Alman Anayasa Mahkemesi, Berlin eyaletinin başörtüsü konusundaki temyiz müracaatını reddetti

Alman Anayasa Mahkemesi, Berlin eyaletinin başörtüsü konusundaki temyiz talebini kabul etmedi.

Anayasa Mahkemesi, Federal İş Mahkemesinin başörtüsü yasağına ait kararına karşı Berlin eyaletinin yaptığı temyiz müracaatını kabul etmeyerek başörtüsü takmanın genel olarak yasaklanmaması gerektiğine karar verdi.

Almanya İslam Kurulu Lideri Burhan Kesici, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kararın sevindirici olduğunu söyledi.

Kesici, uzun vakittir Tarafsızlık Maddesi’nin anayasaya karşıt olduğunu söz ettiklerini belirterek, “Başörtülü öğretmenlerin çalışamamasının insan haklarına alışılmamış olduğunu söylüyorduk. Verilen karar sevindirici. İnşallah artık eyaletin maddeyi düzenleyerek başörtülü öğretmenlere müsaade vermesini umut ediyoruz.” dedi.

Dava süreci

Berlin İş Mahkemesi 2018’de, bir öğretmenin başörtüsüyle ders verebilmek için Berlin eyaletine karşı açtığı davayı, eyaletin çıkardığı Tarafsızlık Maddesi’ni münasebet göstererek reddetmişti.

Öğretmenin buna itiraz etmesi üzerine bir üst mahkeme olan Eyalet İş Mahkemesi, mahallî iş mahkemesinin kararını haksız bulmuş ve mağdur öğretmene 5 bin 159 avro tazminat ödenmesine karar vermişti.

Mahkeme, Tarafsızlık Maddesi’nin öğretmeni dini inancından ötürü dezavantajlı duruma düşürdüğüne hükmetmişti.

Berlin Eyalet İdaresi, bunun üzerine davayı Federal İş Mahkemesine temyize götürmüştü.

Erfurt kentindeki Federal İş Mahkemesinde görülen temyiz davasında, başörtüsü taktığı gerekçesiyle okulda çalışmasına müsaade verilmeyen öğretmenin dini inancı nedeniyle ayrımcılığa uğradığı belirtilerek, Eyalet İş Mahkemesinin kararı onamıştı.

Mahkeme, Berlin eyaletinde 2005’te yürürlüğe giren Tarafsızlık Maddesi’nde yer alan genel başörtüsü yasağının da anayasaya muhalif olduğuna hükmetmişti.

Federal İş Mahkemesinin kararında, Anayasa Mahkemesinin 2015’te verdiği karara atıfta da bulunulmuştu.

Almanya Anayasa Mahkemesi, 2015’te iki bayan öğretmenin derslerinde başörtülü olabileceğine onay vermiş, bu kararda da “soyut bir tehlikeden” ötürü din özgürlüğünün kısıtlanamayacağına lakin okul huzurunun bozulmasında “yeterli somut tehlike” görülmesi durumunda başörtüsü yasağının getirilebileceğine hükmetmişti.