2 yaşındaki bebeğin böbrekleriyle hayata tutundu

BALIKESİR’de yaşayan, kronik böbrek yetmezliği tanısı konulan Cafer Gürbüz’e (36), 15 yaşındayken ölen kişinin böbreği nakledildi. Naklin akabinde Gürbüz, 2’si çalışmayan 3 böbreğiyle yaşamaya başladı. Nakil yapılan böbrek 2015 yılında fonksiyonunu yitirince tekrar hemodiyalize bağlanan Cafer Gürbüz’e, 4 sene sonra 2 yaşında ölen bir bebeğin ailesinin bağışladığı 2 böbrek nakledildi. Bu biçimde bedenindeki 5 böbrek ile 3 yıl yaşayan Gürbüz’ün, kendisine ilişkin 2 böbreği geçen yıl alındı. Yapılan nakiller sonrası yaşama tutunan ve doya doya su içtiğini söyleyen Cafer Gürbüz, nakil olanlar dahil tüm organlarını bağışlama kararı aldığını söyledi.

Edremit ilçesinde yaşayan Cafer Gürbüz’e şimdi 11 yaşında, ‘kronik böbrek yetmezliği’ tanısı konuldu. Organ nakli için sıraya alınan Gürbüz, Balıkesir’de çocuk hemodiyaliz ünitesi bulunmadığı için, haftanın belli günleri İzmir’e gitmek zorunda kaldı. Gürbüz’ün, organ nakli için beklediği telefon 2002 yılında geldi. Manisa’da bir kadavradan alınan böbreğin dokuları kendisine uyunca, Cafer Gürbüz başarılı bir operasyon ile olağan hayatına döndü. Bu tarihten sonra, yüksekokulu bitirip evlenen, resmi kurumda işe giren Cafer Gürbüz’ün, nakil olan böbreği 2015 yılında iflas edince tekrar hemodiyaliz süreci başladı. Gürbüz, bir defa daha nakil için sıraya girdi. Gürbüz’e, 2019 yılında 24 aylıkken ömrünü yitiren bebeğin iki böbreği ailesinin isteğiyle nakledildi. Sıhhatine kavuşan Gürbüz 3 yıl boyunca 5 böbrekle yaşadıktan sonra geçen yıl iflas eden ‘orijinalim’ dediği kendi böbrekleri, Bursa Uludağ Üniversitesi Hastanesi’nde başarılı bir ameliyatla alındı.

‘DİYALİZ NE GÜLDÜRÜR NE ÖLDÜRÜR’Biri fonksiyonunu yapmayan 3 böbrekle hayatını sürdüren Cafer Gürbüz, yaşadığı güçlü süreci şu sözlerle anlattı: “Ben 11 yaşında rahatsızlandım ve 1999 tarihinde diyalize başladım. Balıkesir’de çocuk diyalizi olmadığı için yaklaşık 6 ay, haftada 2 gün tek başıma İzmir’e gitmek zorunda kaldım. 12 yaşında çocuğum, Balıkesir’den İzmir’e diyalize gidiyorum ve akşamında meskenime dönüyorum. Diyaliz ne güldürür ne öldürür ömür uzunluğu süründürür o denli bir hastalık maalesef. 2002 tarihinde böbrek nakli oldum ve çok şükür diyalizden kurtuldum. Bu tarihten sonra 13 yılda tahsil hayatımı tamamladım, özel bölümde işe başladım, evlendim, imtihanlara girdim ve kamuda çalışmaya başladım. Ben böbrek nakli olmamış olsaydım bunların hiçbiri olmayacaktı. Diyalizde sürüne sürüne, tekerlekli sandalye, sedye ile ömrüm geçecekti. Nakledilen böbreğim iflas ettikten sonra tekrar diyalize başladım. Arkadaşlarım bana ne gerek var? Zati badireyi yaşamışsın, organ nakli olmuşsun ve tekrar giriyorsun, organ nakli ömürlük değil diyorlardı. O denli değil, nakil insanın hayatını olağan bir halde sürdürebilmesi, toplumsal hayatını devam ettirmesi demektir.”‘DİLEDİĞİM KADAR SU İÇİYORUM’Nakil sonrası yasaksız bir hayat sürdüğünü söyleyen ve öldüğü vakit nakil olanlar dahil tüm organlarını bağışlama kararı alan Gürbüz, “Ben böbrek nakli olmasaydım, Türkiye’nin serveti benim olsa da ben bir bardak çay içemiyorum, yasak. Su içemiyorum bundan daha acı bir durum yok. Böbrek nakli olduktan sonra istediğimi yiyorum, denize giriyorum, halı alana gidiyorum top oynuyorum, geziyorum. En kıymetlisi de su içebiliyorum, dilediğim kadar su içiyorum bundan daha hoş bir şey olabilir mi. Herkes organ bağışlasın isterim, başına gelmeyen bilemez” dedi.’3 BÖBREĞİ İLE HAYATINI SAĞLIKLI BİR FORMDA SÜRDÜRÜYOR’Cafer Gürbüz’ün tedavisini gerçekleştiren doktorlardan, Uludağ Üniversitesi Hastanesi Üroloji Anabilim Kısmı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Kadir Ömür Günselen, Gürbüz’ün nakil olan böbreklerini korumak için doğuştan var olan 2 böbreğini aldıklarını söyleyerek, “Hastamız 11 yaşından beri böbrek yetmezliği sorunlarıyla uğraşan bir hasta. 2002 yılında Ege Üniversite Hastanesi’nde böbrek nakli olduktan sonra 3 böbrek ile hayatına devam ediyordu. Nakil olan böbreği hastamızı 11 yıl diyaliz gereksinimi olmadan yaşattı, lakin nakil olan böbreğin çalışmasında sorun olmaya başladı. Biz de 2019 yılında 2 yaşında bir yavrumuzun böbreklerini alarak hastamıza naklettik. O periyotta hastamızın 2’si doğuştan itibaren kendisinde olan böbreği, 1 tane Ege Üniversitesi’nde takılan ve 2 tane de yavrumuzdan alarak taktığımız böbrekler olmak üzere toplam 5 böbreği olmuş oldu. Hastamız bu biçimde 2 yıl yaşadı fakat bir müddet sonra hastamızda idrar yolu enfeksiyonları görülmesi nedeniyle, yeni taktığımız böbrekleri korumak gayesiyle doğuştan itibaren kendisinde olan 2 böbreği aldık. Hastamızın şu anda 3 böbreği var, rastgele bir diyaliz muhtaçlığı yok ve hayatını sağlıklı bir formda sürdürüyor” sözlerini kullandı.’2 BÖBREKLE TEK BÖBREK İŞLEVİNİ KAZANDIRIYORUZ’

Gürbüz’ün tedavisini yürüten tabiplerden Prof. Dr. Abdulmecit Yıldız ise kadaverik böbrek bekleme listesindeki hasta sayısının artması nedeniyle çift böbrek nakli yolunu seçtiklerine dikkat çekerek, “Özellikle son yıllarda kadaverik böbrek bekleme listesindeki hastaların artması ve sunulan organların da bu listeyi karşılayamaması bizi farklı yaklaşımlar bulmaya zorluyor. Bunlardan biri de çift böbrek nakli. Bilhassa organ naklinin olduğu durumlarda, olağanda kabul edilmeyen böbreklerin kabul kuralını arttırıyor. Aldığımız böbrekler işlevsel ve yapısal olarak hastamız Cafer’in bedeniyle uyumsuzdu. Tek bir böbrek Cafer’in beden işlevlerini idame ettiremeyecekti bu yüzden 2 tane böbrek almaya karar verdik. Başarılı bir halde yapılan nakil sonrası yaklaşık 4 yıldır sağlıklı bir biçimde olağan bir böbreğin işlevlerini yapabilmekte. Buradaki hedef tek bir böbrekle karşılayamayacağımız gereksinimleri 2 böbrekle karşılamak. Tek böbreğin kabul edilemeyeceği, adeta atılacağı yerlerde 2 böbrekle tek bir böbrek işlevlerini hastaya kazandırmış oluyoruz” diye konuştu.