Gururlu baba… Bu film kızımla bizi yakınlaştırdı!

İskoç aktör Ewan McGregor’un kendisi gibi oyuncu olan kızı Clara McGregor ile başrolü paylaştığı “You Sing Loud, I Sing Louder”, Teksas’ta düzenlenen South by Southwest Film Festivali’nde ilk kez izleyiciyle buluştu. Clara McGregor’un yapımcıları arasında da yer aldığı “You Sing Loud, I Sing Louder” yönetmen Emma Westenberg’in ilk uzun metrajlı filmi oldu. Bir baba kızın birlikte çıktıkları yolculuğu beyazperdeye taşıyan film hakkında merak edilenleri Ewan McGregor, Clara McGregor ve Emma Westenberg, Kelebek okurları için anlattı.

Gururlu baba… Bu film kızımla  bizi yakınlaştırdı!
Yayınlama: 08.05.2023
13
A+
A-

Emma, filminizi seyirciyle beyazperdede izledikten sonra nasıl hissettiniz?

– Emma Westenberg: İnsanların gülüp filme tepki vermesi beni çok rahatlattı. Eğer ortam sessiz olsaydı çok korkunç olurdu. Ama çok güldüm, eğlendim. En önemlisi ise bu benim ilk filmim… İçimden geçen duyguları anlatacak bir kelime bilmiyorum. Sadece huzur ve mutluluk doluyum.

Filmde gergin bir baba-kız ilişkisi var… Sizin babanızla ilişkiniz nasıl?

– Clara McGregor: Her ailede olduğu gibi bizim de sorunlarımız vardı. Ama sonunda ilişkimizi beraber gözden geçirdik ve barıştık. Bu film tamamen bizden ve ilişkimizden ilham aldı.

SENARYO HEM ÇOK DOKUNAKLI HEM DE ÇOK KOMİKTİ

Ewan, Clara filmde ‘baba’ rolünü oynamanızı teklif edince tepkiniz ne oldu?

– Ewan McGregor: Clara ve benim birbirimizi pek görmediğimiz bir dönemden çıktık. Bu yüzden, bunun hakkında bir film yazılması fikri sinir bozucuydu sanırım. Sonra Clara bana senaryoyu verdiğinde, ondan çok ama çok etkilenmiştim. Hikâyemizdeki baba ve kızının içinden geçtiği yolculuk çok dokunaklıydı. Ama aynı zamanda çok ama çok komikti.

Gerçekten etkilendiğim şeylerden biri, komik olanla ciddi olanın çok güzel bir şekilde yan yana gelmesiydi. Bu yüzden senaryoyu okuduğumda kesinlikle hayran kaldım. Bu harika bir senaryoydu. Ve o zamandan beri içine giren tüm unsurlar, tüm insanlar onu çok özel bir şeye dönüştürdü.

Senaryoda sizi en çok etkileyen ne oldu?

– Ewan McGregor: Kesinlikle mizahi kısımlarını, bunun bir baba ve kızı hakkında olmasını çok beğendim. Filmin başında kim olduklarını gerçekten bilmiyoruz. Ve birlikte çıktıkları yolculuğun başlangıcında çok fazla sessizlik var. Hiçbir şey olmadığını söyleyebilirsin, ama çok şey oluyor. Ve filmin en sonunda yine bir sessizlik olduğunu göreceksiniz çünkü sonunda bir şey söylemeye gerek yok. Bunu onlar aracılığıyla anlıyoruz ki bu gerçekten cesurca bir şeydi, bence.

Peki bu sahneleri öz kızınla paylaşmak nasıl bir duyguydu?

– Ewan McGregor: Babamla olan ilişkim muhtemelen hayatımın en biçimlendirici ilişkisiydi ve bu benim için de çok şey ifade etti. Bu yüzden, bu ilişkiyle çok bağlantılıydım. Bunun ise gerçek bir baba-kızla olması, bir rüya gibiydi çünkü ders çıkarabileceğiniz çok şey var.

PANDEMİ SEVDİKLERİMİN NE KADAR DEĞERLİ OLDUĞUNU DÜŞÜNMEMİ SAĞLADI

Clara, bu harika senaryoyu ilk defa yönetmenlik yapacak olan Emma Westenberg’e nasıl emanet edebildiniz?

– Clara McGregor: Emma’yı bir süredir tanıyorum. Yapımcı ortağım Vera Bulder ve Emma çok sevdiğimiz bir yerde bir araya geldik ve ondan filme kendi vizyonunu katmasını istedik. Emma’dan önce birkaç yönetmenle de görüştük, ama Emma gerçekten… Bilmiyorum, o toplantıda onun vizyonu olağanüstüydü. Tek yapmak istediğim, bahsettiği dünyada yaşamaktı. Emma gerçekten senaryoya çok şey kattı.

Peki, neden baba ve kız ilişkisini anlatmak istediniz?

– Clara McGregor: Pandemi zamanları korkunçtu. Milyonlarca insan öldü ve bence bizler de hâlâ psikolojik olarak kalıntılarını taşıyoruz. Bu salgın dönemi, sevdiklerimizin ne kadar değerli olduğunu düşünmemi sağladı.

Şunu söyleyebilirim ki, insanların senaryodan almasını umduğum şey umut, denemeye ve yeniden bağlantı kurmaya değer ilişkilerin var olduğu düşüncesidir.

Bence pandemi, birbirimize yakın olmamızın ve sevdiklerimizle birlikte olmamızın bizim için önemli olduğunu açıkça ortaya koydu.

Sette Clara ile gurur duydum

Ewan, bu film kızınızla yeniden bağlantı kurmanız için iyi bir fırsat mıydı?

– Ewan McGregor: Evet. Demek istediğim, yetişkin kızınla o kadar fazla zaman geçiremezsen, bağ da olmuyor. Ama filme giden yol bizi birbirimize yaklaştırdı çünkü onun hakkında konuşuyorduk.

Ve gerçekten güzeldi çünkü artık takılma, sohbet etme ya da sadece sessizce oturma zamanlarımız oluyordu. Film kamyonda bir yolculuk üzerine kuruluydu ve bu yüzden o kamyonda çok kez bulunduk, sadece ikimiz.

İnanılmaz bir deneyimdi. Ve ayrıca söylemeliyim ki Clara’nın oyunculuğunu gerçekten ilk kez izliyordum. Ve etkilendim. Ve onunla sahneleri oynamak inanılmaz derecede kolay ve güzeldi. Üstüne üstlük, kendisini bir yapımcı olarak tutma şeklinden çok gurur duydum. Ekip konusunda çok profesyoneldi. Çekim süresince her zaman çok gururlu bir babaydım.

Babamla oynamak inanılmaz bir deneyimdi

Clara, sette “Babam çok iyi bir aktör” dediğiniz zamanlar oldu mu?

– Clara McGregor: Her zaman bunu düşünmüş, çalışmalarını takdir etmiş ve filmlerini her zaman sevmiştim. Evet, babamla bir sahnede olmak ve onunla birlikte oyunculuk yapmak inanılmaz bir deneyimdi. Yaptığı işlerde ne kadar büyük olduğunu bir kez daha gördüm. Ve kesinlikle bundan da öğrenecek çok şeyim olduğunu hissettim.

Yönetmen olarak baba-kızın dinamikleri hakkında neler söyleyeceksiniz?

– Emma Westenberg: Kesinlikle birden çok durumda inanılmazlardı. Birbirlerine bakışları… Ayrıca, ikisi de birçok yönden birbirine benziyordu. Sanırım ikisinde de herkese karşı belli bir açıklık ve neşe var. Bunu ekranda görüyorsunuz ama aynı zamanda diğer insanlarla nasıl iletişim kurdukları konusunda da dürüstlerdi. 

 

Bir Yorum Yazın
Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.