Sezgin Tanrıkulu’ndan İbb Önündeki ‘Demokrasi Nöbeti’ne Dayanak: “Bunlar Mağdurdu Artık Zalim Oldular”

CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Lideri Ekrem İmamoğlu’na dayanak için İBB’nin Saraçhane’deki binası önünde başlatılan Demokrasi Nöbeti’ne dayanak verdi. Tanrıkulu, “Bakın bunlar mağdurdu, artık zalim oldular. Kurdukları mahkemelerle herkesi mahkum etmeye çalışıyorlar. Her gün birilerini cezaevine atıyorlar” dedi.

CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, İBB Lideri Ekrem İmamoğlu hakkındaki mahkeme kararının akabinde İBB’nin Saraçhane’deki binası önünde başlatılan “Demokrasi Nöbeti”ne dayanak verdi. Tanrıkulu, burada yaptığı konuşmada şunları söyledi:

“Bütün bu süreçlerin şahidi, mağduru, sanığı ve avukatı olarak söyleyeyim: O mahkeme evrakları bizler için onur dokümanlarıdır, erdem dokümanlarıdır. Fakat o kararları yazdıranlar için de bunu bilin, haysiyetsizlik dokümanlarıdır ve sabıka kayıtlarıdır tıpkı vakitte. Biz o mahkeme kararından korkmuyoruz, korkmadığımız için de buradayız bunun bilinmesini istiyorum öncelikle.

Çok kısaca nasıl mağdurluktan zalimliğe geldiler, nasıl zulüm yapıyorlar onu kısaca size anlatayım. Bakın Recep Tayyip Erdoğan’ın kendisi Beyoğlu’nda belediye lider adayıydı, seçilemedi. Sonra İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na aday oldu, seçildi ve yanlış hatırlamıyorsam 1998’de, 1999 da olabilir, Siirt’te yaptığı bir konuşmadan ötürü yargılandı. Diyarbakır Devlet Güvenlik Mahkemesi’nde yargılandı, halkı kin ve düşmanlığa tahrik kabahatinden ceza aldı, o cezası Yargıtay’dan onaylandı ve siyasi yasaklı hale geldi. Gitti, Tekirdağ’da, Kırklareli’nde cezaevinde 3 ay, 4 ay bir süreçte de cezaevinde kaldı, belediye başkanlığı düştü, onun yerine Ali Müfit Gürtuna belediye lideri oldu. Bakın halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmekten ceza aldı. O ceza Anayasa’nın 76. unsuruna nazaran anarşik aksiyon kabul edildi, anarşik aksiyon.

“CHP ZALİMLERE KARŞI NE YAPTI?”

Recep Tayyip Erdoğan’ın kendisi parti kurdu, Adalet ve Kalkınma Partisi’ni kurdu 2001 yılında. Bir yıl sonra seçimler vardı, 3 Kasım 2002 seçimleri vardı bundan 20 sene evvel. Yüksek Seçim Şurası, bakın cezasını yatmış olmasına karşın, Anayasa’nın 76. unsuru uyarınca anarşik aksiyonlara katıldığı gerekçesiyle milletvekili adaylığını veto etti. Partisi 2002 yılında seçime girdi, yüzde 30 küsur oy aldı, parlamentoda birinci parti oldu, kendisi genel lider, milletvekili olamadı. Partisinin genel lideriydi, milletvekili değildi. CHP ne yaptı parlamentoda bedelli dostlarım? Bu zalimlere karşı ne yaptı? Biz herkesin seçilme hakkından, seçme hakkından yanayız. Kâfi ki, şiddeti önermesin, şiddeti kullanmasın ve terörü önermesin. Herkesin seçme ve seçilme hakkından yanayız. Ne yaptık biliyor musunuz? 3 Kasım seçimlerinden sonra, 2002 seçimlerinden sonra, Cumhuriyet Halk Partisi, 27 Aralık 2002 tarihinde Anayasa’nın 76. unsurunu değiştirdik, CHP olmasaydı o değişiklik olmazdı, o çoğunluk yoktu parlamentoda. Değişiklik olunca, Recep Tayyip Erdoğan’ın anayasal yasağı ortadan kalktı. Siirt’te seçimler iptal edildi, 2003 yılı nisan ayında Siirt’te yapılan seçimlerde Recep Tayyip Erdoğan aday oldu, milletvekili seçildi ve partisinin ismine Başbakan oldu. Biz bunu demokrasi ismine yaptık. Bakın, demokrasi ismine yaptık. Şayet CHP bu takviyesi vermeseydi parlamentoda, o Anayasa değişmezdi ve Recep Tayyip Erdoğan’ın siyasi yasaklılığı devam ederdi. Biz bunu yaptık, bu zalimlere karşı bunu yaptık lakin 20 yıl sonra kendileri zalim oldular. Adalet ve Kalkınma Partililere bunları anlatın, onların gençlerine bunları anlatın.

“HER GÜN BİRİLERİNİ CEZAEVİNE ATIYORLAR”

Şimdi ne yapıyor? Tıpkı İstanbul Büyükşehir Belediye Lideri’ni, birinci evvel seçimleri iptal etti, 13 bin fark vardı İstanbul seçmeni o farkı 800 bine çıkardı. Artık ne yapıyor? Sandıkta yenemediği liderimizi, Ekrem İmamoğlu’nu artık atadığı yargıçlarla yasaklı hale getirmeye çalışıyor. ya biz sana seçimi açtık, biz sana siyaset yolunu açtık. Dedik, olmaz. Bu mahkeme kararlarıyla siyaset yasaklanmaz dedik. Yasaklanmaz dedik, biz dedik, kendimiz dedik. O nedenle söylüyorum. Bakın bunlar mağdurdu, artık zalim oldular. Kurdukları mahkemelerle herkesi mahkum etmeye çalışıyorlar. Her gün birilerini cezaevine atıyorlar.

CHP’LİLER HAKKINDA AÇILAN DAVALARI ANIMSATTI

Her gün bir yerde mahkeme. Bugün Vilayet Liderimiz Kartal’da yargılanıyordu. Kaç defa o mahkemeye gittik, mahkemeden mahkemeye gidiyoruz. İşte bugün biraz evvel Ekrem Lider aleyhine bir dava daha açtılar. Öbür bir davası daha devam ediyor. Yarın, kayyumla ilgili işte öbür bir işler yapmaya çalışıyorlar. Dahası bakın biz onun parlamentoya girmesi için çalıştık, artık milletvekillerimizin bugün daha yeni bugün, milletvekilimiz Ali Uzman Başarır’ın, ÂLÂ Parti Milletvekili Lütfü Türkkan’ın dokunulmazlığını kaldırılmak gayesiyle parlamentoyu toplantıya çağırıyor. Bakın onun yaptığı hatayla alakası olmayan işlerle ilgili bunu yapıyorlar. Aramızdaki fark bu. Biz demokrasiyi, seçme hakkını, seçilme hakkını herkes için istiyoruz. Hür seçim istiyoruz. Demokrasi istiyoruz. Mahkemeler eliyle, yargı eliyle siyaseti dizayn etmeyin diyoruz. O nedenle haysiyetsizlere karşı haysiyetimizi koruyacağız. Bizim yüreğimiz var, bunu bilin. Gayret azmimiz var, bunu bilin. Bugüne kadar sırtımızı kimse yere getirmedi. Onların ağababaları bizim sırtımızı yere getirmedi. Elimizin zıddıyla ittik, yolumuzdan yürüdük, o nedenle Cumhuriyet Halk Partisi 100 yıldır var, o nedenle bu Cumhuriyet gençler sayesinde 100 yıldır var. İkinci yüzyılda hiç kimse telaş etmesin. İkinci Yüzyılda bu Cumhuriyet’i demokrasiyle taçlandıracağız. Herkesin Cumhuriyeti yapacağız. Adaletle buluşturacağız, eşitlikle buluşturacağız, barışla buluşturacağız.”