız altılı masa taş çatlasın, yer yarılsın bu yarışa ortak olması mümkün değil. Bunu biz de biliyoruz, HDP’liler de biliyor, HDP’nin yöneticileri de biliyor, altılı masadakiler de biliyor. Onun için her ne kadar millete neredeyse son 1,5-2 yıldır ‘Biz altılı masayız’ deseler de HDP oyları olmadan yarışa ortak olamayacaklarını biliyorlar. Ta ki Sayın Kılıçdaroğlu’nun adaylığı açıklanana kadar, Kılıçdaroğlu’nun adaylığı açıklandıktan sonra artık her iki taraf için de HDP için de altılı masa için de bu işin gizlenemeyecek bir boyuta geldiği açıktır. Artık bu ittifak, çok daha açık bir formda görülmeye başlandı.”

Bunu da meydanlarda görmeye başladıklarını belirten Kurtulmuş, “HDP’lilerin ağır iştirakle CHP’lileri karşıladığı yerleri gördük, örneğin Van’da olduğu üzere. Burada CHP’li yöneticilerin ve eşlerinin, orada zafer işaretleri yaparak, HDP’lilerle birlikte olduklarını göstermeleri de rastlantısal değil.” tabirini kullandı.

Kurtulmuş, mecliste HDP’li kimi siyasetçilerin, GÜZEL Parti sıralarına dönerek “Eğer o koltuklarda oturuyorsanız bizim sayemizde oturuyorsunuz” üzere çıkışlarda bulunduğunu hatırlatarak, şunları aktardı:

“Silahın olduğu, bombanın olduğu yerde demokrasi olmaz. Bir adam hem demokrat hem terörist olmaz. Bir adam hem silahla insanların üzerinde baskı kurmaya çalışır hem de insanların gönlünü kazanarak oy almaya çalışır, olamaz. Bizim kategorik olarak reddettiğimiz şey budur. Maalesef artık ittifak da aleni hale geldikten sonra, Kılıçdaroğlu’nun adaylığına hem HDP hem de Kandil ve Avrupa’daki bileşenleri açıktan dayanak vermeye başladıktan sonra zati meydanlarda da bu görünürlük ortaya çıktı.”