HABER: AYBALA ALMİNA MELEK
Ankara‘nın tarih ve arkeoloji meraklılarını büyüleyen noktalardan biri olan Çayyolu Höyüğü, şehrin zengin geçmişine ışık tutan önemli bir arkeolojik alan olarak öne çıkıyor.
Çayyolu’ndaki Park Caddesi yakınında bulunan ve M.Ö. 2000- 3000 (Erken Tunç) dönemine ait kalıntıların bulunduğu nokta, Ankara’nın merkezinde kazısı yapılan tek arkeolojik buluntu olma özelliği taşıyor.
Dönemin Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşarı, Ankara’nın İlk Tunç Çağı Kronolojisini ortaya koyacak olan bu höyük için “Bu çalışmalar sadece Ankara’nın değil, bölgenin de tarihi, kronolojisi açısından önemli bir arkeolojik çalışma vasfını taşıyor” ifadelerini kullanmıştı.
2012 yılında Hürriyet’in yaptığı haberde ise kazı çalışmalarının danışmanı Gülçin İlgezdi, “Çayyolu Höyük’te, İlk Tunç Çağı’na ait bol miktarda çanak çömleğin yanı sıra, yine burada dokumacılığın yoğun olarak yapıldığını bize gösteren çok sayıda farklı tipte ağırşak ele geçti. Höyükte toplam 5 plankarede çalışmalar sürdürülüyor. Özellikle Tunç Çağı öncesi Kalkolitik (Bakır Çağı) döneme tarihlendirilebilecek çanak çömlek parçaları ile karşılaşılması Çayyolu Höyüğün önemini daha da vurguluyor. Ankara’da henüz Kalkolitik dönemin hiç bilinmediği göz önüne alınırsa, bu bulgularımızın değeri daha da artıyor.” ifadelerini kullanmıştı.
Çayyolu Höyüğü, her ne kadar Ankara’nın tam merkezinde, toplumun içerisinde olan bir kazı alanı olsa bile çalışmaların son durumu hakkında yayınlanmış detaylı bir bilgi bulunmuyor.
Yenimahalle Belediyesi sınırları içerisinde yer alan Çayyolu Höyük’te kazı çalışmaları, Anadolu Medeniyetleri Müzesi tarafından 2011 yılında başladı.
Çayyolu Höyüğü, çeşitli dönemlerde tahribata uğrasa bile büyük bölümü günümüze kadar korunarak geldi. Üst kısımları tahrip olan höyüğün Güney kısmı ise toprak çekilmesi ve düzleştirme çalışmaları nedeniyle tıraşlanmış haldedir.
Çayyolu Höyüğü, başkentin modern yapılarının arasında gizlenmiş gibi duran antik bir yerleşim yeri olarak dikkat çeker. Bu höyük, tarihsel olarak M.Ö. 3000’li yıllara kadar uzanan kalıntıları barındıran bir yerleşim alanıdır. Buradaki arkeolojik kazılar, geçmiş uygarlıkların izlerini gün yüzüne çıkarmış ve Ankara’nın tarih öncesi dönemine dair önemli bulgular sunmuştur.