‘Suya Saygı Buluşmaları’ kapsamında Ankara’nın su kaynakları değerlendirildi

‘Suya Saygı Buluşmaları’ kapsamında Ankara’nın su kaynakları değerlendirildi
Yayınlama: 22.08.2023
20
A+
A-

HABER: AYBALA ALMİNA MELEK

Ankara Kent Konseyi (AKK) Başkent Ankara Çevre ve İklim Meclisi, Ankara Büyükşehir Belediyesi desteği ve ASKİ ile ortaklaşa düzenlediği ‘Sularımızı Koruyoruz’ başlıklı toplantı gerçekleştirildi.

Gerçekleştirilen toplantıda, Ankara ve Türkiye’nin içilebilir temiz su potansiyelinin korunmasına yönelik çalışmalar detaylıca ele alındı.

“ANKARA, ÜLKEMİZİN EN SULAK ALANLARINDAN BİRİ”

Çevre ve İklim Meclisi Başkanı Ömer Şan, Ankara’nın genelde ‘bozkır’ olarak değerlendirildiğine dikkat çekerken şöyle konuştu:

“Ülkemizin hemen her köşesinde doğal yaşam alanlarına, proje ve yatırım adına yapılan geri dönüşümsüz müdahalelere karşı yerel halk ve yaşam savunucuları mücadele ediyor. Ormanlarımız yanmasın diye mücadele ederken, diğer yandan devlet eliyle ormanlar kesiliyor, imara açılıyor, sahiller, yaylalar, meralar neredeyse yok edilme tehlikesiyle karşı karşıya kalıyor. Bunun sonucu olarak tüm dünya genelinde yaşadığımız küresel ısınma ve iklim krizini yaşıyoruz. Sözde dünya genelinde bu insani müdahalelerin önü alınmaya çalışılıyor. Örneğin, Karadeniz’i yağmur ve suları ile değerlendiriyoruz ama Ankara’nın sularını, su potansiyelini, tarihten gelen değerlerini görmüyoruz. Oysa ki Ankara, ülkemizin en sulak alanlarından biri ama suya ilişkin neredeyse elle tutulur veriler yok. Varsa da çok dağınık yerlerde, bulup çıkarmak gerekiyor. Ankara’nın semtlerine adını veren onlarca dere asfaltın altına gömülmüş, üzeri kapatılmış veya yatakları kurutulmuş. Var olanların da durumu hiç de iç açıcı değil. Göletleri ve baraj gölleri, son dönemdeki çalışmalarla kurtarılıp korunmaya çalışılıyor.”

Türkiye ve Avrupa’nın ilk Çevre ve İklim Meclisi olarak suyu öncelediklerine dikkat çeken Şan, “Çünkü su, içinde yaşadığımız evrenin tek, canlı yaşamın olduğu dünyamızı yaşanabilir kılan ekosistemin içerisindeki en önemli varlıktır. Varoluşumuzun en temel nedeni sudur ve suya bağlıdır. O yüzden suyu önceliyor ve önce suya saygı ön plana alıyoruz. Saygı göstermeliyiz ki kendimize saygı duyalım. Gelecek nesilleri yokmuş gibi yapılacak çalışmalar hepimizin geleceğimizi de yok edecek” ifadelerini kullandı.

“ABB VE ASKİ’NİN SU ÇALIŞMALARI GÖRÜNÜR OLMALI”

‘Suya Saygı Buluşmaları’ altında düzenledikleri etkinlikler ve sonuçlarına da işaret eden Şan, şöyle devam etti:

“Ankara’nın mavi altyapı potansiyeli ile ilgili bir çalışma ekibi oluşturduk. Fakat belediye ve ilgili birimlerin arşivlerinde olması gereken önemli bilgilere ulaşamadık. Talep ettiğimiz veri ve bilgiler tarafımıza verilmediği gibi herhangi bir yanıt da alamadık. Ancak ASKİ’nin son dönemdeki çalışmalarına baktığımızda önemli veriler elde ediyoruz. Bilindiği gibi ASKİ’nin arıtma tesislerinin geliştirilmesine yönelik projeleri için talep edilen kredilendirme ABB Meclisinde reddedilmiş, engel koyulmuştu. Mevcut tesisler yetersiz, gelen kirli suyun üçte bir oranındaki kısmı arıtılmadan nehre bırakılıyor. Dolayısıyla bu kirli su, bizim yaşam alanlarımızı, bizi, tarım alanlarımızı ve doğal olarak içme suyumuz da olumsuz etkiliyor. Bugünkü konumuz, İçme Suyu, Havuz ve Göletlerde Alg ve Yosun Önleyici Sistemler. Konuyu uzun zamandır takip ediyor ve neler yapabileceğimizi araştırıyorduk. Doğal yaşam alanlarımızı korurken kimyasal kullanmadan o alanları koruyup, alg ve yosunlaşmanın önüne nasıl geçileceğinin doğal ve teknolojik yönlerini araştırırken, karşımıza ‘Rohana Design’ çıktı. ASKİ’nin çalışmalar yaptığını, olumlu sonuçlar aldığını öğrendik. Burada bunları tartışıp, değerlendireceğiz. ABB ve özellikle ASKİ, su konusunda güzel çalışmalar yapıyor ama bunu kamuoyu bilmiyor. Sadece sosyal medya hesaplarında kalıyor. Bunu daha görünür kılmak için bu tür etkinliklere gereksinim var.”

“TÜRKİYE ZANNEDİLDİĞİNİN AKSİNE SU ZENGİNİ BİR ÜLKE DEĞİLDİR”

ASKİ Su Arıtma Daire Başkanı Nuri Kali, yaptığı konuşmada ise şunları dile getirdi:

“Sanayileşmenin gelişmesi burada etkin bir rol oynuyor. Dünyada kişi başına günlük su tüketimi 150 litre iken sanayileşmiş ülkeler ortalaması ise 266 litredir. Afrika ülkelerinin ortalaması 67 litre iken Türkiye’nin ortalaması 111 litredir. Türkiye zannedildiğinin aksine su zengini bir ülke değildir.

Kullanılabilir yıllık su miktarı 112 milyar metreküp olan Türkiye, 84 milyon nüfusa bu suyu böldüğümüzde kişi başına düşen su miktarı yıllık 1333 metreküptür. O kişi başına düşen kullanılabilir tatlı su miktarına metreküp cinsinden baktığımızda su baskısı altında olan bir ülkeyiz. Ülke bazında kişi başına düşen kullanılabilir su miktarına metreküp cinsinden baktığımızda Asya’nın ortalaması 3000, batı Avrupa’nın ortalaması 5000, Güney Amerika’nın ortalaması 23.000 dünyanın ortalaması 7600 iken Türkiye’nin ortalaması 1333 tür.”

Ankara’daki su potansiyeliyle ilgili bilgiler veren Kali, şunları kaydetti:

Ankara’da içme suyu kaynaklarına baktığımızda 11 tane önemli baraj vardır. Bu barajlardan en önemlisi Çamlıdere Barajı, 1 milyar 220 milyon metreküp su hacmine sahiptir. Ankara merkezine gelen su içme suyu İvedik Arıtma Tesisinde arıtıldıktan sonra 42 farklı noktadan otomatik ara klorlama üniteleri ile birlikte şehir merkezindeki birçok noktaya su sağlamaktadır. İnsani Tüketim Amaçlı Sular Hakkında Yönetmelik kapsamında dezenfeksiyon işlemleri yapılmaktadır.”

Bir Yorum Yazın
Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.