Çiftçilikle geçimini sağlayan 46 yaşındaki Özkütükçü, bahçedeki iki büyük ağacın tepesine uzun tahta parçaları çakılarak yapılan yuvaları titizlikle koruyor. Yıllar içinde yuvalardaki bozulan tahtaları yenileriyle değiştiren Özkütükçü, yuvayı saran ağaç dallarını da buduyor.
Rahmi Özkütükçü, rahmetli babasının sağlığında sürekli evin çatısına leylekler için yuva yaptığını söyledi.
Bunun kendisini etkilediğini anlatan Özkütükçü, “Babadan, dededen, amcadan dolayı sevdik bunu, ille de burada yuva olması lazım. Rahmetli amcam İstanbul’da oturuyordu, telefon eder ‘Leylekler geldi mi?’ diye sorardı.” dedi.
Özkütükçü, 16 yaşından itibaren evlerinin bahçesinde bulunan ağaçların tepesine yuva kurmaya başladığını söyledi. “Leyleklerin mart ayında geleceklerini bildiğim için yuvalara tahta koyuyorum, onlar çalısını taşıyor. Yuvaya ağacın dalı sarıyor, onları temizliyorum ki hayvan rahat konsun. Yuvaya gelir gelmez anlıyorum. Kışın martta kar yağdı, onlara yulaf, buğday ve arpa verdim. Kar yağdığında yem koyuyorum hemen geliyorlar, kaçmıyorlar, insana yakın hayvanlar.” diyen Özkütükçü, bu yıl yuvalardan birinde 5 leylek bulunduğunu, diğerinin ise boş olduğunu kaydetti.