Ekonomist Daron Acemoğlu, Seçim Atmosferinde Türkiye Ekonomisinin Geleceğini Yorumladı: “Ekonomi Paramparça”

Türkiye ekonomisinde bir sorun var ve Ali İhsan Yavuz’un 2019 İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçimlerinde kullandığı o meşhur ifadeyle ‘Hiçbir şey olmasa bile kesin bir şey oluyor.’ Geçmişte birkaç kez Nobel ödülüne aday olan ‘Ulusların Düşüşü’ ve …

Ekonomist Daron Acemoğlu, Seçim Atmosferinde Türkiye Ekonomisinin Geleceğini Yorumladı: “Ekonomi Paramparça”
Yayınlama: 16.05.2023
8
A+
A-

Türkiye ekonomisinde bir sorun var ve Ali İhsan Yavuz’un 2019 İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçimlerinde kullandığı o meşhur ifadeyle ‘Hiçbir şey olmasa bile kesin bir şey oluyor.’ Geçmişte birkaç kez Nobel ödülüne aday olan ‘Ulusların Düşüşü’ ve ‘Dar Koridor’ isimli eserlerin de yazarlarından olan ekonomist Daron Acemoğlu da 14 Mayıs sonrası ekonomi ekseninde seçimleri yorumladı.

MIT’den Prof. Dr. Daron Acemoğlu, ekonomideki sorunlar kapsamında seçim sonuçlarını yorumluyor.

Ekonomide düştüğüne sevinilen enflasyon oranımız, mahvolduğu düşünülen Avrupa’nın 4-5 katı seviyelerde yer alırken, halkın düşen alım gücü seçim vaadi kapsamında görülüyor. 

Tüm bunların ötesinde vatandaşın da derin analizlerinde olumlu gördüğü faizlerdeki düşüşün, piyasaya yansımadığı verilerde görülebiliyor. 

Daha ötesinde de önemli verilerdeki gerçekler ekonomistleri çok endişelendiriyor. Bakalım, Acemoğlu ne diyor?

“Türkiye seçimleri üzerine düşünceler” başlığı verdiği floodda Acemoğlu, “Sonuçtan hayal kırıklığına uğramamak elde değil” derken, Erdoğan zafere yakın, büyük olasılıkla ikinci tur olacak. Bu çoğumuzun beklediğinden daha kötü” ifadelerini kullandı.

Seçim sonuçlarına yönelik Acemoğlu, “Anlamak için öncelikle Türk seçmeninin çok milliyetçi hale geldiğini kabul etmek önemlidir. Milliyetçi oyların Erdoğan, MHP, İyi Parti ve diğerleri arasında paylaşılmasına rağmen, Erdoğan’ın müttefiki aşırı sağcı MHP oyların %10’unu aldı” dedi.

Cumhurbaşkanı ve Cumhur İttifakı’nın medyayı tamamen kontrol ettiklerini söyleyen, Acemoğlu, bunun ‘milliyetçiliğin alevlerini körüklemek için, muhalefetin Kürt ayrılıkçılarla işbirliği içinde olduğu iddialarıyla’ kullanıldığını ve ‘Kılıçdaroğlu’nun Alevi olmasıyla birleşince’ etkili bir söylem olduğunu belirtiyor.

“Ekonomik kötü yönetim ve yaygın yolsuzluk, birçok kişinin (ben dahil) düşündüğü kadar geniş bir çekiciliğe sahip değildi” diyen Acemoğlu, bu ekonomide seçimin en önemli yorumlarından birini yapıyor.

Ekonomi ve yolsuzluğun ‘metropollerde önemli’ olduğunu, ‘AKP’nin himaye ağlarını kurduğu ve kullandığı yerlerde’ ise öne çıkmadığını belirtiyor. 

Sarsıcı olarak deprem bölgelerindeki başarıyı değerlendiren Acemoğlu, ‘Patronaj ağının çok önemli olduğu yer burasıdır. Yıllarca süren belediye ve üst düzey yolsuzluk, depremin etkilerinin ve ölümlerin ciddiyetinden sorumluydu. Ancak konut ve iş vaatleri işe yaradı’ diye de durumu açıklıyor. 

‘Çoğumuzun Erdoğan’ın siyasi becerilerini ve durumu okuyup kontrol etme yeteneğini bir kez daha hafife aldığı ortaya çıktı’ derken, ‘Medya hakimiyeti önemlidir, ancak bunun ötesine geçer. Bu kısım sadece Türkiye’de değil tüm dünyadaki demokrasiler için kötü bir haber’ dedi.

“Bütün bunlar Türk kurumlarının geleceği için kötü haber” diyen Acemoğlu, “Yargı ve kolluk tüm bağımsızlığını kaybetmiştir. Güçlü yolsuzluk ağları (inşaat endüstrisi merkezli) ve medyanın durumu ile birleştiğinde, bu gerçekten kötü bir haber” yorumunu yaptı.

‘AKP’nin kurduğu mekanizmayı seçim başarısında tanımak ve ders almak zorundayız. Bu, demokratik işleyişin bir parçasıdır, ancak (bazıları hapiste olan) muhaliflere ve muhalefete yönelik baskı, medya kontrolü ve sindirme nedeniyle ‘gerçekten demokratik’ değildir’ diyen Daron Acemoğlu, ‘Ancak demokrasi için işler daha da kötü olabilir. AKP milletvekillerini kaybetmiş olsa da, muhalefet artık daha zayıf ve daha parçalanmış durumda. Dahası, CHP’nin koalisyonu bir arada tutmak için müttefiklerine birkaç parlamento sandalyesi vermesi (bu bir hata olabilir)’ dedi.

Bundan sonrası çokomelli! Daron Acemoğlu: “Ülke için daha kötü haber, ekonomi paramparça”

‘AKP, patronaj ağını güçlendirmek için rezervleri tüketti ve vaatlerle harcamalarını büyük ölçüde artırdı. Ülkenin ekonomik çöküşe nasıl dayanacağını bilmiyorum’ 

“Endişelerden biri, ekonomik krizin (bence durumun ciddiyetini tam olarak anlamış gibi görünmeyen) bir muhalefet hükümetinde olması ve CHP’yle diğerlerinin itibarını zedelemesiydi. Şimdi ekonomiyi bozan AKP, ekonomiyi düzeltmeye çalışacak.”

“Maalesef AKP’nin de krizle başa çıkabileceğine dair bir işaret görmüyorum. Görev üstlenecek çok az kalifiye insan var ve yolsuzluk, kötü yönetim muhtemelen devam edecek. Ekonominin ve demokrasinin geleceği için endişeleniyorum.”

Daron Acemoğlu’na yönelik yorumlar da dikkat çekti.

Kimileri güldürürken, kimileri de düşündürdü.

CHP’nin seçimlerde önce ekonomiye yönelik “İkinci Yüzyıla Çağrı” Beyannamesinin de çalışmalarında yer alan ünlü akademisyen,

Seçimlerin ardından krizin her şekilde olacağını öngörürken,

Belki de seçimi CHP’nin kazanmamasının ekonomik krizin sorumlusu olarak görülmemesi anlamına geleceğini düşünmesi de dikkat çekti.

Vatandaşın ekonomik krizi özellikle büyükşehirler harici hissetmediği ya da önemsemedi vurgusu da dikkat çekerken,

Seçimlerden önce tüm uzmanlar belirleyici olanın “ekonomi” olacağını öngörüyordu.

Sizin için seçimde ne belirleyici oldu? Yorumlarda buluşalım.

Bir Yorum Yazın
Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.