İçişleri Bakanı Soylu: Sandık ve seçim şurasına bir dernek müdahale edemez

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Oy ve Ötesi Derneğin hakkında, “Sandık ve seçim şurasına bir dernek girip müdahale edemez. Gayri yasaldır. Bunları ömrümde birinci sefer görüyorum. Buna YSK müdahale etmelidir.” dedi.

Soylu, Ülke TV’de canlı yayında gündeme ait soruları yanıtladı.

Roman mahallesinde söylediği müziğe ait soruya Soylu, “Çok duygusal ve hoş bir toplantıydı. Her birisi Sayın Cumhurbaşkanımıza selamlarını iletmemizi söyledi. Biz de üzerimize emanet aldık.” diye karşılık verdi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Türkiye’nin başından gitmesi durumunda geçmişte yaşanan meselelerin sonraki gün tekrar başlayacağını aktaran Soylu, “Çünkü 1960’dan itibaren Türkiye’nin bütün sistemine Batı dahil olmuştur. Bütün karar düzeneklerinin içinde vardır. Yapacağı tek bir şey var halkın sevdiği başkanları itibarsızlaştırmak.” diye konuştu.

Bakan Soylu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın iktidara gelir gelmez, Türkiye’nin “dindar-laik, Sünni-Alevi, Kürt-Türk” halindeki üç fay çizgisini ortadan kaldırdığını söyledi.

“Sandık ve seçim kurulana bir dernek girip müdahale edemez”

Soylu, sandık ve seçim şurasına polisin bile müdahale edemeyeceğini lakin müşahit çağırırsa, güvenliği sağlamak için müdahale edebileceğini lisana getirerek, şunları kaydetti:

“Oy ve Ötesi denilen İsveç’in Avrupa’nın desteklediği dernek dahil olmak üzere tüm yetişmiş elemanlarınızı alana döktünüz. Buna itirazım var benim. İlçe Seçim Heyetleri, Vilayet Seçim Şuraları ve Yüksek Seçim Şurası buna hala bir karşılık üretemediler. Sandık ve seçim şurasına bir dernek girip müdahale edemez. Gayri yasaldır. Siyasi partiler vesayeti dışında kimse orada olamaz. Sen, buna bir derneği yahut öbür bir şeyi koyamazsın. Bunları ömrümde birinci kez görüyorum. Buna YSK müdahale etmelidir. Bu PKK’nın bundan yıllar evvel Doğu ve Güneydoğu’da oluşturduğu seçim vesayetine emsal. Bunu çok net söylüyorum. Kimse bunu hafife almasın. Bu siyasetin ana hususudur. Ben polis olarak sandığa giremem. Lakin müşahit çağırırsa orada bir olay varsa güvenliği sağlamak için girer. Onun dışında giremez. Oraya bir dernekte giremez. Kim girer? Siyasi partiler girer. Orada siyasi partiler vesayeti vardır. Onun dışında kimse giremez oraya. Sen buna bir derneği yahut öbür bir şeyi koyamazsın. Göğsünde Oy ve Ötesi diye bir şey yazamaz. “

Bakan Soylu, bu derneklerin sandıklar kapatıldıktan sonra okulun içinde de olamayacaklarını söz ederek, “Öyle bir demokratik hak yok. Anayasa ve kanun çok açıktır. Bu insanların aklını karıştırmak, kendi iradesiyle bir arada oy kullanmasını önlemektir. 2022, 2023’te bu derneğe gönderilen paralar var. Dünyanın hangi demokrasisinde bu olabilir? Sana ne benim seçimimdeki olaylardan. Bunların hepsi iç içe dernekler. Bu türlü bir kakafoni olur mu? Bir sandığın başında 150-200 kişi olabilir mi?” değerlendirmesine bulundu.

“Doğu ve Güneydoğu’da PKK’nın siyasi uzantısı oy kaybetmiştir”

Bakan Soylu, Doğu ve Güneydoğu’da PKK’nın siyasi uzantısı HDP’nin oy kaybettiğinin altını çizerek, kelamlarını şöyle sürdürdü:

“Sandıkların güvenliği sağlandı. Burada oylar 13,5’ten 8,5’e düştü. Artık bu Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin, Recep Tayyip Erdoğan’ın iktidara geldiği sistemin ve siyasetin tam karşılığıdır. Terörle, terörizmle çabayı dünyada örnek bir formda gerçekleştirmiştir. Çocukların dağa gitmesini teşvik eden bütün ögeleri ortadan kaldırmaya çalışıyor. 6-8 Ekim olayları Türkiye Cumhuriyeti’ni tahrik etmeye yöneliktir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti itidalli kaldı. Teröristle, vatandaşımızı ayırdı.”

Van’daki miting Türk siyasetinin talihsizliğidir”

Van’da Millet İİtifakı’nın düzenlediği mitingin Türk siyasetinin talihsizliği olduğunu lisana getiren Soylu, “Bir tek ideolojileri var Erdoğan düşmanlığı. “dedi.

Türk siyasetinin bir ana gerçeği olduğuna dikkati çeken Soylu, “HDP ve türevleri siyasi hayatın içerisinde kim bunlarla yakınlaşmaya çalışırsa Türkiye onu tasfiye eder. Türkiye’nin kendi ismine refleksleri vardır.” formunda konuştu.

“Millet, ‘Senin Kandil’ine, LGBT’ne, FETÖ’ne hayır diyorum’ dedi”

Bakan Soylu, Türk milletinin seçimde verdiği bildiriye dikkati çekerek, şöyle devam etti:

“Bu millet ‘Senin Kandil’ine, LGBT’ne ve FETÖ’ne hayır diyorum.’ dedi. Millet tüm bunlara ‘hayır’ dedi. Doğu ve Güneydoğu’dakiler ‘Ben PKK’dan kurtulmak istiyorum.’ diyor. Hakkari’nin dağlarında çinko madenleri var. Her taraf çinko madeni. Biz 1 milyar dolar çinko ithal ediyoruz. Artık ihraç edeceğiz. Bütün bunların külliyen ilgili Doğu ve Güneydoğu bir karar verdi. Tarımcılık, hayvancılık yapıyor, turist geliyor. 10 ve 20 yıl içerisinde Güneydoğu ve Doğu, Orta Doğu’nun miğferi olacak. Göreceksiniz önümüzdeki 5 yıl Suriye ve Irak’ta terör çizgileri kalmayacak. 28 Mayıs’ta zıddı bir durum kelam konusu olursa, Türkiye’nin Sivas’ının ötesinde farklı bir tablo oluşur. Türkiye’yi tanıyan bir adamım. Boğazınıza büyük bir taş oturur ve yüzyıl bu taşı çıkaramazsınız.”

“Önümüzdeki 5 yıl Tayyip Erdoğan’ın en güçlü devri olacak”

Türkiye’nin kıymetli bir güç elde ettiğini belirten Soylu, “Tayyip Erdoğan’ın önümüzdeki 5 yıl en güçlü periyodu olacak. Türkiye, 21 yıllık bir devlet adamının dünyayı nasıl bildiğine, Rusya ve Amerika ile nasıl münasebet yürüteceğine ve bunu nakış işler üzere işlediğine şahit oldu.” dedi.

Soylu, Muharrem İnce’nin adaylıktan çekilmesinin gerisinde Cumhuriyet Halk Partisi ve FETÖ ittifakının olduğunu öne sürerek, “Bu seçimin en büyük skandalıdır. Bu seçime bir dış müdahaledir. Bu seçimin bir anti demokratik teşebbüsüdür. Aday olduğu günden itibaren bütün toplumsal medya trolleri, adamlarınız, teşkilatlarınız tarafından şeytan taşlar üzere adamı taşladınız.” tabirlerine yer verdi.

Türkiye’nin dünyada hiçbir ülkede olmadığı kadar güçlü bir göç siyasetine sahip olduğunu anlatan Soylu, Türkiye’de şu an 3 milyon 381 bin 429 Suriyelinin bulunduğunu söyledi.

Soylu, Fırat Kalkanı, Zeytin Kolu, Barış Pınarı ve Bahar Kalkanı Harekat bölgelerinde 6 milyon kişinin yerinde kalmasının sağlandığını kaydetti.

Sınır güvenliğinde kıymetli bir yol katedildiğini söz eden Soylu, “Tendürek’in üzerindeki üs bölgesi uzay üssü üzere bir şeydir. Türkiye’nin gurur duyabileceği bir yerdir.” dedi.