Hac, maddi ve fiziki imkanı olan her Müslümanın ömründe bir kez yerine getirmesi gereken farz bir ibadettir. Kur’an-ı Kerim’de, “Ona gitmeye gücü yetenlerin Kabe’yi haccetmesi, Allah’ın insanlar üzerinde bir hakkıdır” (Al-i İmran, 3:97) buyrulmaktadır. Ancak herhangi bir sağlık problemi yaşayanlar veyahut yaşlılık nedeniyle gidemeyenler için vekâlet yoluyla hac konusu merak uyandırıcıdır.
Diyanet İşleri Başkanlığı‘na göre, vekalet yoluyla hac yapılabilir. Ancak bunun bazı şartları ve kuralları vardır. İşte Diyanet İşleri Başkanlığı’nın bu konudaki görüşleri:
Vekaletle Hac Yapma Şartları
Diyanet İşleri Başkanlığı, vekalet yoluyla haccın İslam’ın genel hükümlerine uygun olduğunu kabul etmektedir. Bu uygulama, İslam hukukunda da desteklenmektedir. Vekalet yoluyla hac, bizzat hac yapamayacak durumda olan Müslümanların hac ibadetini yerine getirebilmeleri için bir kolaylık sağlar.
Ancak bu konuda dikkat edilmesi gereken önemli hususlar vardır. Vekilin, vekalet aldığı kişinin adına hac ibadetini eksiksiz ve doğru bir şekilde yerine getirmesi gereklidir. Vekaletin kötüye kullanılmaması ve suistimal edilmemesi de önemlidir.
Sonuç olarak, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın görüşüne göre, vekalet yoluyla hac yapılabilir ve bu uygulama, İslam’ın genel hükümlerine ve hukuk kurallarına uygundur. Ancak, yukarıda belirtilen şartlara riayet edilmesi ve ibadetin doğru şekilde ifa edilmesi gereklidir.
Vekalet yoluyla hac ibadetinin yerine getirilmesi konusunda Diyanet İşleri Başkanlığı’nın belirlediği şartlar şunlardır:
a) Adına haccedilecek (vekil gönderen) kişiye hac farz olmuş olmalıdır.
b) Adına haccedilecek kişi vefat etmiş olmalı veya yaşlılık, iyileşme ümidi olmayan bir hastalık gibi sebeplerle, bizzat haccetmekten devamlı olarak aciz olmalıdır.
c) Bedel gönderilecek kişi Müslüman, akıl sağlığı yerinde ve ergenlik çağına ulaşmış bir kişi olmalıdır.
d) Vekil gönderilen kişinin hac masrafı, gönderen tarafından karşılanmalıdır.
e) Vekil için hac masrafları haricinde bir ücret şart koşulmamalıdır.
f) Adına haccedilen kişi, kendisi için haccetmesini vekilden istemiş olmalıdır. İzin veya vasiyeti olmadan, bir kimse adına başkası tarafından yapılan hac ile o kimse üzerindeki hac borcu ödenmiş olmaz. Ancak mirasçının, mûrisi adına yaptığı hac, bu hükmün dışındadır. Ölmüş bulunan mûrisin vasiyeti bulunmasa bile, varisin onun adına yaptığı hac geçerlidir.
g) Vekil, haccı bizzat kendisi yapmalıdır.
h) Vekil, ihrama girerken sadece gönderen adına niyet etmelidir.
i) Vekil, gönderenin isteğine uymalı, onun istediği haccı yapmalıdır.
j) Vekil, gönderen adına yapılacak menâsiki tamamlamadıkça kendisi için umre yapmamalıdır.
k) Vekil, müvekkilin memleketinden yola çıkmalıdır. Eğer vekil, hac yolculuğu esnasında ölürse ve vasiyet de ederse; bedelin İmam Ebû Yûsuf ve İmam Muhammed’e göre, vefat ettiği yerden gönderilmesi gerekir. Ancak yerine haccedilmesini vasiyet eden kişinin miras bıraktığı malının üçte biri, memleketinden giderek hac yapmaya yetmiyorsa, istihsanen, terekenin üçte birinin yettiği yerden hac yaptırılır.
Bu şartlar, vekalet yoluyla haccın doğru ve İslami kurallara uygun bir şekilde yerine getirilmesini sağlar.