“Erdoğan Hayatının Mücadelesini Veriyor…” Seçimler İçin Dış Basında Neler Yazıldı?

14 Mayıs’ta gerçekleşecek cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimine sayılı saatler kaldı. Dış basın da gözünü Türkiye’deki seçime çevirmiş durumda. 

Independent Türkçe’de yer alan habere göre BBC’de ‘Erdoğan’ın kendisine karşı birleşen muhalefeti yenmek için hayatının mücadelesini verdiği’ yazıldı.

BBC’nin Avrupa editörü Paul Kirby’nin analizinde, 6 Şubat’taki depremlerin ve yüksek enflasyonun seçim sürecinde tartışılan önemli konular olduğuna dikkat çekilirken, Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı Kılıçdaroğlu’nun muhalefet için ‘umut verici’ olduğu değerlendirmesi yapıldı.

Reuters da Türkiye’nin modern tarihindeki en önemli seçimlerden birine gittiğini belirterek, ‘Erdoğan’ın 20 yıllık iktidarının en büyük siyasi meydan okumasıyla karşı karşıya kalacağını’ yazdı.

Avrupa ağırlıklı yayın yapan Fransa merkezli haber kanalı Euronews’in sitesindeki analizdeyse Erdoğan’ın seçim kampanyasını deprem bölgesindeki inşaat çalışmaları üzerine kurduğuna dikkat çekildi. Bu süreçte 69 yaşındaki cumhurbaşkanının ‘seçmenleri başarılı bir toparlanma sürecinde ülkeye sadece kendisinin rehberlik edeceğine inandırmaya çalıştığı’ yorumu yapıldı. 

Analizde, deprem bölgesindeki yurttaşların bölünmüş durumda olduğu savunularak, afette yönelik yardımların ve müdahalelerin yetersiz kaldığını düşünenlerin muhalefete, hükümetin çalışmalarını olumlu karşılayanlarınsa Erdoğan’a oy atacağı değerlendirmesi yapıldı.

Elizabeth Wells’in analizinde Kılıçdaroğlu’nun, seçim kampanyası boyunca mesajlarının çoğunu ‘Türk orta sınıfına özgü evinden’ yayımladığına dikkat çekildi. Bunun da Kılıçdaroğlu ve CHP’nin bir zamanlar sahip olduğu ‘seçkinci imajla keskin bir tezat oluşturduğu’ yorumu yapıldı. 

Ayrıca 74 yaşındaki siyasetçinin mesajlarının artık ‘Erdoğan’ın her zaman savunduğu seçmen kitlesine, orta sınıfa ve ezilenlere hitap ettiği’ değerlendirmesine yer verildi.

ABD’nin tanınmış gazetelerinden Washington Post (WP) ise Erdoğan’ın seçim günü yaklaştıkça üslubunu sertleştirdiğini vurgulayarak, ‘geçmiştekine kıyasla daha öfke dolu bu söylemlerin, seçimin Erdoğan üzerinde yarattığı baskıyı gösterdiği’ öne sürüldü.

WP’nin İstanbul Büro Şefi Kareem Fahim’in kaleme aldığı yazıda, 2017’deki referandumla cumhurbaşkanlığı sistemine geçilmesinin, yetkilerini artırırken Erdoğan’ı zayıflattığı yorumu da yapıldı.

Ülkedeki tüm krizlerden neredeyse Erdoğan’ın sorumlu tutulduğuna dikkat çekilen analizde, bunun ‘daha önceden bölünmüş ve can çekişen muhalefetin, Erdoğan’ın gücünü artırmasına karşı bir araya gelmesini sağladığı’ savunuldu.