Süleyman Girgin, Sözleşmeliden Takıma Geçişte Mazeret Tayini Mağduriyetine Dikkat Çekti: “Aile Bütünlüğü Yokken Takım, Bizim İçin Değerini Yitiriyor”

CHP Muğla Milletvekili Süleyman Girgin, kontratlı çalışanın takıma alınmasını öngören kanun teklifinde mazeret tayini için çalışma mühleti kuralının bir yıldan dört yıla çıkarılmasının aileleri mağdur edeceğini belirterek bir aileden gelen mektubu okudu. Girgin, “Şöyle diyor mektubunda; ‘Eşim Kırıkkale’de, ben kızımla Gaziantep’teyim. Bir yılı doldurunca eş durumundan gidebiliyorken yeni takım düzenlemesi ile bu müddet dört yıla çıkıyor. Ben, burada, faturalar hariç 6 bin lira kira veriyorum. Eşim de orada kira veriyor. Yararımızın kiraya ve faturalara gitmesinin yanında ruhsal olarak da yıprandık. Çok zor durumdayız. Kızım babasını özlüyor. Bizim üzere çok kişi mağdur durumda. Aile bütünlüğü yokken takım, bizim için ehemmiyetini yitiriyor'” dedi.

TBMM Plan ve Bütçe Kurulu’nda bugün; AKP, MHP ve BBP’nin Devlet Memurları Kanunu ve Birtakım Kanunlar ile 663 Sayılı Kanun Kararında Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi görüşülüyor.

CHP Muğla Milletvekili Süleyman Girgin, kurulda yaptığı konuşmada şunları söyledi.

“Bugün kamuda memurluk, gişe/büro vazifesi, öğretmenlik, hemşirelik vb. birçok meslekte kontratlı işçi istihdam edilmektedir.  Bu durum, tıpkı işi yapan, birebir unvanda yer alan kamu çalışanlarının farklı mali ve toplumsal özlük haklarına sahip olmasına neden olmakta, bunun sonucu olarak da kurumların çalışanları ortasında çalışma barışını bozmaktadır.

Bu durumda kamu hizmetinin aktif ve verimli yürütülmesi mümkün değildir. Bu bilindiği halde 2014’te 117 bin olan kontratlı işçi, 2022’de neden 568 bine çıktı. Kontratlı, neden bu kadar artırıldı? Sözleşmeliler neden vaktinde takıma alınmadı? Kendi yarattığınız sorunu çözerek muvaffakiyet kıssası anlatmaya kalkıyorsunuz. Bu da öteki adımlar üzere seçime giderken yine ve kısmen bir oy devşirme siyasetidir. Yasa teklifi ‘amasız, fakatsız, şartsız kadro’ talebini karşılamayacak ve adaletsizlikler sürecektir.

AİLEDEN GELEN MEKTUBU OKUDU

Kanun teklifi incelendiğinde; Anayasa’nın kanun önünde eşitlik prensibine karşıt ve aile bütünlüğüne muhalif düzenlemeler vardır. Aile Bakanlığı’nın şahsen kendisi, aileleri ayırıyor. Bakın, bir vatandaşımız, kanun teklifini inceledikten sonra bir mektup yazmış ve telefonla göndermiş. Şöyle diyor mektubunda; ‘Sayın vekilim; ben, 28 Kasım 2022 öncesi 4B çalışanım. Yedi ay evvel atandım. Eşim Kırıkkale’de, ben kızımla Gaziantep’teyim. Bir yılı doldurunca eş durumundan gidebiliyorken yeni takım düzenlemesi ile bu müddet dört yıla çıkıyor. Ben, burada, faturalar hariç 6 bin lira kira veriyorum. Eşim de orada kira veriyor. Çıkarımızın kiraya ve faturalara gitmesinin yanında ruhsal olarak da yıprandık. Çok zor durumdayız. Kızım babasını özlüyor. Bizim üzere çok kişi mağdur durumda. Aile bütünlüğü yokken takım, bizim için ehemmiyetini yitiriyor. Lütfen pazartesi günü bizlerin sesi olun rica ediyorum.’

“YAMALI BOHÇA GİBİ”

Taşeron emekçiler iki gün evvel Adana’da eylemdeydi. Emekçilerin, sendikaların uğraşı ve Bay Kemal’in ısrarla lisana getirmesi sonucu bir taşeron kanunu çıkardınız. O da yamalı bohça üzere. ‘Amasız, fakatsız kadro’ denildi, on binlerce çalışana takım verilmedi. ‘Yok yüzde 70 hududu, yok danışmanlık, yok müşavirlik’ dediniz, asıl işi yapan çalışanları takımdan yoksun bıraktınız. Şu karda kışta karları kürüyen, yolları yapan Karayolları emekçilerine ‘Siz asıl iş yapmıyorsunuz’ dediniz ve takımdan yoksun bıraktınız. Karayolu çalışanının asıl işi nedir Allah aşkına? Yalnızca o mu? KİT’lerdeki personellerden kamu davet merkezi çalışanlarına, hastane bilgi idare sistemi çalışanlarından aile sıhhati küme çalışanlarına, yemekhane ve öğretmenevi çalışanlarına varıncaya kadar en az 50 başlıkta taşeron emekçiyi takım dışı bıraktınız. Yarattığınız sistem bu. Bunun için alanlarda seslerini duyurmaya çalışıyor emekçiler. Argümanlar; ‘taşerona takım verdik’; gerçekler, ‘taşerona ayrım devam ediyor’. Bir an evvel verdiğiniz kelamları tutun, yoksa aslında iktidarımızda takımsız kimseyi bırakmayacağız.”