5. Verimlilik ve Teknoloji Fuarı

Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Lideri Ali Taha Koç, geçen yıl e-devlet üzerinden 3,5 milyar süreç gerçekleştirildiğini bildirdi.

Koç, ATO Congersium’da düzenlenen 5. Verimlilik ve Teknoloji Fuarı’nda yaptığı konuşmada, dijitalleşme serüvenindeki çalışmalarından, Ar-Ge çalışmaları, patent ve akıllı kentlerden bahsetti.

Geçen yıl e-devletten 3,5 milyar süreç gerçekleştirildiğini aktaran Koç gençlerin dijital dünyayla çok hızlandığını anlattı.

Koç, metaversede daha bebek adamların atıldığını lisana getirerek burada kelam sahibi olmak istediklerini söyledi.

Intel’de çalıştığında 61 patenti olduğunu vurgulayan Koç, “Buluşlar patent ile müdafaa altına alınmadığı vakit, harcadığınız vakit, emek ve ekonomik harcamalar bir anda kaybolabiliyor. Örneğin, Casio’nun 1977 yılında aldığı Digital display type timepiece patenti, vakit gösterimi sırasında saat ve dakikayı ayıran, ortada yanıp sönen iki noktayı da içeren bir patent. Casio harici çıkan saatler yanıp sönen nokta yerine sabit nokta kullanmak zorunda kaldılar.” dedi.

“Yapay zeka alanında 50 bin yeni istihdam oluşturmayı hedefliyoruz”

Koç, dijital dünyada ayakta kalmak için kendini geliştirmenin ve kuşkunun temel olduğunu kaydetti.

Ofis olarak, yapay zekadan siber güvenliğe, dijitalleşmenin ve yenilikçi teknolojilerin hayata kattığı her alanda çalıştıklarına dikkati çeken Koç, şöyle devam etti:

“Geçtiğimiz yıl, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızla birlikte yayınladığımız Ulusal Yapay Zeka Stratejisi ile kamu dalında yapay zekanın kilidini açtık. Yapay zeka alanının GSYH’ye katkısını yüzde 5’e çıkarmayı, yapay zeka alanında 50 bin yeni istihdam oluşturmayı, bu alanda lisansüstü mezun sayımızı 10 bine çıkarmayı ve memleketler arası yapay zeka endekslerinde birinci 20 ülke ortasına girmeyi hedefliyoruz. Yapay zeka ekonomik büyümeyi ve üretkenliği artırma konusunda kıymetli bir potansiyele sahip. Yayınladığımız strateji ile de bu üretkenliğin ülkemizde artmasını sağlayacağız.”

Koç, bu çağın en değerli madeni olan datayı toplayabilmek ve işleyebilmek için tüm etrafla etkileşime geçen, data üreten aygıtlara, akıllı sistemlere gereksinim olduğunu, bu sisteme en hoş örneklerden birinin Türkiye’nin Arabası TOGG olduğunu vurguladı.

“Akıllı sistemler etrafı sararken kentlerin akıllı sistemlerin kullanımına uygun, data paylaşımını sağlayabilen akıllı kentler olmasını sağlamalıyız. Birbirleriyle entegre olan, birbirleriyle irtibata geçen akıllı sistemlerin bulunduğu akıllı kentlerimizde toplanacak dataları yanlışsız kullanarak ulaşımdan güce, güvenlikten kentleşmeye kadar birçok başlıkta daha yaşanabilir kentlere sahip olacağız.” diye konuşan Koç, dataların akıllı kentler için vazgeçilmez olduğuna işaret etti.

“Teknolojide ihtiyatlı davranmaya devam edeceğiz”

Koç, objelerin internetinin ve yapay zekanın akıllı kentlerde var olacağını, sensörler, ışıklar, ölçüm aygıtlarının daima olarak birbirleriyle ilişkide olacağını ve data toplayıp tahlil edeceğini anlattı.

Akıllı binalar ve akıllı mesken sistemleri sayesinde aygıtların güç tüketimi açısından yanlışsız vakti işaret edeceğini söyleyen Koç bu tasarrufların kent çapında olduğunda kaynak israfını büyük ölçüde azaltabileceğini lisana getirdi.

Koç, tıpkı otonom araçlarda olduğu üzere akıllı kentlerde de hakikat uygulanamayan örneklerin ve muhakkak başlı yanlışlarla müsabaka üzere risklerin de olduğunu belirterek, “Bu sebeple her teknolojide olduğu üzere bu teknolojide de ihtiyatlı davranmaya devam edeceğiz. Fakat bizler kentlerimizde kullanılan teknolojileri de daima geliştirerek, bu teknolojilere daima öğretmeye devam ederek yanılgı düzeyini minimuma indireceğiz. İnşallah, bugün nasıl akıllı bir araca kavuşmaya günler sayan bir ülke haline geldiysek, kentlerimizin de akıllı olduğu günleri inşallah çok yakında göreceğimize inanıyorum.” dedi.

Türkiye’nin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde ortaya koyduğu Ulusal Teknoloji Atağı vizyonunun TEKNOFEST nesliyle birleşmesiyle, muvaffakiyetlerinin tüm dünyanın gördüğünü anlatan Koç, “İnşallah böylesine büyük vizyonlarla Cumhuriyetimizin 100. yılı ve sonrasını da Türkiye Yüzyılı haline getireceğiz. Sayın Cumhurbaşkanımızın da vurguladığı üzere Türkiye Yüzyılı’nı da birebir vakitte “dijitalin yüzyılı” yapacağız.”

Koç, kelamlarını şöyle tamamladı:

“Gelecek dijital dönüşümde, lakin en kıymetlisi, gelecek, daha adil bir dünyanın anahtarı olan dijital teknolojileri insanı merkeze alan anlayışla hareket edenlerin elinde. İnsanı merkez alan anlayışla ve tüm bu yenilikçi teknolojilerin yeniden insanlığa hoş hizmetler sunabilmesi için geliştirilmesi şuuruyla hareket edildiğinde, ortaya bahsetmiş olduğumuz yüksek teknolojili ve verimli eserler çıkacağına inanıyoruz.”