Galatasaray – Başakşehir maçının tartışmalı konumlarını değerlendirdiler: Penaltı beklenen o an…

Süper Lig’in 33. haftasında başkan Galatasaray, alanında ağırladığı Başakşehir’i 1-0 mağlup ederek Fenerbahçe’nin puan kaybettiği haftada tepe yolundaki değerli bir pürüzü aşmış oldu. Galatasaray maçtan galibiyetle ayrılan taraf olsa da müsabakanın hakemi Halil Umut Meler ve takımının birinci yarıda penaltı beklentisi yaratan duruma ait verdikleri karar tartışma yarattı.

Bu dönem iç saha maçlarında gruplarını yalnız bırakmayan Galatasaray taraftarı, Başakşehir maçında da tribündeki yerini aldı. Nef Stadyumu tribünlerini dolduran Sarı-Kırmızılı grubun taraftarları, tezahüratlarla kadrolarını maça hazırladı. Taraftarlar ayrıyeten tribünlere, ‘Bu ekip bu sene söke söke şampiyon’, ‘Yıldırmasın sizi hiçbir güç. Amaç 23’, ‘Şampiyonluklar senin ruhunda var’ ve ‘Buraya kadar siz getirdiniz. Şampiyonluk kupasını kaldıracak tekrar sizlersiniz’ pankartları astı.

Nef Stadyumu’nda oynanan karşılaşmayı toplam 47 bin 708 taraftar takip etti. Başakşehir taraftarı da deplasmanda tribünündeki yerini aldı.

Galatasaray Teknik Yöneticisi Okan Buruk, geçtiğimiz hafta deplasmanda oynadıkları Beşiktaş derbisinin 11’ine nazaran Başakşehir karşısında tek değişiklik yaptı. Buruk; sol bekte Sam Adekugbe’nin yerine Kazımcan Karataş’a misyon verdi.

Galatasaray, Başakşehir maçına; Fernando Muslera, Sacha Boey, Victor Nelsson, Abdülkerim Bardakcı, Kazımcan Karataş, Lucas Torreira, Sergio Oliveira, Milot Rashica, Dries Mertens, Kerem Aktürkoğlu ve Mauro Icardi 11’i ile başladı.

Yedeklerde ise Okan Kocuk, Leo Dubois, Fredrik Midtsjö, Yunus Akgün, Nicolo Zaniolo, Bafetimbi Gomis, Kaan Ayhan, Sam Adekugbe, Barış Alper Yılmaz ve Juan Mata yer aldı.

Galatasaray Teknik Yöneticisi Okan Buruk, sol bekte tercihini Sam Adekugbe’nin yerine Kazımcan Karataş’tan yana kullandı. Kazımcan, son olarak Muhteşem Lig’in 15. haftasında İstanbulspor ile oynanan maça 11’de başlamış ve daha sonra sakatlanarak oyundan çıkmıştı. Genç futbolcu, Başakşehir gayretiyle ligde 16 maç sonra 11’de misyon aldı.

Sarı-Kırmızılılar, bu dönem iç alanda oynadığı maçlarda rakiplerine ezici bir üstünlük kurdu. Aslan, son olarak Başakşehir’i de devirirken Nef Stadyumu’ndaki yenilmezlik serisi 15 çabaya yükseldi. Aslan, yalnızca 2. haftada Giresunspor’a 1-0’lık skorla mağlup olurken, sonrasında ise hezimet yüzü görmedi. Cim Bom, dün akşam alınan 3 puan ile birlikte 15 maçta 13 galibiyet ve 2 beraberliğe ulaştı.

Ligin en az gol yiyen kadro olma unvanını elinde bulunduran Galatasaray, Başakşehir müsabakasında da kalesini gole kapatmayı başardı. Sarı-Kırmızılılar, bu dönem oynadığı 30 müsabakada kalesinde 26 gol gördü. Öte yandan Cim Bom, bu dönem ligde 13. sefer kalesini gole kapatmış oldu.

Turuncu-Lacivertliler, son periyotta Galatasaray ile oynadığı lig maçlarında kazanmakta bir epey zorluk yaşıyor. Başakşehİr, dün akşam da Sarı-Kırmızılılar karşısında 3 puan elde edemedi. İstanbul grubu, tam 7 maçtır rakibini deviremiyor. Başakşehir, bu mühlet içerisinde Aslan ile oynadığı maçlarda 3 beraberlik ve 4 mağlubiyet elde etti.

Galatasaray’ın Başakşehir karşısındaki tek golünü Arjantinli futbolcu Mauro Icardi kaydetti. Gayretin 45+8. dakikasında kazanılan penaltıda topun başına geçen Icardi, topu kaleci Muhammed Şengezer’in sağından ağlara yolladı ve ekibini 1-0 öne geçirdi.
30 yaşındaki futbolcu böylelikle Üstün Lig’deki gol sayısını da 15’e çıkardı. Icardi’nin bir de Ziraat Türkiye Kupası’nda golü bulunuyor.
Karşılaşmaya 11’de başlayan Mauro Icardi 90 dakika alanda kaldı.

İlk 3 iç saha maçında da rakip fileleri havalandıran Nicolo Zaniolo, son periyotta sessiz kaldı. Alanyaspor, Karagümrük ve Beşiktaş maçlarını boş geçen İtalyan futbolcu, Başakşehir müsabakasında ise 75. dakikada Dries Mertens’in yerine oyuna dahil oldu. 23 yaşındaki orta saha oyuncusu, oyuna girdikten sonra grubuna hareket getirdi. Birkaç duruma giren ve arkadaşlarına fırsat yaratan Zaniolo, ne yapsa olmadı. Son 4 maçında sessiz kalan Zaniolo, alanda kaldığı müddet içerisinde dinamizmi ile fark yarattı

Galatasaray’ın Başakşehir çabası öncesinde Sacha Boey, Sergio Oliveira, Mauro Icardi, Kerem Aktürkoğlu ile Milot Rashica sarı kart hududunda olan isimlerdi. Sarı-Kırmızılılar’da Fransız futbolcu Sacha Boey, 38. dakikada sarı kart gördü ve cezalı duruma düştü. Boey, gelecek hafta deplasmanda oynanacak İstanbulspor maçında vazife alamayacak.

Yayıncı kuruluş beIN SPORTS’ta Trio takımı, Galatasaray – Başakşehir maçındaki hakem kararlarını kıymetlendirdi. İşte Seçim Demirel, Deniz Çoban ve Bülent Yıldırım’ın yorumlarıyla masaya yatırılan Galatasaray – Başakşehir maçının tartışmalı konumları…

38. DAKİKADA SACHA BOEY’YE GÖSTERİLEN SARI KART GERÇEK MU?

Deniz Çoban: Yardımcı hakem mi veriyor bu taç kararını? Görüyoruz Emre Eyisoy’u, görüyoruz. İstikamet göstermiyor değil mi Emre Eyisoy?

Bülent Yıldırım: Hayır, göstermiyor.

Deniz Çoban: Göstermiyor.

Deniz Çoban: Dördüncü hakem yardım etmiş olabilir.

Bülent Yıldırım: Varsa muhtemel bir diyalog, güya dördüncü hakeme daha yakın olduğu için onunla diyalog kurmuş olabilir.

Deniz Çoban: Dördüncü hakem de görünmüyor. İşaret etmeden kelamla belirtmiş olabilir ancak açımız geldiği vakit göreceğiz ki uygun bir açı var.

Deniz Çoban: Top, Başakşehirli oyuncudan çıkıyor.

Deniz Çoban: Evet, Galatasaraylı oyuncu bu türlü formadan meblağ üzere ancak ihlali gerektirecek bir tutması yok. Burada taç kararı yanlış verilmiş görünüyor.

Deniz Çoban: Koluna çarpıyor mu? Çarpmıyor da bence.

Deniz Çoban: Yanlış verilmiş bir taç kararı. Tacın yanlış verilmesi natürel Galatasaraylı oyuncuya hakemi protesto etme hakkını vermiyor. Topu alıp yere vuruyor. Sarı kart mutlaka gerçek. Hakemin kararından bağımsız taç kararı yanlış verilmiş gözüküyor.

Bülent Yıldırım: Artık bir defa taç konusunda vakit zaman göz yanılgısı herkes yaşayabilir. Burada da bir halde son temasın Serdar Gürler’den olduğu görülemiyor. Yanlış bir taç atışına karar veriliyor. Tamam lakin Sacha Boey’nin yaptığı şu itiraz, topu yere gerçek vurma atağı tartışmasız bir sarı kart gerektiriyor. Münasebetiyle sarı kartta ve cezalı duruma düşmesinde benim açımdan bir meşakkat yok.

Seçim Demirel: Evet, çok açık bir sarı kart. Yanlışsız kıymetlendirmiş. Topu yere vuruyor. Daha farklı davranılmazdı aslında.

42. DAKİKADA GALATASARAY’IN PENALTI BEKLEDİĞİ DURUMDA DEVAM KARARI YANLIŞSIZ MU?

Deniz Çoban: Bugün Halil Umut Meler, yanılmıyorsam son maçını yönetti. Sebebi de Dünya Gençler Şampiyonası’na gidip Türkiye’yi temsil edecek. Halil Umut Meler’in mesleği açısından da çok değerli bir turnuva. Yani ondan sonra Avrupa Şampiyonası Finalleri’nin yolu açılacak, Dünya Kupası Finalleri’nin yolu açılacak. Onun bir başlangıcıdır, yanlışsız mu? Avrupa’da uzun yıllar misyon yaptınız.

Bülent Yıldırım: Gerçek.

Deniz Çoban: Her ne kadar bu türlü gözden uzak bir turnuva üzere olsa da, futbolseverlerin çok takip etmediği bir turnuva olsa da yani futbol seyircisinin… Ama hakemlik açısından da, orada oynayacak kadrolar açısından da çok çok değerli bir turnuva.

Bülent Yıldırım: Çok çok değerli. Artık UEFA ve FIFA’nın farklı yaş kategorilerinde finalleri olur. U17, U19, U21 ve A ulusal grup seviyesinde… FIFA’da bu yaş kategorileri biraz daha farklı. Onlarda yanılmıyorsam U23 diye oynanıyor. Bu türlü bir turnuvada misyon almak Dünya Kupası adaylığının sinyalini verir. Aslında seçkin hakemsiniz. U23’e çağrılmak çok dayanılmaz bir onurdur. Dünya Şampiyonası’na çağrılmak… Kendisine orada muvaffakiyetler dileyelim. Doğal onun da bir rahatlığı olabilir.

Deniz Çoban: Onu soracaktım size. Bilhassa son 4-5 haftadır izlediğim hakemlerde alanda daima bir gerilim hali… Vücut lisanına bunun yansımasını, kararlarına yansımasını görüyoruz. Daima birlikte de eleştiriyoruz. Bugün Halil Umut Meler, epey sakin miydi? Son maçımı yönetiyorum, artık ne olur ne olmaz… Mesleğinin vermiş olduğu bir sakinlik miydi? Yoksa maçta haddinden fazla rahat mıydı?

Bülent Yıldırım: Artık özgüven ile özsaygı… Orada çok…

Deniz Çoban: Bunu niçin söyledim? Bu konumu konuşacağız, bundan sonra bir durum daha konuşacağız. Mesela Halil Umut Meler mesleğindeki bir hakemin bu durumda ben yanlış yere koştuğunu, yanlışsız yere koşmadığını ve durumu görme talihinin hiç olmadığını fark ettim. Tahminen de Halil Umut Meler, mesleğinin verdiği rahatlığı yaşıyor.

Bülent Yıldırım: Mesleğinin verdiği rahatlığı yaşıyor olabilir…

Deniz Çoban: Başka hakemlerdeki gerilim, onun üzerinde hiç yok. Makus bir şey mi, âlâ bir şey mi? Bunun optimal seviyede olması hakeme katkı sağlar.

Bülent Yıldırım: İşte onun ülkü performans halini dengelemesi gereken kişi hakemin kendisi oluyor. Ülkemizde çok güç kurallarda hakemlik yapılıyor. Buradan Gençler Dünya Kupası’na gitmek çok büyük bir onur. En azından ligin kaotik atmosferinden son 4-5 hafta kurtulmuş olmak da herhalde bir rahatlık hissi veriyordur diye varsayım ediyorum.

Bülent Yıldırım: Buraya kadar da çok rahat gelmişti. Bakalım bu rahatlıkta yanlışsız karar verilmiş mi, verilmemiş mi?

Bülent Yıldırım: İhlali kim yapacak arkadaşlar? Aldatma olmadığı sürece Başakşehirli oyuncu yapacak. Ceza alanı içerisinde daima ne diyoruz? Dikkatli oynamanın birinci kuralı ayaklarınız tabana basacak, hakikat vakitte gerçek ayakla müdahale edeceksiniz. Daima ne söylüyoruz Trio’da? Kayıyorsanız o riski aldığınıza değecek. O topla oynamayı başaracaksınız. Hakikat mu? Yoksa ne oluyor? Olay dikkatsizden denetimsiz kapsamına girmiş oluyor.

Bülent Yıldırım: Ahmed Touba topa dokunuyor mu? Touba; kaysın, gelsin. Icardi, topu kurtardı.

Bülent Yıldırım: Evet, dizi kısmaya çalışıyor.

Bülent Yıldırım: Lakin kaydığı için ne yapıyor?

Bülent Yıldırım: Dizdeki esnemeyi görüyorsunuz. Tesirli bir biçimde aldı onu tırpanladı.

Bülent Yıldırım: Topu kurtardım.

Bülent Yıldırım: Kayarak atak sonucunda dikkatsiz bir cisim geldi.

Bülent Yıldırım: Dizini kapatmaya çalışmasına karşın denetimsiz daldığı için ayak, tabandan kalktı ve Icardi’nin sağ ayağını bozdu, Icardi düştü. Ben; devam ederim, etmem. O benim sorunum.

Bülent Yıldırım: Alanyaspor maçını hatırlayın. Alanyaspor – Galatasaray maçında bunun öteki bir versiyonunu kim yaptı? Sacha Boey yapmıştı. Kaydığı için…

Deniz Çoban: Bitigen’in penaltı çaldığı durum.

Bülent Yıldırım: Evet, evet. Kaydığı için…

Deniz Çoban: Bu maçın Görüntü Yardımcı Hakemi de Bitigen’di.

Bülent Yıldırım: Evet, Abdülkadir Bitigen’di hakem.

Bülent Yıldırım: Kaydığı için ne dedik? Bu dedik artık topla oynamayı başaramıyor. Net bir atılım rakibi bozuyor.

Bülent Yıldırım: Denetimsiz bir faul. Bana nazaran tartışılacak hiçbir tarafı yok. %100 penaltı olduğunu düşünüyorum.

Deniz Çoban: Burada güya bilerek takılıyormuş üzere bir algı uyanıyor.

Deniz Çoban: Artık ben de bu açıdan konuşmak istiyorum. Topu kurtardı oyuncu. Ayaklarının üzerinde durmayan, denetimsiz biçimde kaymış…

Deniz Çoban: İşte ayaklarını çok topladı denilebilir. O vakit ben her konumda oyuncu giderken kayarım, ayaklarımı da karnıma gerçek toplarım, kayar indiririm o oyuncuyu.

Bülent Yıldırım: O, bir kriter değil. O, şiddeti azaltır ve kat riskini düşürür.

Deniz Çoban: Düşürür. Topla oynamışsa, topu almışsa, amacını başarmışsa, topa vurmuş ve vurduktan sonra da rakibe müdahale etmemiş oyuncu imajıdır. Lakin burada Galatasaraylı oyuncu, topu kurtarmış. Savunma oyuncusunun en küçük bir teması yok. O riski almış, kaymış fakat topla oynayamamış. Topla oynasaydı, topu kornere vursaydı, topu uzaklaşıtrsaydı ve sonra bu olsaydı ben de derdim penaltı değil diye. Galatasaraylı oyuncu; topu kurtarmış, avantajı elde etmiş, ayaklarının üzerinde, avantaj onda, topa gidecek fakat denetimsiz kayan ve topla oynayamayan bir oyuncu bakın ne yapmış?

Deniz Çoban: Galatasaraylı oyuncunun bileğini ayağının altına almış.

Deniz Çoban: Ve o oyuncu, ayak kurtulduktan sonra dikkat edin ayağını toparlayamıyor. Ayağı kayarak gidiyor yerde. İki kere bozuluyor. Hem üstteki diziyle hem alttaki diziyle… Açık, net, tartışmasız, benim açımdan amasız fakatsız lakinsiz net bir penaltı.

Seçim Demirel: Görüşlerinize hürmet duymakla bir arada sizinle tıpkı görüşte olmadığımı baştan belirtmek istiyorum. Ben, burada defans oyuncusunun topla oynama niyetiyle topa hakikat uzandığını lakin topa yetişemeyeceğini, topla oynayamayacağını anladığı anda küçülerek rakibinden kurtulmaya çalıştığını görüyorum. Icardi’nin ayağını net bir formda bastıktan sonra o teması alır almaz da kendini bıraktığını düşünüyorum. Şayet isteseydi devam edebilirdi diye düşünüyorum.

Bülent Yıldırım: Hocam, dediğiniz açıklamalara hürmet duyuyorum, katılıyorum. Pekala bu momentumu ne yapacağız?

Seçim Demirel: Bakın burada Icardi, ayağını yere bastı. Hiçbir temas almadı. Hareketleri kısıtlanmadı.

Deniz Çoban: Hocam, ayağını kurtaramadı lakin…

Seçim Demirel: Hayır, sonrasında kayarak geliyor oyuncunun yapabileceği bir şey yok. Oyuncu, mümkün olduğu kadar aslında küçüldü. Ayaklarını çekebileceği kadar çekti. Yetişemeyeceğini anladığı anda mümkün olduğu kadar kısıtladı kendini. İstemsiz bir temas gerçekleşti.

Deniz Çoban: Ben, Galatasaraylı oyuncuyum kabahatim ne? O oyuncu kayarak gelmiş, ben topu kurtarmışım, gidiyorum, ceza alanı içerisindeyim.

Seçim Demirel: Bakın, sizin kararınıza hürmet duyuyorum. ‘Penaltı’ diyene de, ‘Asla penaltı yok’ demem lakin ben bunun skandal bir karar olduğunu ve VAR, katiyen karışmalıydı diye düşünmüyorum. Halil Umut Meler, bu konumu bence de göremedi. Önü kapalıydı. Şayet görüp kendisi devam ettirse ya da kendisi bir penaltı çalsaydı her formda hakem kararını desteklerdim. Benim şahsi fikrim burada bir penaltı olmadığı istikametinde.

45+6. DAKİKADA ‘VAR’ İNCELEMESİ İLE GALATASARAY LEHİNE VERİLEN PENALTI KARARI YANLIŞSIZ MU?

Deniz Çoban: Şu durum öncesine de bakalım. Çok açık bir formda Başakşehirli oyuncudan çıktığını görüyoruz topun. Taçta yanılgı yok.

Bülent Yıldırım: Danijel Aleksic, sol ayakla tık vuruyor. Yani taçta bir meşakkat yok.

Deniz Çoban: Ben birinci sefer bu türlü bir şeye şahit oldum. Fotoğrafla penaltı kararı verildi.

Bülent Yıldırım: Orayı da açalım. Niçin? Ele, kola temas ihtimali olduğunda birinci evvel temas noktasını delil sunmak ismine nereye çarptığının fotoğrafı ile gösterirsiniz. Sonra da hareketli olarak gösterirsiniz ki oynama var mıdır, yok mudur diye?

Deniz Çoban: Geldi, bakın bu türlü gösterdi.

Deniz Çoban: Şu anda VAR’ın gösterdiğini görüyoruz. Ekrana da bakarsanız Halil Umut’un…

Deniz Çoban: Sonra bu türlü gösterdi.

Bülent Yıldırım: Burada da kol ardı omuzdan sekiyormuş üzere görünüyor.

Deniz Çoban: Bakın, şu anda durduruyor yalnızca ve Halil Umut Meler; döndü, penaltı kararını verdi. Ben, VAR uygulanmaya başlandığından beri birinci kez fotoğraftan penaltı verildiğine şahit oldum. Olağan koşullarda temas noktası gösterildikten sonra, hakem temas noktasına ikna olduktan sonra olağan akışta konum gösterilir ve hakem ona nazaran karar verir.

Bülent Yıldırım: Burayı gösteriyor hocam.

Deniz Çoban: Evet, gösterdiği yer de burası.

Deniz Çoban: Artık ben buna bu halde bakıp ikna olmadım lakin bir şey dikkatimi çekti ve hakemin penaltı tartışması olduğu andan oyun başlayana maçı takip ettim. Halil Umut Meler’e itiraz eden Galatasaraylı oyuncular var, Başakşehirli oyuncular var. O itiraz edenler ortasında hiç Deniz Türüç yok. Diyorum demek ki Deniz Türüç, topun koluna çarptığının farkında ki itiraz etmiyor.

Deniz Çoban: Artık bu kadar çok cümleyi niçin kurdum? Prensipte ben, manzaralardan topun ele geldiğine emin olamıyorum. Bir penaltı kararı verildi. Bu penaltıya da itiraz edemiyorum. Yanlışlı diyemiyorum. Lakin Görüntü Hakem’in izletme haline itiraz ediyorum. Muhakkak ki daha âlâ bir açı da yok. Biz de bütün açılara baktık. Daha düzgün bir açı da yok. Fotoğrafı durdurduğunuz vakit topun çapı onun kolunun ardında bir yerde gösteriyor fakat derinliğini de göremiyoruz. Top yükseliyor. Omzundan da yükseliyor olabilir, kolundan da olabilir. O yüzden bu penaltıya yanlışlı diyemiyorum fakat VAR uygulaması açısından sorunlu olduğunu düşünüyorum.

Bülent Yıldırım: Birincisi, bu inceleme çok kısa sürdüğü vakit… Hiç alışık olmadığım bir inceleme şekli. O mevzuda %100 mutabıkım. Son devirde hiç başımıza gelmedik şeyler gelmeye başladı. Hareketli bir izleme olmadan inceleme bölgesini hakem, çok erken terk etti. Bu benim zihnime de hangi soruyu getirdi? Sanki o içeriye yanlışsız kaçarken göz ucuyla orada bir şey gördü de emin olamadı, fotoğrafta gördüğü anda da kendi zihnindeki görselle de birleştirip…

Deniz Çoban: O da olabilir.

Bülent Yıldırım: O yüzden mi çabuk karar verdi? Günahıyla sevabıyla kendisine ilişkin.

Bülent Yıldırım: Tespitlerinize %100 katılırım. Neden? Zira bütün olayı yakalayan 7 tane kameranın tamamına baktığımda ben de ceza noktasına topun temas ettiğini ya da etmediğini maalesef söz edemiyorum. Bu türlü olunca da günahıyla sevabıyla bu karar Görüntü Hakem ile hakeme kalıyor. Hakemi eleştireceğim birinci nokta topun ortalanması anında oradaki oyuncuları pas geçip içeri odaklandığı için bu ihlali göz ucuyla ya gördü ya görmedi lakin kendisinin görmesi gerekirdi. Zira Deniz’in atağı esasen çok riskli ve omuz düzeyinin üzerine kaldırılmış bir kol. Lakin nereye çarptığını bilmiyoruz. Evet, risk aldı. Hakemin dediği üzere tam ihlal noktası olacak yerin ardına mı çarptı, çarpmadı mı elimizdeki teknoloji bu kadar, bir şey diyemiyorum. Fakat hakemin yer alması yanlıştı, Görüntü Hakem’in bunu gösterme bahtı yanlıştı. Anlamsız yere tahminen de çok net bir durum, sorgulanır hale geldi bu yüzden. Birinci durumdu çok kısa karar verip çabucak oyunu başlatıp burada da yalnızca fotoğraftan bunu gösterdiğiniz anda bilmiyorum… Yalnızca şöyle umuyorum; hakemin saha içerisinde gördüğünde bir kuşku vardı belirli ki. Görüntü imajını görünce o fotoğraf karesinden elle oynama olduğunu kendince ispat etmiş oldu ve penaltıyı verdi diye düşünüyorum. Hasebiyle ben de gerçek ya da yanlış diyemiyorum, üzgünüm.

Seçim Demirel: Öncesindeki taç kararı yanlışsız, orada aslında bir sorun yok. Ceza alanı içerisinde kolu doğal olmayan bir defans oyuncusu, topun geçmesini bloklamak için kaldırılmış olan ele bir top geliyor. Hakem, bulunduğu yerden içeriye yanlışsız ivmelenmeye tam koşu anında olduğu için temas yerini tam olarak göremedi. O yüzden kendisi bu kararı veremedi. Sizin o hissetti söyleminize katılıyorum. VAR müdahalesi olunca da izleyerek çabucak gelip kararını vererek bir penaltı atışı kullandırdı.