Gençlik ve Spor Bakanı Kasapoğlu, futbol çalıştayında açıklamalarda bulundu (1)

“The Game Plan” çalıştayı

Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu’nun konuşması

Gençlik ve Spor Bakanı Kasapoğlu, futbol çalıştayında açıklamalarda bulundu:

“Spor artık bir sanayidir, spor artık bir diplomasi lisanıdır, bir turizm kalemidir. Tüm branşları içine aldığınızda, yıllık yaklaşık 600 milyar dolarlık bir kıymet üretiyor”

“Sporcu yetiştirmede, altyapıda, teknik manada günümüzün futbol şekline yanıt vermeliyiz. Türk futbol ekolünü, Türk futbolu oyun usulünü inşa etmeliyiz”

İSTANBUL (AA) – Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, futbolun ekonomi demek olduğunu belirterek, Türkiye’nin kendi futbol oyun usulünü geliştirmesi gerektiğini söz etti.

Türkiye Futbol Federasyonunun, futbolun tüm paydaşlarıyla Türk futbolunun kısa, orta ve uzun vadeli strateji planının oluşturulması için başlatacağı “The Game Plan” çalıştayının açılışında konuşan Kasapoğlu, Türk futbolunun kısa, orta ve uzun vadeli strateji planının inşa edildiğini belirtti.

Riva Spor Bakanlığı Tesisleri’nde gerçekleştirilen çalıştayda, sporun günümüzde fizikî aktiviteden öte bir iktisat olduğuna dikkati çeken Bakan Kasapoğlu, “Spor artık bir sanayidir, spor artık bir diplomasi lisanıdır, bir turizm kalemidir. Tüm branşları içine aldığınızda, yıllık yaklaşık 600 milyar dolarlık bir bedel üretiyor. Spor kozmosunun içerisinde markalar var, tertipler var, spor idolleri var, toplumsal sorumluluk projeleri var. Ülke olarak spora yönelik siyasetler geliştirirken, kısa, orta ve uzun vade stratejilerini meydana getirirken başarılı olmak istiyorsak tüm parametreleri hesaba katmalıyız. Spora sanayi diyorsak, öteki sanayilerde olduğu üzere insan hayatındaki süratli değişim ve dönüşümlere de onu adapte etmek mecburiyetindeyiz.” dedi.

Futbolun sırf 90 dakikadan ibaret olmadığını vurgulayan Kasapoğlu, “Stadyumdaki deneyim alanlarıyla, maç sırasındaki interaktif içerikleriyle, maç öncesi ve sonrası için üretilen dijital eserleriyle futbol artık bir spor faaliyetinden çok daha fazlasıdır. Dünya Kupası için FIFA’nın çıkardığı FIFA Plus uygulaması önümüzdeki en yeni örneklerden. Uygulama, Dünya Kupası deneyimini seyir teknolojisi manasında, adeta diğer bir boyuta taşıdı. Maçları tribünde izlerken kamerayı açtığınızda oyuncuların ismini, hangi mevkide oynadıklarını, futbolcuların saha üzerindeki anlık performanslarını ve ısı haritalarını gerçek vakitli olarak görebiliyordunuz. Teknolojinin geldiği bu düzey, hayranlık uyandırıcı. Bu düzeyden uzak kalmamamız gerekiyor.” sözlerini kullandı.

“300 milyona yakın insan bu oyunu oynamakta”

VAR uygulamasının, kusur hissesinin düşürülmesi için getirildiğini ve bu uygulamayla hakemlere güç verilmesini amaçladıklarını belirten Kasapoğlu, kelamlarını şöyle sürdürdü:

“Futbol daha şeffaf olsun, izleyici tarafından güvenilirliği yükselsin. 1966 Dünya Kupası Finali’ni hatırlayın. Top çizgiyi geçti mi geçmedi mi? Futbol dünyası, finali kazananı değil, yıllarca bu mevzuyu tartıştı. VAR uygulaması, hakikat karar verme konusunda futbola çok değerli katkılar sağlıyor. Futbol, dünya tarihinde en geniş hudutlara ulaşmış olgudur. Dünya nüfusunun yarısı, bir biçimde futbolun tüketicisidir. 300 milyona yakın insan da şahsen bu oyunu oynamakta. Deloitte’ın son yaptığı araştırmada Avrupa’da futbolun pazar bedeli 27,6 milyar avroya yükselmiş. Bu kıymetin yüzde 50’sini ise 5 büyük lig oluşturuyor. Futbol demek iktisat demektir.”

Sahadaki muvaffakiyetin marka kıymetine dönüşmesi gerektiğini ve spordaki finansal sürdürülebilirliğin sağlanması gerektiğini anlatan Kasapoğlu, Türkiye’de spor iktisadının büyütülmesi gerektiğini lisana getirdi.

Sporda tüzel art planı güçlendirmek ve spor kulüplerinin borç sarmalına girmesini önlemek için Spor Kulüpleri ve Spor Federasyonları Kanunu’nun mecliste tüm kümelerin oy birliğiyle kabul edildiğini hatırlatan Bakan Kasapoğlu, “Altyapı ve tesis yatırımları, çıkarılan kanunlar, finansal düzenlemeler, futbolda sürdürülebilirlik noktasında çok olumlu katkılar yaptı. 2010 yılından bu yana, pazar bedeli her geçen yıl büyüyor. Artık önümüze bakma ve yeni projeler, fikirler üretme evresindeyiz. Herkes daha küresel düşünüyor, daha küresel tüketiyor. Bu yüzden yalnızca bulundukları coğrafyanın kadrolarını destekleme, o pazarın içerisinde olma durumu artık geçmişte kaldı.” değerlendirmesinde bulundu.

“Günümüzün futbol usulüne karşılık vermeliyiz”

Dünyanın önde gelen futbol kulüplerinin farklı coğrafyalara yöneldiğine dikkat çeken Bakan Kasapoğlu, “Real Madrid Beckham ile Uzak Doğu, Zidane ile Kuzey Afrika, Roberto Carlos ile Güney Amerika, Raul ile İspanya pazarına hakim olmuştu. Görüntü oyunlarıyla ilgili yapılan bir araştırmada kullanıcıların en çok seçtiği kulüplerin, 5 büyük ligin şampiyon grupları olduğu ortaya çıkmış. Yani Avustralya’nın küçük bir kentindeki çocuk bile Avrupa’daki ekibi seviyor, takip ediyor. Biz bu küresel akımın neresindeyiz, bunu düşünmemiz lazım.” sözlerini kullandı.

Tüm branşlarda 2022 yılındaki memleketler arası tertiplerde 6 bin 127 madalya kazanıldığını hatırlatan Kasapoğlu, şunları söyledi:

“Türkiye, birçok spor branşında dünyanın yükselen yıldızı olmuş durumdadır. Futbolun da bu ivmenin içerisinde yer almasını arzuluyoruz. Atlet yetiştirmede, altyapıda, teknik manada günümüzün futbol biçimine yanıt vermeliyiz. Türk futbol ekolünü, Türk futbolu oyun üslubunu inşa etmeliyiz. Avrupa’nın en çağdaş, en yeni stadyumları, idman alanları, altyapı tesislerine sahibiz. Son 20 yılda, Sayın Cumhurbaşkanımızın harikulâde dayanaklarıyla 36 adet stadyum inşa ettik. 6 adet stadyumun inşası devam ediyor. Ortada önemli bir uğraş, önemli bir inanç, önemli bir özveri var. Bu özveriye daha fazla atlet yetiştirerek, yetenekleri keşfederek, geleceğe yatırım yaparak karşılık vermemiz lazım.”

“Gençlere bol bol fırsat vermeliyiz”

Türkiye’de futbol kulüplerinin altyapıdan çıkan oyunculara çok fazla imkan vermediğini vurgulayan Bakan Kasapoğlu, “Futbol kulüplerimiz yıllarca altyapıdan sportmen yetiştirmeye sırtlarını dönmüşlerdi. Bu anlayışın geride bırakıldığını görüyoruz lakin hala kâfi seviyede değil. Keşfetmeli, yetiştirmeli ve alanda olmaları, vitrinde yer almaları için bu gençlere bol bol fırsat vermeliyiz. Üstün Lig şu anda altyapısından gelen oyunculara en az forma veren liglerden. Bu hususta Danimarka Ligi yüzde 26,6 ile başı çekiyor. Bizim oranımız ise yüzde 4,4. Bu oranı artırmalıyız. Türkiye olarak gençlerimize her alanda duyduğumuz itimadı perçinlemeliyiz. Yeni yıldızlar yetiştirelim. Bakanlık olarak biz kulüplerimizin, federasyonumuzun ve spora emek veren herkesin destekçisi olmaya devam edeceğiz.” diye konuştu.

Kadın odaklı spor siyasetine da dikkati çeken Kasapoğlu, kelamlarını şöyle tamamladı:

“Bu çabalarla profesyonel sportmenler ortasında erkek-kadın oranı baş başa geldi. Alınan madalyaların birçoklarında bayanlarımızın imzası var. Atlet bile bulamadığımız birtakım branşlarda artık bayan atletlerimiz dünyada doruğa oynuyor. Bayan atletlerimizin futbolda da büyük potansiyelleri var. Dünya artık bayan futboluna yatırım yapıyor. Bizim de orada olmamız gerekiyor. 2022 yılında yapılan Bayanlar Avrupa Futbol Şampiyonası’nın tüm maçlarını 580 bin taraftar takip etti. Wembley’deki final maçını 87 bin taraftar stadyumdan izledi. Dijital oyun üreticileri, konsol oyunlarında 2023 yılından itibaren bayan futbol kadrolarına ve yıldızlarına yer vereceklerini açıkladı. Bunlar, bayan futboluna olan ilginin büyüdüğünü gösteren çok değerli datalardır. Bayan futboluna eğilmeli ve bu mevzuda yeni adımlar atmalıyız. Türkiye, yanlışsız atılımları gerçekleştirebilirse, bayan futbolunda çok kısa vakit içinde çok değerli düzeylere yükselebilir. Bakanlık olarak biz de bu bahiste ne gerekiyorsa, bugüne kadar olduğu üzere bundan sonra da yapmaya hazırız.”