5. Verimlilik ve Teknoloji Fuarı

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Çılgın Türklerin yürüyüşü daha yeni başlıyor, buna inanıyoruz. Tayyip Erdoğan bir tane araba yapabildi lakin yaptı. Tayyip Erdoğan’ın yetiştirdiği kuşaklar, göreceksiniz dünyaya ne arabalar yapacaklar, daha yeni başlıyoruz.” dedi.

Soylu, ATO Congresium’da düzenlenen “5. Verimlilik ve Teknoloji Fuarı”nın açılış resepsiyonunda yaptığı konuşmada, geçmiş Türkiye ve bugünkü Türkiye ortasında büyük farklar olduğunu tabir etti.

Türkiye’nin 21. asrın başından itibaren, dünyanın, gelişmiş ülkelerinin “caka sattığı” bütün teknolojilerine, bütün altyapılarına kavuştuğunu lisana getiren Soylu, şöyle konuştu:

“Biz biraz öz inanç eksikliğiyle yetiştik. ‘Yapamazsınız, edemezsiniz, gerçekleştiremezsiniz’ diye bir öz itimat eksikliğiyle yetiştik. Biz, Türkiye’de insanların kendisini tabir edemediği bir iklimde yetiştik. İnsanların kendi inancını, kendi kimliğini, kendi pahalarını söz edemediği bir Türkiye’de yetiştik. Biz daima Amerika’nın, Avrupa’nın, İngiltere’nin, Almanya’nın her şeyi 10, 20, 50, 100 yıl planlayabildikleri, hepimize büyük bir baskı koydukları bir iklimde yetiştik. Güya attığımız adımı izleyen bir Amerika var, bir Almanya var. Bir şey söylersek onlar kızarlar, darılırlar ve biz büyüdüğümüz vakit bir iş yapmaya kalkarsak önümüze, ‘Siz bize, vaktinde bunu söylemişsiniz’ diye sicilimizi koyabilecekleri bir anlayıştan ürkerek ve korkarak büyüdük. Zira onların adamları vardı bu ülkede, istedikleri arabaları, uçakları ürettirmezlerdi. Onların adamları vardı ‘Ben güzel bir şey yapmaya çalışıyorum’ diyen insanlara bu ülkede mecnun muamelesi yapılırdı. Biz bu türlü bir iklimde yetiştik. Biz bu iklimde yetişirken ‘Biz bunu ne vakit yırtarız da ne vakit öz inancımızla buluşuruz’ anlayışını daima içimizde keder ettik.”

Türkiye’nin 300 yıldır daima olarak düştüğü yerden kalkmaya çalışan bir ülke olduğunu belirten Soylu, 21. asrın başından itibaren geçmişte elde ettiği deneyimlerle Türkiye’nin geldiği yeri ve yaptığı yatırımları anlattı.

Türkiye’nin hem kişi başına gelir düzeyini hem de gayrisafi ulusal hasılasını yükselttiğini belirten Soylu, kelamlarını şöyle sürdürdü:

” ‘Siz otomobil yapamazsınız’, diyenlere, ‘Biz otomobil yapabiliyoruz’, ‘Siz terörle gayret edersiniz lakin bizim mühimmatımıza gereksiniminiz var’ diyenlere, ‘Hayır biz bunu da yeterli bir biçimde yaparız’ diyebilen bir Türkiye var. ‘Siz e-Devlet nedir, ne anlarsınız, zati hepiniz köylülersiniz, Orta Doğu insanısınız’ diye bize zirveden bakanlara, e-Devlet konusunda tahminen de dünyaya örnek bir adım atabilme kabiliyetini gösteren bir anlayışı sergiledik. Yetmedi, Türkiye’de üniversiteye ne vakit gireceğim diye gayret sarf edenlere Türkiye’nin 81 vilayetinde herkesin üniversite imkanına erişebilmesini ve ondan sonra da o üniversitelerin yalnızca çocuklarımızı okutmadığı, tıpkı vakitte her gittikleri vilayette toplumsal kalkınmanın da en değerli dinamiklerinden birisi olduğu gerçeğini ortaya koydu. Şırnak’a kamyon gitmiyordu, Şırnak’a artık doçent ve profesör gidiyor. Türkiye hangi noktadan, hangi noktaya geldi?”

Kısıtlarla ve özgürlüklerin daraldığı alanda yetiştiklerini belirten Soylu, bugünkü gençlerin ve Türkiye’nin ise her şeyi istediği üzere konuşabilen, istediği üzere düşünebilen, istediği üzere kendini söz edebilen bir anlayışla büyüdüğünü kaydetti.

“Türkiye apayrı bir noktaya gidiyor”

Soylu, Türkiye’nin apayrı bir noktaya gittiğini söyleyerek, “Şu anda şu verimlilik fuarında yaşadıklarımız, gördüklerimiz, göreceklerimiz yıllardan beri tekamülünü kendi gözlerimizle izlediğimiz bu anlayış, önümüzdeki yıllarda bütün dünyaya parmak ısırtacak bir noktaya varmıştır.” diye konuştu.

Bakan Soylu, 2017’de “Dağlarda teröriste nefes aldırmayacağız.” dediklerinde, muhalif medya ve terör örgütü medyasının kendileriyle dalga geçtiğini anlatarak, “Bugün Türkiye’nin dağlarında teröristler gezmeye korkuyorlar. Kandil’den gelen talimatlarda ‘aman sığınaklardan çıkmayın’ diye tembihatlar da bulunuluyor. Niçin? Zati 100’ün altında kaldılar, daha fazla orada derdest olmasınlar diye. Türkiye her alanda değerli bir büyüme ortaya koymaktadır ve devam etmektedir.” değerlendirmesini yaptı.

Süleyman Soylu, Tendürek Dağı’nda bugün teröristin olmadığını lakin dağın doruğunda jandarmanın uzay üssü üzere bir üs bölgesi olduğunu anlattı.

“Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100. yılı 29 Ekim 2023 tarihi prestijiyle bizim kuşağın, hem birinci asrı hem de ikinci asrı göreceği bir gün olarak tarihe nakşedilecektir.” diyen Soylu, Kastamonu ziyaretinde gençlerin kendisi ve Cumhurbaşkanı Erdoğan için “Yorulmuyor musunuz?” diye sorduğunu belirtti ve “Biz soruna iş olarak bakmıyoruz, biz probleme büyük bir Türkiye davası olarak bakıyoruz.” dedi.

“Türkiye Yüzyılı rastlantısal bir kavram değildir”

Soylu, Türkiye’nin birçok haksızlığa, oyuna, tezgaha, darbeye karşın ayakta kaldığını belirterek, şunları kaydetti:

“Türkiye Yüzyılı rastlantısal bir kavram değildir. Rastlantısal ortaya konulan bir kavram değildir. Biz tam 600 yıl boyunca bütün dünyaya kendimizi anlatabilen bir anlayış kurduğumuz için bugün Afrika’ya gittiğimiz vakit ‘Türkler geldi’ diye kucaklıyorlar. Fakat Fransızlara dirsek çeviriyorlar. Zira onlar sömürgeci, biz hem Müslümanız hem de insanız. Birinci defa bu türlü bir fırsatı yakaladık, daima bir arada. Birinci sefer Orta Doğu’nun, Orta Asya’nın, Balkanların sokaklarında bu milletin adaleti ve bu milletin mağdur ve mazluma nasıl el uzattığı ve bu milletin başkanı konuşulmaktadır. Biz bugün öbür bir noktadayız. Tam da ecdadımızın yaşadığı dünyadaki elde ettiği o haklı noktada olduğu üzere diğer bir noktaya yanlışsız gidiyoruz. Bu çok gurur verici bir iştir.”

“Bu bir bayrak yarışıdır”

Soylu, Bingöl’de demir cevheri rezervi bulunduğuna dikkati çekerek, “Bingöl’de dün terör vardı, bugün maden var. Bugün Gabar’da petrol var. Geçenlerde temizlediğimiz Cudi’nin Tuşimiya Vadisi’ne indik. 6 bin 500 kalorinin üzerinde kömür var. Biz varlıklı bir ülkeyiz. Çocukluğumuzda daima şöyle söylerlerdi, ‘Her şeyimiz var lakin bize yaptırmıyorlar’ kırdığımız zincir budur. Ayasofya’yla, insansız hava araçlarıyla birlikte kırdığımız zincir budur. Çılgın Türkler’in yürüyüşü daha yeni başlıyor, buna inanıyoruz. Tayyip Erdoğan bir tane araba yapabildi fakat yaptı. Tayyip Erdoğan’ın yetiştirdiği kuşaklar göreceksiniz, dünyaya ne arabalar yapacaklar, daha yeni başlıyoruz. Bu bir bayrak yarışıdır.” diye konuştu.

Bakan Soylu, kelamlarını şöyle tamamladı:

“Kimse kusura bakmasın, bizim bakanlığımızla teknolojide koşturabilecek bir rakip de görmüyorum. Rekabet açık. Her yerde tevazu yaparım, burada yapmam. Nüfustan göçe kadar e-Belediyeden, e-Devlete kadar, jandarma, kıyı güvenlik, emniyet, göç bunların entegrasyonundan bilgilerin işlenmesine kadar. Uyuşturucuyla gayrette ASENA programından, her ilin riskinin yapay zekalarla birlikte hesaplanmasına kadar bizim bakanlığımız bir teknoloji bakanlığıdır, tıpkı vakitte bir verimlilik bakanlığıdır.”

Ankara Bilim Üniversitesi Mütevelli Heyeti Lideri Dr. Cemalettin Kömürcü’nün de konuşma yaptığı programda, piyanist ve bestekar Tuluyhan Uğurlu da “Göklerdeki istikbal” isimli resitalini sahneledi.

Konuşmaların akabinde Bakan Soylu, fuar alanındaki stantları gezdi.