Biz 5 kız kardeş babamın ilk işçileriydik: Peleti böyle kurduk

Biz 5 kız kardeş babamın ilk işçileriydik: Peleti böyle kurduk
Yayınlama: 09.08.2023
24
A+
A-

ÖZEL HABER: ANADOLUGAZETE.COM.TR

Ayşegül Taşkıran, Defne Pelet’in kuruluş hikâyesini ve bir girişimci kadın olarak çektiği zorlukları anadolugazete.com.tr’ye anlattı.

“Biz 5 kız kardeştik ve babamın ilk işçileriydik. Pelet’le daha okul sıralarında tanıştım. Okumayı, bir üniversiteden mezun olmayı elimde diploma olmasını çok istiyordum ama ailevi zorundalıklardan dolayı eğitim sıralarında olamadım. Babamın ilk işçisi olarak benim boş bir vaktim yoktu okuldan çıkar çıkmaz işyerimize gider babama yardım ederdim. Şimdi bir dönüp baktığımda o zamanların beni bugün için hazırladığını görüyorum. Küçük bir işletme olmasına rağmen ben orada ürün kalite yönetimini öğrendim, müşterilerle ilişki kurmayı, babam olmadığı zamanlarda babamın koltuğuna geçerek yöneticilik ve liderlik yapmayı, pazarlamayı ve daha nice şeyi öğrendim. Bu dönem hayatımın dönüm noktası oldu.”

ADALET MESLEK YÜKSEKOKULUNDAN MEZUN OLDU

“Adalet meslek yüksek okulundan mezun oldum ama mesleğimi yapmadım. Şu an düşünüyorum da yapamazmışım zaten beni tatmin etmezdi. O diploma hayallerimi açacak anahtar değildi oysa ben kendi ayakları üstünde duran bir kadın olmak istiyordum. Çünkü ben bir değer üretmek ve o değeri yönetmek istiyordum. Bu süreçte birçok zorluk yaşadım ama iyi ki her türlü zorluğa rağmen gemiyi limana getirdim.

Pelet fikrini çevremle ilk paylaştığımda 25 yaşında genç bir kızdım birçok olumsuz cevapla ve alayla karşılaştım ama bütün bunlara rağmen bana inanan babam sayesinde bunu yaptım.

İş hayatında yaptığım ilk şey babamın yanına giderek ürettiğimiz defne yapraklarının ihracatını yapmaktı. Bu nasıl olur diye eğitimler alıp hayalimin peşinden koştum. Araştırmalar yaparken atıkları değerlendirme ve geri dönüşüm gibi terimlerle karşılaştım. Bu işe sadece bir fikir ve duyum olarak başladım babamın desteğini alarak fikrimizi harekete geçirmeye çalıştık. Bana göre Defne Pelet’in temelini babam attı mimarisini ise ben geliştirdim. Burada babamın da emeklerine teşekkür ederek ismini anmak istiyorum. Abdurrahman Taşkıran’a teşekkürler.”

PELET YAKITINDA YÜZDE 99 ORANINDA ENERJİ VERİMLİLİĞİ VAR

“Pelet yakıtı şu anda kullanılan bütün yakıtlar içerisinde karbon salınımı en az olan bir biyokütle yakıtıdır. Her türlü ormansal atıkların toz talaş haline getirildikten sonra yüksek sıcaklık ve basınç altında tutuşturularak elde edilen bir katı yakıt çeşididir. 3cm, 6mm boyutlarında küçük silindirik parçalardır. Biz defne dallarıyla başladığımız için firmamızın adını Defne Pelet olarak seçtik. Orman altı ürünleri, kereste fabrikası atıklarının toplanmasıyla yapılabildiği için orman yangınlarını önlüyor pelet. Üretim aşamasında kimyasal hiçbir ürün kullanmıyoruz. Şöyle bir örnek verebiliriz: 4 kg’lık bir odun atığından 1 kilogramlık pelet yakıt çıkıyor. 1 kilogramlık yakıttan ise 100 gram gübre olarak kullanılabilecek kül çıkıyor. Pelet yakıtında yüzde 99 oranında bir enerji verimliliği var bu yüzden kül doğal gübre işlevi de görüyor. Duman oranı da düşük olduğu için sera etkisini de olumsuz etkilemiyor.

Sadece çıkan ürün değil üretim aşaması da çevreye duyarlı bir şekilde oluyor. Üretim aşamasında da yeşil üretim tekniklerini kullanarak çevreye daha az zarar veriyoruz. Fabrikamız Hatay’ın Suriye sınırında. Biz fabrikamızda çam ve defne dallarıyla pelet yakıt üretiyoruz. İki emisyon bacamızla sürekli karbon ayak izimizi ölçebiliyoruz. Günlük 18 ile 20 ton arasında bir üretim kapasitemiz var. Türkiye’de pelet kullanımı oldukça yaygınlaşıyor. Yaygınlaşmaya da devam edecek. Önceden evsel işlemler için kullanılıyorken şimdi daha farklı amaçlarda kullanılıyor.

Pelet konusunda Türkiye bir dünya markası. Hırvatistan, Lübnan, Almanya, İtalya, Bulgaristan ve Finlandiya’ya satışlar yapıyoruz. Satmaya ve ülkemizi bu alanda Dünya’da temsil etmeye devam edeceğiz.”

DEPREM VE ÜRETİM

6 Şubat’ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremde 50 bin üzerinde vatandaş hayatını kaybetti. O depremde Hatay’da olan Ayşegül Taşkıran, yaşadıklarını şu sözlerle ifade etti:

“Deprem her anlamda bizler için yıkıcı oldu. En başta barınma sorunu yaşıyorsunuz ve arayış içerisine giriyorsunuz. Bu konuda en büyük şükrüm ailemin ve fabrikamızda istihdam edilen insanların yanımda olmaları. Tüm ülkemiz için büyük bir yıkım oldu ama şimdi oturup üzülme zamanı değil bu krizden en sağlıklı şekilde çıkma zamanı. Çünkü kayıplarıma odaklanmıyorum kazançlarıma odaklanıyorum. Şimdi Hatay ve ülkemin insanları için ne yapabilirim diye düşünüyorum. Çok çalışmamız gerekiyor biz bilinciyle herkes için çalışmalıyız. Sıfırdan bir kent kuruluyor bu iyileştirmek için büyük bir alan. Elbette etkilendik, elbette hayatlarımızda ve işlerimizde aksamalar oluyor ama üretim konusunda bir sorun yaşamıyoruz. Yolların ve limanın içinde bulunduğu durumdan dolayı ulaşım konusunda sıkıntı yaşıyoruz.”

“HER NE OLURSA OLSUN DENEMELİ VE ÇABALAMALIYIZ”

Ayşegül Taşkıran, kadın girişimci kadınlara önerilerini ise şöyle sıraladı: “Her ne olursa olsun denemeli ve çabalamalıyız. İlham olmaya, adımızla var olmaya çalışmalı, o gemiyi limana getirmeliyiz.”

Bir Yorum Yazın
Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.